Kitabım traducir francés
5,319 traducción paralela
Armutlar hakkındaki kitabım mı?
Mon livre sur les poires?
Sanırım armutları kitabımda daha çok sevdiğimi söylemiştim.
J'y mentionnais que je les aime beaucoup.
Kendi yeni kitabımı bitirmeye çalışıyorum... Ve Elliot'un amcası Ben bizimle kalıyor.
J'essaie de finir mon propre livre, et l'oncle d'Elliott vit avec nous.
Ama Marn, şu an benim kitabımı konuşmayacağız.
Mais on ne va pas en parler maintenant.
Kitabımı geri alabilir miyim?
Je peux récupérer mon livre?
İki yıl sonra, en çok satan skandal kitabımı çıkaracağım.
Deux ans plus tard, je sors avec mon livre best-seller.
Büyük resimli kitabımızda gördüğün zaman mutlu olacaksın.
Tu seras heureuse quand tu verras notre beau livre.
Hollywood tarafından başka çok satan kitabım olan The Spoils of Alabama'da oldukça hırpalanmıştım.
J'étais déjà bien rodé par le système hollywoodien avec mon bestseller The Spoils of Alabama,
Üzerinde uyuduğum bir şiltesi olan, ana rahmi gibi harika bir yerdi. Burası "And The Ass Saw The Angel" kitabımı yazdığım yer.
Donc, c'était une espèce de merveilleux espace intra-utérin avec un matelas où je pourrais dormir, et c'est là que j'ai écrit "And The Ass Saw The Angel".
Benim "Lolita" kitabım sende mi?
Vous avez mon "Lolita?"
Buradaki bütün kitapları bitirdim. Yani kendi kitabımı yazmam gerek.
Vous savez, je les ai tous fait ici, j'ai donc inventé les miens.
Arkadaşımızı rehabilitasyondan almaya gidiyoruz kitabıma yazabileceğim bir şeyler yaşarız diye düşünmüştüm.
On viens de récupérer notre amie de désintoxication et j'ai pensé que j'aurai au moins pu écrire un truc là-dessus dans mon livre.
Kimse bana kitabım hakkında bir şey söylemeyecek.
Personne ne me dira rien à propos de mon livre.
Gerçekleri öğrenene kadar kitabımı bitiremem.
Je ne peux pas finir mon livre tant que je ne sais pas la vérité.
Bugüne ilk kitabımız "Büyük Umutlar" ı sesli okuyarak başlamak istiyorum.
Maitenant, j'aimerai commencer par lire à voix haute notre premier livre "Les grandes espérances."
Bakın, Kuru kafa zırhımı kaçırıp içindeki oyun kitabımızın kilidini açtığında tüm sırlarımızı öğrendi.
Quand Crâne rouge a piraté mon armure et débloqué notre stratégie, il a eu nos secrets.
Kitabım nerede?
Où est mon bouquin?
Bu kitabımın bir kopyası, size gerçekten yardımcı olabilecek bir şeyler buldum.
C'est une copie de mon manuscrit. J'ai trouvé certaines chose qui pourraient vraiment t'aider.
Bazı sorularımız var kitabınızın sonuyla ilgili.
Nous avons quelques questions... évidemment, sur ce qui se passe à la fin de votre livre.
Mısır ölüm kitabından bu.
C'est dans le Livre des morts égyptien.
Bak Sarah... Burada her şeyi kitabına uygun yapmadığımızın farkındayım ama bana kalırsa senin de biraz gevşemen gerekiyor.
Écoute, Sarah, on ne fait pas toujours les choses de façon conventionnelle, mais je crois que tu dois te détendre un peu.
O kitabı okumaya başladım. Alman filozofun, bana verdiğin işte.
J'ai commencé le livre du philosophe allemand, celui que vous m'avez donné.
Ben ise balık burcuyum, dolayısıyla Barbekü Meraklısı kitabını okuyarak yas tutatım.
Moi, je suis poisson, donc je pleure en lisant L'enthousiaste du barbecue.
Kitabımı getirin.
Amenez-moi mon livre.
Şimdi bu teknolojinin hedefi sen mi oldun? Kitabında bunun için de bir şey var mı bari?
3 billions de dollars dépensés en technologie de guerre depuis 10 ans, et tout est braqué sur vous.
Orada kızı için çaresiz durumlara düşen adam mı yoksa buradaki hesaplama kitabı olan adam mı?
Lequel êtes-vous, M. Gibson? Celui que je vois là, désespéré pour l'amour de sa fille? Ou celui qui est ici avec ce livre de calculs?
Benim yazmadığım bir kitabı benim yerime imzalıyorsun.
Tu dédicaces à ma place un livre qu'on a écrit à ma place.
İşi kitabına göre yaparım.
Je ne fais que suivre le règlement.
Dr. Langham'ın verdiği bir kimya kitabını okuyordum.
Le Dr Langham m'avait donné un manuel de chimie.
Pekala, küçük bayan "ben de programdayım" tartışma hakkındaki kural kitabını okuyor.
D'accord. Mlle "Je suis avec le programme" a lu tout le règlement sur les échanges.
Kitabı okudun mu? - Hayır, tabii ki okumadım. Yani içindekiler bölümüne WHSmith'te göz gezdirdim ve 1.99 pound da cebime kaldı.
Non, je l'ai lu en diagonale chez WH Smiths pour économiser les 1,99 £.
Başkasının tarih kitabında bir sayfa olmayacağım.
Je ne serai pas une page dans le livre d'histoire d'un autre.
Profesör, kitabınıza bayıldım!
Professeur, j'adore votre livre!
Hayır. Mısır'ın Ölüler Kitabı'ndan bir kesit.
Ils viennent du livre des morts égyptiens.
O yazı Mısır'ın Ölüler Kitabı'ndan bir kesit.
L'écriture, provient du Livre des Morts Égyptien.
Meğer Mısır'ın Ölüler Kitabı'ndanmış.
Ils seraient du Livre des Morts égyptien.
- Kitabı alacağım ama sen ver.
Je prends ce livre mais c'est toi qui me le donne.
Yeni Harry Potter kitabı var mı? Hayır.
Vous avez le nouveau Harry Potter?
Arap kitabı mı?
C'est un de ces livres arabes?
Düz yerin adı neydi, orasıyla ilgili kitabı okumaktan da mı hoşlanmıyor musun?
Vous n'aimez pas lire ce livre sur... quel endroit déjà, celui qui est plat?
Çocuk kitabı mı?
Le livre pour gosses?
Kitabını aradım.
J'ai cherché votre livre, vous savez?
Kitabı mı?
- Le livre?
Kelly öldüğünde onun hakkında bir şiir kitabı yazmıştım.
Genre, quand Kelly est morte, j'ai écris un livre de poèmes sur elle.
Kitabınızı benim için imzalar mısınız?
Vous pourriez me dédicacer votre livre?
- İlk kitabın rahipler hakkında mıydı?
Votre premier bouquin était sur les prêtres?
- Kitabımı okudun mu?
Vous avez lu mon livre?
İkimizin de aynı oyun kitabı üzerinde çalıştığımıza dair hastaca hislerim var.
J'ai le sentiment que nous travaillons pour la même cause.
Yazlık ev kitabını hatırlayın Bay Crabb.
Rappelez-vous le pavillon d'été, M. Crabb.
O kitabı mı alacaksın, sen?
Vous allez acheter le livre, vraiment?
O rezil kitabın daha fazla kopyası mı?
Plus de copies de ce terrible livre?