Kontrol ettim traducir francés
2,457 traducción paralela
Meteoroloji tablolarını kontrol ettim.
J'ai consulté les graphiques du Service national de la météo.
Sanırım Washington'daki bütün pizzacıları kontrol ettim.
Je suppose. J'ai dû vérifier toutes les pizzerias élégantes de DC.
Ama Jerome'un dün gece bulunduğu yerleri kontrol ettim.
Mais je sais où était Jerome, hier soir.
Kurbanımızın parmak izlerini kontrol ettim.
Les empreintes de la victime prouvent que c'est Zalman.
Mali durumlarını kontrol ettim. O almamış bunları.
- Pas le mari, j'ai vérifiais ses finances, il ne les a pas achetées.
Alışverişi doğrulamak için Lance'in kredi kartı hareketlerini kontrol ettim. Gözüme bir şey çarptı.
J'ai vérifié la carte de crédit de Lance pour confirmer l'achat et j'ai trouvé autre chose.
Geçen sene açtığım delikten kimsenin gelip gelmediğini kontrol ettim.
J'ai vérifié par le trou que j'ai fait l'année dernière pour être sûr que personne n'arrive.
DMV'yi, IRS'yi ve Sosyal Güvenliği kontrol ettim.
J'ai vérifié les permis de conduire, le fisc et la sécurité sociale.
Ayrıca konuştuğumuz gibi, eyalet polisini de kontrol ettim.
Et je vérifie avec la police d'État en ce moment.
Dr. Booth'ta bunlardan yok, ama Lockhart / Gardner Bond'un faturalarını kontrol ettim ve onlarda var.
Le Dr Booth n'en a aucun, mais après vérification, votre cabinet en a.
Kontrol ettim, Leslie. Camlar açılmıyor.
J'ai vérifié, la vitre est scellée.
Mesai kayıtlarını kontrol ettim. Lucas Martin çalışıyormuş.
J'ai vérifié le registre, Lucas Martin travaillait.
Evet, internet bankacılığı servisini kontrol ettim.
J'ai vérifié ton compte en ligne.
- Sadece kontrol ettim.
- Je m'informe.
Sonra çekmeceni kontrol ettim.
J'ai vérifié dans ton casier Plein de lettres non envoyées.
Hem içeriyi hem dışarıyı kontrol ettim.
Je ai vérifié par intérieur et l'extérieur.
Bay Wolynetz, hem içerideki hem de dışarıdaki atık sularınızı kontrol ettim. Su oluklarınızı inceledim. Üstelik burada daha fazla kirletici madde var.
J'ai analysé vos eaux usées, vos canalisations et ce terrain.
İki kez kontrol ettim Jethro.
J'y ai regardé à 2 fois.
Bütün yolcuların uçuş programlarını kontrol ettim.
Aéroports? Et j'ai déjà vérifié les manifestes de vol pour les passagers...
Sears'ın mazeretini kontrol ettim.
L'alibi de Sears tient la route.
Ticari, özel ve askeri bütün uçuş kayıtlarını kontrol ettim.
J'ai vérifié tous les registres de vol, commerciaux, privés, militaires.
Gün doğum zamanını dün akşam kontrol ettim.
Hier, j'ai vérifié quand le soleil se levait.
Cep telefonumu kontrol ettim... ve saat 13 : 12.
J'ai vérifié mon portable... Et il affiche 13h12 pm.
- Neden boşa... - Cep telefonumu kontrol ettim.
J'ai regardé mon portable.
Bütün banka hesaplarını kontrol ettim Olağandışı hiçbir şey yok.
J'ai vérifié les comptes de Kingston. Rien d'inusité.
Hesaplarını sürekli kontrol ettim,... ama hiç hata yoktu.
Je vérifiais sans cesse ses calculs, mais il n'y avait aucune erreur.
Kontrol ettim bile. Cihazlar genelde test amaçlı bazıları ameliyatlarda kullanılıyor....... ama diyaliz cihazı yok.
C'est surtout de l'équipement de test, quelques instruments chirurgicaux, mais rien pour la dialyse.
Kontrol ettim, zararsızlar.
Je l'ai inspecté, c'est sans danger.
Senin için onu kontrol ettim ya.
J'ai vérifié ses références.
Ben kontrol ettim. Bir şeyi yok.
Il va bien.
Doku bozukluğu için tüm vücudu kontrol ettim.
J'ai cherché des lésions sur tout son corps.
Navigasyon sisteminden son gittiği yerleri kontrol ettim. Nezih, normal yerlere gitmiş.
J'ai vérifié la dernière destination enregistrée sur son GPS et tous les trucs habituels.
Daha bu sabah kontrol ettim.
Elle allait bien, ce matin.
İnşaat işleriniz kötüye gidiyor. Evet, kontrol ettim.
Votre entreprise présente un lourd déficit.
Kontrol ettim. Cudmore ya da Littlefair, nasıl hitap etmek istersen. Bu ise sadece bir ay önce olmuş.
Randolph Littlefair, alias Michael Cudmore, se trouvait dans sa ville.
Çoktan kontrol ettim. Miguel'in dairesinde böyle bir şey yokmuş.
L'appartement de Miguel n'en avait pas.
Evi aldığımda çatıyı kontrol ettim sanıyordum.
On avait fait l'inspection du toit quand j'ai acheté.
Jamie'yle Gwen'in hesaplarını kontrol ettim.
J'ai vérifié les comptes de Jamie et Gwen.
Kontrol ettim.
Non, j'ai vérifié.
Taşınırken üst katı kontrol ettim, gerçek.
- J'ai vérifié, l'étage est réel.
Onlar varmadan ben listeyi kontrol ettim ve sen giyindikten sonra. Eğer biri devamsızlık yaptıysa, kaçaksa yani.
Je fais l'appel à l'extérieur, puis devant le bassin pour repérer ceux qui sèchent.
Sizin yerinize ben kontrol ettim.
- Je l'ai fait pour vous.
Hayır, bütün çatalları defalarca kontrol ettim.
J'ai vérifié deux fois les circonvolutions.
- Hayır, BT'sini kontrol ettim.
Non, j'ai vérifié le scan.
Kamalei ile Chen'i içeren davalarla kiralık kırmızı SUV kayıtlarını kontrol ettim ve bir eşleşme buldum.
J'ai comparé les locations de voiture avec les gens qui ont eu affaire à Kamalei et Chen. Bingo.
Ethan'ın bulduğu enjektörün içindeki süksinilkolini kontrol ettim.
J'ai vérifié la quantité de succinylcholine restante dans la seringue qu'Ethan a trouvée.
Yo. 4. katı kontrol ettim.
Je reviens de l'étage.
Güvenliği kontrol ettim.
- Quelqu'un de l'intérieur? - J'ai vérifié avec la sécurité,
Kontrol ettim.
J'ai vérifié.
- Bir sorunumuz var efendim. - Yine ne oldu? Son 10 yıldan da geriye gidip polis ve mahkeme kayıtlarını kontrol ettim.
- En consultant les archives administratives depuis 15 ans, j'ai découvert que Littlefair a changé de nom :
Mike'ı anlamak da genelde çok zor değildir ama normal haller listemi kontrol ettim bile.
" Fatigué?