English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kaçın

Kaçın traducir francés

45,837 traducción paralela
Durumu biliyorsunuz eğer böyle devam ederseniz yenilgi kaçınılmaz.
Vous connaissez l'exacte situation, la défaite inévitable si vous gardez ce cap.
Elbette bunu, ona sorabileceğim bir ortamda olmaktan kaçınıyor.
Il ne veut visiblement pas se mettre en position m'incitant à l'interroger.
Mürettebatımın ölümü ne kadar trajik olacak olsa da böyle bir durumda kayıplar kaçınılmaz olacaktır.
La mort de mon équipage serait une infortunée, mais ultimement acceptable perte dans ce scénario.
UMBV, beni buraya bu şeyin küresel bir utanç haline gelmesini engelleyip engelleyemeyeceğinizi belirlemem için gönderdi. Fakat şimdiye kadar söyleyebileceğim kadarıyla bu kaçınılmaz gözüküyor.
L'IMSF m'envoie ici pour déterminer dans quelle mesure vous pouvez arrêter tout ça avant que cela ne devienne un embarras total, mais tout ce que je peux dire, c'est que ça semble inévitable.
Artık kaçınılmaz olan için hazırlanmamız gerektiğini düşünüyorum.
Nous devons nous préparer à l'inévitable.
Tarihsel olarak reform çabalarına baktığımızda kaçınılmaz olarak daha fazla baskıya yol açtıklarını görüyoruz.
Sur le plan historique, quand il y a un climat de réforme, ça mène inévitablement à plus de répression.
Tüm sabahtır benden kaçınıyorsun, ve şimdi de garip davranıyorsun. Neler oluyor?
Tu m'évites depuis ce matin, et tu es bizarre là, qu'y a-t-il?
Bu kaçınılmaz.
C'est inévitable.
Hadi gidin. Temelli kaçın artık.
Allez-y, partez.
Ya kameradan kaçınıyorlar ya da halitus hâllerine döndüler.
Alors, soit ils évitent les caméras, soit ils sont revenus à leur état fantomatique.
Teddy'nin arabalarından bir kaçını tuvalete atıp sifonu çekmişti, karıma da seksi demişti.
Il a jeté les petites voitures de Teddy aux W.C et dit que ma femme était sexy. C'était un vrai trouduc.
Siz kaçın!
Fuyez!
Kaçın, hepiniz!
Fuyez tous!
Anılarını geri aldığından beri sürekli benden kaçıyor.
Il m'a évité depuis qu'il a retrouvé la mémoire.
Kirk normalde böyle önemli bir maç öncesi toplantısını kaçırmazdı.
Hhmmm, C'est pas du genre de Kirk de rater un rassemblement d'avant-match si important.
Hayır, Kirk'ün kaçıp o batakhaneye gitmesi kocamın suçu. Bu yüzden de o gidip getirecek.
Non, c'est de la faute de mon mari si Kirk s'est enfui dans cet endroit où on se trémousse et lui seul peut le sortir de là.
Dün gece onun bir kaç oyun kaydını izledim ve beni şaşırttı.
J'ai vu ses vidéos hier soir, j'étais étonné.
Bırak da bir kaç tane atsın.
Laissez-la en lancer quelques-unes.
Bir dahaki sefer bir şeyi gözden kaçırdığında daha kritik bir sorun olmayacağını kim bilebilir?
Qui nous dit que la prochaine erreur n'impliquera pas un système plus essentiel?
Dilleri öğrenmek zordur çünkü bilmem kaç yıldır, 18 yıldır Rusça öğreniyorum ve sırrı yok, sadece sıkı çalışma.
Les langues sont juste difficiles à apprendre, j'ai étudié le Russe pendant, je sais pas, 18 ans et il n'y a pas de secret, il faut juste bosser dur.
Hayatımın son bir yılı boyunca yaklaşık 10 santimetre daha büyümemi, yeni okula gitmemi yeni arkadaşlar edinmemi kaçırdı.
Pendant cette dernière année, il a raté le fait que j'aie grandi de 10 cm, quand j'ai changé d'école, mes nouveaux amis.
ABD ve AB bizimle kaldığı sürece Çin ilerideki zafer fırsatını hayatta kaçırmaz.
Aussi longtemps que les USA et l'UE restent à bord, la Chine ne va pas risquer de rater sa part de gloire.
Ancak buluşmayı gerçekleştiremeyecekler çünkü And Dağları'nın eteklerinde bir yerde, Yahudiler tarafından kaçırılacaklar.
Mais il n'arrivera jamais là-bas car quelque part dans les contreforts des Andes il sera kidnappé par les Sémites.
Çünkü O'nun ve kaçıranların aranmasına bizzat öncülük edeceğim.
Parce que je veillerai personnellement à sa recherche et à celle de ses kidnapper.
