Kralık traducir francés
1,627 traducción paralela
İki kral odası, bir gece, yarın çıkış yapıyorsunuz.
Deux chambres avec un grand lit pour une nuit, départ demain.
Eğer tüm dünyanın, İngiltere Kralı'nın dönek ve... basit biri olduğunu, taşkınlık yapıp sözlerini tutamadığını düşünmesini istiyorsan hemen gidip söyleyeceğim.
Si Vous voulez que le monde sache que le roi d'Angleterre est superficiel, totalement incapable de tenir sa parole, alors bien sûr, j'irais lui dire.
Şehirde yayılan bu bulaşıcı hastalık hiç iyi olmadı. Kralın hastalıklardan nasıl korktuğunu bilirsin.
Il y a eu une épidémie de fièvre dans la cité, vous savez comme le roi craint toute maladie.
Emlak kralı Alan Beck olay yerine geldi. Kızı Ashley de rehinelerden biri.
Le magnat de l'immobilier Alan Beck est sur place, sa fille Ashley étant une des otages.
"Kral kraliçeye aşık olmuş."
Le roi est tombé amoureux de la reine.
İhtiyar kral kıza aşık olmuş.
Le vieux roi en est tombé amoureux.
Birden, kral kılıcını çıkarıp Shashidhar ´ in kellesini herkesin gözü önünde kesmiş ve ManjuIika`yi kilitlemiş.
Quand soudain, le roi a sorti son épée et a décapité Shashidhar devant tout le monde. Puis a enfermé Manjulika.
Shahidhar ´ in elinden o kızı alan kral ´ a karşı hiç sitem etmiyorum.
Je n'ai aucun grief contre ce vieux roi pour avoir évincé ce Shashidhar.
Ruhsal rahatsızlık geçirdiği esnada, Avni Manjulika ´ ya dönüşecek ve onun gözünde sen Shashidar olacaksın ve Siddharth yaşlı kral olacak.
Pendant ses crises, Avni devient Manjulika, tu deviens Shashidhar, et Siddharth devient le vieux roi.
Kız kardeşim Margaret, Portekiz Kralı ile evlenecek.
Comme d'habitude. Ma sœur Margaret va épouser le roi du Portugal.
Ben, bir kralın kız kardeşini verecek kadar önemli biri değilim.
Je ne suis pas assez important, pour donner la sœur d'un roi. Surtout celle du roi d'Angleterre.
Kral sana aşık oldu.
Oui, mais...
Düşünsene, İngiltere Kralı benim kız kardeşime mektup yazıyor. Hizmetkarı olacağına söz veriyor.
Imaginez, le Roi d'Angleterre écrivant à ma petite sœur, lui promettant d'être son serviteur.
Kral apaçık sana aşık olmuş.
Eh bien... Le Roi est complètement amoureux de vous.
Senin salak bir kızın Kral'a diyebileceği ne olabilir ki?
Qu'aurait donc une sotte comme vous à dire au Roi?
Galiba Kral'ımız aşık olmuş.
Il semble que Sa Majesté soit amoureux.
Kral, Anne Boleyn'e mi aşık?
Le Roi aime Anne Boleyn?
Artık Kral'ı görebilirsin.
À présent, vous pourrez revoir le Roi, à nouveau.
Artık Kral ondan şüpheleniyor ve bizim de bu şüphelerini doğrulamamız gerekiyor.
Le Roi est soupçonneux envers son premier ministre et nous devons encourager ses suspicions.
Senin yapman gereken Boleyn, kızının, Kral'ı bu suçlamaların doğruluğuna inandırması.
Tout ce qui reste, Boleyn, c'est que votre fille prouve au Roi que toutes ses suspicions sont justifiées.
Kral artık pes etmenizi istiyor. Yoksa mahkeme sizi suçlu bulacak.
Le Roi ordonne que vous mettiez toute cette affaire entre ses mains, autrement la cour vous condamnera.
Eğer o Kral'ın kız kardeşiyse neden Kral burada değil?
Si c'est la sœur du Roi, pourquoi n'est-il pas là?
Ayrıca İmparator'un Kral'a olan uzun vadeli borçlarının tahsil edileceğine dair garanti aldık.
Nous avons aussi obtenu des garanties concernant les payements de longue durée dus au Roi par l'Empereur.
Artık Kral'ın en yakın arkadaşları onlar. Her işine onlar bakıyor.
Ils sont maintenant les plus proches du Roi et s'occupent de ses affaires.
Sana Kral Dairemizi hazırladık.
- La suite présidentielle est pour vous. - Salut Piper.
Ne yazık ki bunu, Roma ile ipleri koparmadan Kral'a garanti edemeyiz.
Malheureusement, nous ne pouvons accorder cela au Roi sans abandonner notre unité avec le Saint-Siège.
İngiltere Kralı'nın durumu ile ilgili iki tane mektup aldık.
Nous avons reçu deux nouvelles lettres au sujet de l'affaire du Roi d'Angleterre.
İlki, Kral'ın kendisinden geliyor. İçten bir dille, kendisinin ve İngiltere'nin huzuru için artık nihai ve onun lehinde bir karar alınmasını istiyor.
La première est du Roi lui-même, vous priant d'émettre une décision ultime et favorable à son annulation, pour le maintien de la paix en Angleterre.
Sadece burada bir işe yaramadan yatmak beni kahrediyor. Kral artık boşanmasına hız verebilir, ne de olsa kendisine bu yetkiyi verdi.
