Kocan mı traducir francés
2,447 traducción paralela
Kocan mı, Frankie'nin babası mı olayım?
Autre que quoi, qu'être ton mari, qu'être le père de Frankie?
- Bu senin kocan mı?
Alors, c'était ton mari? Oh, ouais.
- Daniel senin kocan mı?
Daniel est ton mari?
Kocan mı olsun, yoksa arkadaşlarından ikisi mi?
C'est cet homme ou toi et tes amis.
Kocan mı?
C'est votre mari?
Ve ben senin kocanım!
Je suis ton mari.
Başkan ve Bayan Lewinsky arasında iddia edilen cinsel ilişki, kocanız size bu ilişkinin detaylarını anlattı mı?
les relations sexuelles supposées entre le Président et Mlle Lewinsky. Votre mari vous a-t-il expliqué en détail la nature de cette relation?
- Kocan, sanırım içmiş.
- C'est ton mari. Je... je crois qu'il a bu. Dean?
Bayan Tobin, oğlunuzun kocanızın dolandırıcılığıyla ilgisi olduğunu düşünmenizi gerektirecek herhangi bir sebebiniz var mı?
Mme Tobin, avez-vous des raisons de croire que votre fils savait pour l'escroquerie?
Kocanızın fonundan 70 milyar dolar kayıp bir kısmını aileniz için tırtıklamamış mıdır?
Le fonds de votre mari a drainé 70 milliards. Il n'en a pas gardé pour sa famille?
Kocanız var mı?
Vous êtes mariée?
Karım şimdi arayıp, gidemeyeceğini söyledi. Düşündüm de, belki sen ve kocan biletleri alıp gidebilirsiniz.
Ma femme vient d'appeler, elle ne peut pas venir, et je me suis dit que vous pourriez y aller avec votre mari.
Kocanı bulmana yardımcı olabilir. Sana yardım edebilir.
Il peut vous aider à trouver votre mari.
Ne olacak, altı üstü senin kocanım.
C'est bon, au fond je suis juste ton mari.
- Benim adım Ethan Tremblay. - Kocanın en yakın arkadaşıyım.
Ethan Tremblay, le meilleur ami de votre mari.
Bu durumda seni kocan John James Preston'la tanıştırayım.
Alors, dans ce cas, je vous présente votre mari, John James Preston.
Kocanızın beni araması daha iyi olur.
Demandez à votre mari de m'appeler.
Kocan, arkadaşın Holbrooke'a beni aramasını söylemiş. O da 05.30'da buraya gelmemi söyledi.
Il a demandé à Holbrooke de m'appeler pour me dire d'être ici à 5 h 30.
Kocan gelmeden önce, ben her şeyi halledeceğim.
Je vais m'occuper de tout avant son retour.
Kocan mı? Erkek arkadaşım.
Votre mari.
- Neden kocan alamadım onu almak için?
Demandez à votre mari de vous monter... le moulin.
Mısır koçanı kadar boyun var, bu silahın sende işi ne?
Tu es haute comme trois pommes, tu vas faire quoi avec?
Oraya yatması gereken senin kocan, hayatım.
Ton mari doit être un résident permanent, chérie. Mesdames et messieurs,
Wayne, kocanız mı?
- Son singe.
Bayan Creeson, kocanızla iş ilişkim var.
Ma, Madame Kreeson, je, je m'occupe du dossier de votre mari.
Bakın kocanızı sevmenizi takdir ediyorum ve onun için doğru olanı yapmak istediğinizi biliyorum ama ona yardım etmiyorsunuz. Bunu söyleyeyim dedim.
Écoutez, j'admire votre amour pour votre mari et que vous souhaitiez faire quelque chose pour lui, mais vous ne l'aidez pas du tout en faisant ça, croyez-moi, je vous le dis.
Kocan ve arkadaşların senin yüzünden acı çekebilir, tamam mı?
Votre mari et vos amis le paieront. Entendu?
Değerli kocanın burada olmaması yüzünden saygın konuklarımıza konuşmayı sen yapacaksın.
En absence de ton honorable époux nous voudrions que tu parles à notre plus estimé invité.
Kocanızın büyük hayranlarındandım.
J'admirais beaucoup votre mari.
Kocanızı bulmama yardım edecekler. Ama şu anda burası sizin için güvenli değil.
Mais pour l'instant, c'est pas assez sûr ici.
Sahaya en iyi adamlarımızı koyduk ve kocanızı bulmak için ellerinden gelenin en iyisini yapacaklar.
Nous disposons de nos meilleurs hommes sur le terrain et ils vont faire tout leur possible pour sauver la vie de votre mari.
Ben, senin kocanım. Türkçe Çeviri : PAEDAGOG
Je suis ton mari qui n'a jamais failli.
Kocanızın elemanıyım.
Je travaille pour votre mari.
Kocanı beklerken ağzımız tatlansın.
En attendant que ton mari revienne
- Sizin mi kocanızın mı?
C'est le vôtre ou votre mari?
Kocanızla konuşup bana telefon edin.
Vous allez devoir en discuter avec votre mari, et ensuite vous pourrez m'en parler au téléphone.
Kocanız tıkanmış bir lavabonuz olduğundan bahsetti.
Votre mari m'a dit que vous aviez un évier bouché.
Kocanız mı oluyor?
C'est votre mari?
Ne de olsa kocanım.
Je suis ton mari.
Köpek mi kocan mı kriz geçirdi?
Le chien ou votre mari?
Kocanı tanımıyorum.
Je ne connais pas votre mari.
Yapma şimdi. Eski kocanın grubu için tüm pazarlama ve tasarım işlerini sen yönetiyordun.
T'as fait tout le design et la communication du groupe de ton ex-mari.
Kocanız mı?
- C'est votre mari? - Oui, oui.
Para içinse kocanın benden aldığı şey lazım. Ya alırım ya da onu öldürürüm.
Donc j'ai besoin de ce que votre mari m'a volé, alors soit je récupère ça, soit je le tue.
Kocanız burada mı?
Ton mari est ici?
Ben Sam Wright. Kocanızın ortağıyım.
Je suis Sam Wright, l'équipier de votre mari.
Ama sizi uyarmalıyım, kocanıza karşı uzaklaştırma emri talebinde bulunmak çok çirkin bir boşanmaya sebep olabilir.
Mais je dois vous prévenir, obtenir une injonction restrictive contre votre mari pourrait entraîner un divorce déplaisant.
Bayan Griffin, Korkarım ki kocanız hafızasını kaybetti.
Mme Griffin, j'ai bien peur que votre mari soit amnésique.
Kocanın ölümüyle bir ilgisi var mı?
Depuis la mort de votre mari?
Yani şimdi sen bana aşırı derecede samimi komşu ve hep burada olan eski kocanın Jules'dan mı hoşlandığını söylüyorsun?
Tu veux dire que le voisin dragueur et l'ex-mari qui est toujours là sont tous deux attirés par Jules?
Kocan hakkında mı? Bu çok önemli olabilir.
C'est important.