Helen, bugün ne gördüm Tatlı bir çocuktu... Kim kendini aşırıya kaçırıyor, Cenazede duygusal olma Yakın bir aile dostu.
Helen, aujourd'hui j'ai vu un gentil garçon... qui s'est surmené, devenir émotif à l'enterrement d'un ami de la famille.
Kim olduğun ya da kaç hisse aldığın umurumda değil. - Sen bu kurulun bir üyesi değilsin.
Qu'importe qui vous êtes, ou l'importance de vos actions, vous n'êtes pas au conseil.
Kızın kaç yaşında?
Quel âge a votre fille?
Bir Ulusun Doğuşu ile ilgili gözden kaçırdığımız nokta ırk olayının ABD'de nasıl ele alınacağıyla ilgili son derece doğru bir öngörüde de bulunmasıydı.
Ce qu'on oublie de dire, c'est que ce film a prédit avec une précision stupéfiante l'importance de la race dans le futur du pays.
Yatak odasından kaçırılan ve daha sonra öldürülen Polly Klaas, California'nın "üç cezada işin biter" yasasına yol açtı.
Polly Klaas, enlevée dans sa chambre avant d'être assassinée, ce qui a mené au vote de la loi des 3 infractions en Californie.
60'lı ve 70'li yıllarda kaç şehit verdiğimizi unutmayalım.
N'oublions pas tous les martyrs qui sont tombés dans les années 60 et 70.
Kaç liderimizin ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını veya hapse girdiğini de.
N'oublions pas tous nos meneurs qui ont fui le pays ou purgent une peine.
Çünkü bu, soruyu soran kişinin Afrika kıyılarından kaçırılan ilk siyahtan bu yana bu ülkede siyahların neler çektiğinden hiç haberi olmadığı anlamına geliyor.
C'est la preuve que la personne qui me pose la question n'a pas la moindre idée de ce qu'ont enduré les Noirs, des épreuves qu'ils ont dû subir, et ce depuis l'époque où le 1er Noir a été capturé en Afrique.
Ama siyahların polisin kötü muamelesiyle ilgili şikâyetlerini günümüz koşullarına bağlayarak görmezden gelirseniz işin özünü gözden kaçırmış olursunuz.
Mais si vous balayez les critiques de la violence policière en invoquant le contexte actuel, vous êtes à côté de la plaque.
Beni hapisten mi kaçırdın?
Tu m'as fait évader de prison?
Kaç yaşındaydın?
Quel âge aviez-vous?
Piçin kendini beğenmiş suratına kaç defa yumruk atmayı düşündüğümü bilemezsin.
Tu n'as aucune idée du nombre de fois où j'ai pensé frappé ce batard dans sa face arrogante.
Fragmanları bile kaçırmazsın.
Tu ne rateras pas les bandes-annonces.
Kanlı Ay'ın doruğunda evin görüntüsünü paylaşınca sizce Instagram'da kaç beğeni alırız?
Combien de likes croyez-vous qu'on va avoir sur Instagram quand on postera les vidéos de la maison pendant la lune de sang?
Sizin çocuk kaçıran küçük ruh, diğerleriyle birlikte... -... dış sınır çizgisinde takılmayı sever.
Votre petit esprit kidnappeur aime se cacher avec les autres.
Eski kocanın seni çocuk kaçırmaktan ihbâr edeceğini biliyordun. Onu bu yüzden mi öldürdün?
Vous saviez que votre ex allait vous dénoncer pour enlèvement.
Bütün olayı kaçırdın.
- T'as tout raté.
Tanrım, tamamen aklını kaçırmış.
- Seigneur, elle est folle.
Kaçış yok.
Il n'y a pas d'échappatoire.
Henüz ulaşamadığın kaç isim olduğuna baka...
Voyons juste combien de nom compromis tu n'as pas pu... Attend.
Aklını kaçırırsın.
Tu deviendrais fou.
Herhangi gibi aklını kaçırabilir yani hareketlerinden sorumlu tutulamaz.
Ils pourraient tous être atteints par la psychose, alors ils ne sont pas responsables de leurs actes.
S.H.I.E.L.D.'ın gözetiminde kaç vatandaşımız hayatını kaybetti?
Combien de nos citoyens sont morts sous la surveillance du S.H.I.E.L.D.?
Onu kaçıran insanın seni koz olarak kullanabileceğinden endişelendik.
On était inquiet que la personne qui l'a enlevé tente de t'utiliser comme moyen de pression.
Yaptığın şey yüzünden kaç masum canından oldu?
Combien d'innocents sont morts par votre faute?
Nükleer bir silahı yakından görme fırsatını kaçırsa mıydım yani?
Et rater l'opportunité de voir une arme nucléaire de si près?
Kaç yaşındasın?
Tu as quel âge?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]