English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kedi mi

Kedi mi traducir francés

524 traducción paralela
- Beyaz kedi mi?
- Un chat blanc?
O azgın kedi mi?
- Ce cavaleur?
Ne oldu? Dilini kedi mi ısırdı?
Tu as donné ta langue au chat?
Dilini kedi mi yedi?
Vous avez avalé votre langue?
Şey, bilmek istiyorum, biz kedi miyiz, yoksa fare mi?
J'ignore encore si c'est nous le chat ou la souris.
Ne oldu, dilinizi kedi mi yuttu? - Ne?
Vous avez perdu votre langue?
Kedi, kedi mi?
- Chat-chat?
Kedi mi?
Vous voyez... Un chat?
- Bir kediyle, Majesteleri. - Kedi mi?
À un chat, Votre Majesté!
- Kedi mi?
- Chat!
Dilini kedi mi yuttu?
Tu as perdu ta langue?
Kedi mi?
Les chats?
- Şu kediyi çıkar buradan. - Kedi mi?
Veux-tu faire sortir ce chat?
Dilini kedi mi yedi?
Alors, tu donnes ta langue au chat?
Dilini kedi mi yedi?
T'as perdu ta langue?
Ne oldu, dilinizi kedi mi yuttu?
Vous avez perdu la parole?
Dilini kedi mi yuttu?
T'as perdu ta langue?
Uyandığında insan mı kedi mi olduğunu bilememiş.
Au réveil, il ne savait plus s'il était un chat ou un homme.
Kedi mi?
Un chat?
Kedi mi? Daniel Belasco tarafından ele geçirilmişti.
Il était possédé par l'esprit de Daniel Belasco.
- Kim? Kedi mi?
- De qui parles-tu?
- Bir kedi mi?
- Je n'en sais rien.
Kedi mi?
- Le chat.
Vahşi kedi ve çıngıraklı yılanla ne demek istediğimi şimdi anlıyorsun, değil mi?
Vous comprenez, pour le serpent à sonnettes?
Kedi mi?
Du chat? .
- Yine mi şu kedi insanlar...
A une chatte!
Kedi insanlar mı? - Bayan Reed'in anlattığı hikaye mi?
L'histoire que Mme Reed m'a racontée?
Beğenir mi? Kedi olduğunu bilebilir mi?
Tu crois que ça lui plaira?
Ne yapmaya çalışıyorsun Tetley, onlarla kedi fare mi oynuyorsun?
Est-ce que vous avez bientôt fini de palabrer?
- Pek sosyal bir kedi değil, değil mi?
- Pas très sociable, ce chat!
Dilini kedi mi yuttu?
Le chat a avalé ta langue?
- Buyurun. Yine mi siyah kedi.
Un chat noir...
KEDİ İŞ BAŞINDA MI? ESKİ KEDİ HIRSIZ, JOHN ROBIE YENİDEN İŞ BAŞINDA MI?
"Le Chat" a-t-il fait sa réapparition?
Şimdi nereye gidiyoruz? Altın Kedi'ye mi?
Va-t-on a la Fille sans Tête ou au Bon Chat Jaune?
- Kedi mi?
- Chat?
- Benim şarabıma kedi çişi mi dedin?
- Mon vin, du pipi de chat? ! - Tiens, goûtez vous-même.
Sokakta sahipsiz, yardıma muhtaç ama hoş bir yavru kedi bulursan, ama seni sürekli tırmalıyorsa, uzak dururdun, değil mi?
Si vous tombiez sur un chaton égaré, désarmé, mais séduisant, qui ne cessait de vous griffer, l'éviteriez-vous?
Sen, patron, hırsız bir kedi değilsin, değil mi?
Patron, tu n'es pas une pie voleuse, n'est-ce pas?
Sen, patron, hırsız bir kedi değilsin, değil mi?
Tu n'es pas une pie voleuse, n'est-ce pas?
Seni korkak kedi, sonsuza dek mi yaşamak istiyorsun?
Couard chaton, vous voulez vivre éternellement?
Güzel. Şimdi, kedi pijaması değil di mi?
Une remarque intelligente...
Eskiden neşeli ve şen bir kedi olmasına rağmen mi? Güzeller güzeli gülüşüyle.
Mais il était si joyeux, si enjoué, et il souriait toujours.
"Kedi İnsanların Laneti" mi?
"La malédiction des chats"?
- Kedi gömmek için 4 saat mi?
- Quatre heures pour un chat?
Tamam, kedi. Acıktın, öyle mi?
Tu as faim, toi.
Curry'nin kedi maması değil mi?
C'est pas du Coury, c'est vrai.
Değil mi kedi?
Pas vrai, toi?
Dilini kedi mi yuttu?
T'as plus de langue?
İnsanlar hiç kedi görmedi mi?
Jamais vu un chat?
Bir kedi gibi sinsice yaklaşabileceğini mi sanıyordun?
Ça, si vous arrivez en douce comme un chat!
Pekala, kanaryayı yemiş kedi gibi görünüyorsun, değil mi?
On a l'air contente de soi! Eh bien?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]