Koy traducir francés
12,861 traducción paralela
Koy yerine.
- Vous savez quoi?
Baksırın arasından çıkmış, tamamen kalkmış. Boyutunu göstermek içinde yanına bir çerçeve koy.
A travers le boxer, en plein érection, avec une pièce dans le cadre pour montrer sa taille.
- Onu yere koy.
- Pose le couvercle par terre.
Ellerini gorebilecegim biryere koy.
Gardez vos mains là où je peux les voir.
Ellerini görebileceğim bir yere koy.
Mains en l'air que je puisse les voir.
- Ellerini başının üstüne koy.
- Les mains sur la tête.
- O kovayı şuraya koy Chuck.
Apporte le sea...
- Bari oğluna isim koy.
Tu pourrais au moins donner un prénom à ton fils.
Chuck, silahları karakola koy.
Chuck, repose les armes au commissariat.
- Bari oğluna isim koy. - Sen yap işte.
- Donne au moins un nom à ton fils.
Geri koy!
Remets ça!
Hayır, özellikle önce kurukafayla başla sonra tren enkazını ve mantar bulutu koy.
Non! Il a spécifié " choisis le crâne d'abord, puis l'accident de train et le nuage de champignon
- Elini yaranın üzerine koy. - Orayı bağlamalıyım.
Je dois faire un garrot.
- Geri koy onu.
- Pose ça.
Peter, yavaşça ayağa kalk, ellerini görebileceğim bir yere koy.
Peter, levez vous doucement, je veux voir vos mains.
- Ellerini masaya koy.
Mettez vos mains sur le bureau.
Köpeği tabureye koy ve uzaklaş yeter.
Maintenant explique-nous Inception.
"Boş koy." deyin.
Oui, madame. "Mais" Allez vous faire mettre. "
Onu tahtına koy.
Mets-la sur le trône.
Ellerini sırtına koy ki kimsenin canı yanmasın.
Mains dans le dos, personne ne sera blessé.
- Ellerini başının üzerine koy!
- Les mains sur la tête. - Mills?
Ellerini başının üstüne koy!
Mains sur la tête!
Şimdi kendini benim yerime koy ve kendine bir sor, sen ne yapardın?
Mettez-vous à ma place et demandez-vous ce que vous auriez fait.
Beni arkaya koy, bağla.
Mettez-moi à l'arrière, ligotez-moi.
Sevgilini kendi yerine koy bakalım.
Met-la dans la même situation.
Çantayı yere koy.
Pose la valise.
- Evet, koy.
- Oui, merci.
Derhal ellerini başının üstüne koy.
Mettez les mains sur la tête maintenant.
Ellerini başının üstüne koy dedim!
Mains sur votre tête, maintenant!
Geri koy şunu.
Remets-la.
Koy o zaman işaretini ko'dumun şırfıntısı!
Signaler un Puis moi, vous salope.
İşte, poşete koy.
Mettez-la dans le sac.
- Kucağına koy, ahbap.
- Allez, mon pote.
Geri koy!
Remettre!
İşleri yoluna koy yoksa Shea'yi götürdüğüm kadar hızlı geri getiririm.
Remets de l'ordre ici où je ramène Shea aussi vite que je l'ai fait partir.
Ellerini üstüne koy.
Mettez vos mains dessus.
- Avcuma koy!
- Donne-le-moi!
Dan, kendini benim yerime koy.
Mets-toi à ma place.
Silahını yere koy!
Pose ton pistolet par terre!
Ama sadece şunu söyleyebilirim : Kendini bir haftalığına benim yerime koy. Hatta boş ver.
Mais tout ce que je peux dire c'est que vous essayez de vous mettre à ma place et puis revenez me voir.
Vicodin, oxy, benzos, soma adını sen koy.
De la Vicodin, de l'oxy, des benzos... ce que tu veux.
Adamım, çöp kovasını şuraya, yan tarafa koy.
[Rap jouer de la musique] Mon homme, mettre la poubelle là-bas, sur le côté.
Ellerini görebileceğim bir yere koy.
Gardez vos mains où je peux les voir.
Bir de kendini benim yerime koy.
Imagine ce que ça me fait.
Ellerini başının üstüne koy ve dışarı çık!
Sortez les mains sur la tête!
Köy havasındandır.
C'est l'air de la campagne.
Arabaya koy.
Mettez le dans la voiture.
Ben sadece... Wilmington, Kuzey Carolina'dan aptal, önemsiz bir köy kızıyım.
Je ne suis qu'une campagnarde idiote de Wilmington, en Caroline du Nord.
Çoğu köy asiler tarafından harap edildi.
De nombreux villages ont été dévastés par les rebelles.
Dövüş kulübünde kasaya koy onu.
Inscris-la sur les comptes.
Kiçini koy su sandalyeye.
Pose tes fesses sur cette chaise.