Mais ce qui me préoccupe, en restant étendu ici, inutilement, c'est que le Roi pourra avoir son divorce, du moment... qu'il s'en donnera le pouvoir.
Söylediklerine göre, kızı Elizabeth,... Kralın değil de sayısız sevgililerinden birisinin çocuğuymuş.
On dit que sa fille, Elizabeth, n'a pas été conçue avec le roi, mais avec l'un de ses nombreux amants.
Eğer Kral'ı hayal kırıklığına uğrattıysam iyi bir sebebi vardır.
Si j'ai déplu au roi, c'était en voulant son bien.
Aziz Peter'in halefi olarak, İngiltere Kralı'nın Aragonlu Katherine'den ayrılmasını ve ardından gelen gizli evliliğini kınıyorum ki bu evliliği hükümsüz ve geçersiz ilan ediyorum.
En tant que successeur de St Pierre, je condamne solennellement la séparation du roi d'Angleterre d'avec Catherine d'Aragon, ainsi que son mariage secret, que je déclare nul et non avenu.
Dediklerine göre, eğer reddedersem, Kral, kızımı reddedecekmiş.
Ils disent que si jamais je m'y refuse, le roi privera ma fille de son amour paternel.
Artık Kral cömertliğini göstermiyor.
Je ne suis plus trésorier de la Couronne, et je dois donc vivre modestement,
Kral'ın, Kraliçe Katherine ile olan evliliği geçerli ve kimse tarafından geçersiz kılınamaz.
Le mariage entre le roi et la reine Catherine reste valide et ne peut être annulé par nul homme.
Artık Kral'ın Kilisenin Başı olduğu fikrine katılmıyor musun?
Et contestez-vous le fait que le roi soit le chef suprême de l'Église anglaise?
Eğer Kral'ın metresi, benim için Kral'a aracılık edecekse o zaman minnettar kalırım.
Mais si la maîtresse du roi acceptait d'intervenir auprès du roi pour moi, je lui en saurais gré.
Neredeyse ilk reddeden siz olacaksınız ve bu davranışınız Kral'ın size hem kızgın olmasına hem de şüphe duymasına yol açacak.
Vous êtes presque le premier à refuser, ce qui poussera Son Altesse à s'indigner et se montrer suspicieux à votre égard.
Tüm bunlarla artık ilgilenmiyorum ve Kral ya da Papa'nın unvanlarını da artık tartışmayacağım.
J'ai... libéré mon esprit de toutes ces questions, et je ne discuterai plus des titres du Roi... ou du Pape.
Dediklerine göre, başta Kral'ın yeniliklerine destek verenler artık yeni bir düşünce geliştiriyormuş.
On me dit que bien des gens qui étaient pour la réforme du roi changent maintenant d'avis.
Kral'ın mutlak gücü elinde tutup kısıtlama olmadan kanunları yeniden yapması sizi hiç endişelendirmiyor mu?
Est-ce que ça ne vous inquiète pas que le roi se soit attribué un pouvoir absolu sans contrainte aucune de refaire la loi?
Birisi, aşağılık birisi, muhtemelen benden nefret eden birisinin dediğine göre Kral inadına, Amiral'in ziyareti için saraya birçok güzel kadın çağırmış.
Quelqu'un, une salope qui me déteste sans doute, m'a dit que le roi a invité un groupe de belles femmes à la cour pour la visite de l'amiral.
Yaşayabileceğim en büyük ayrıcalık ve memnuniyetti. Ve uyuduğunuz oda Majesteleri,..... bundan sonra "Kral'ın yatak odası" olarak anılacak.
La chambre dans laquelle vous avez dormi sera la chambre du roi.
Sanırım Kral'ı kızdırır.
Cela mettrait le roi en colère.
Kral'dan kızınıza mesajım var. Özel olarak.
J'ai un message du roi pour votre fille, et elle seule.
Kral Francis, oğlunun kızımız Elizabeth ile evlenmesi konusunda ikna edilmeli.
Le roi Francis doit accepter le mariage de son fils avec notre fille Elizabeth, afin d'éviter ma perte.
Kral benim tarafımdayken Kraliçe kılıma bile dokunamaz.
J'ai tant confiance en mon maître que je ne pense pas qu'elle puisse me nuire.
Kısaca, Kral'ın başına kötü bir şey gelecek olursa beni elde etmenin hesaplarını yapıyorsunuz.
Vous pensez que s'il arrivait quelque chose au roi, je serais à vous.
Kızkardeşiniz Kraliçe ile iğrenç bir ensest ilişkiye girmeniz yetmiyor dilleriniz birbirinizin ağzında, yiyişmeniz yetmiyor ulu Tanrı'nın emirlerine karşı gelmeniz yetmiyor bir de Kral'a komplo kurup, onu öldürmeye arkasından da Anne'i âşıklarından biri ile evlendirip, piç çocuğuna Kral naipliği yaptırmaya kalkıyorsunuz.
Non seulement vous avez commis l'inceste avec votre sœur, la reine, avec sa langue dans votre bouche et votre langue dans la sienne, à l'encontre des commandements du Tout-Puissant, mais vous complotez un régicide afin qu'Anne puisse épouser un de ses amants et devenir régente - pour son enfant bâtard.
Bütün o adamları rütbeleri ya da mevkileri ne olursa olsun ne olurlarsa olsunlar Kral'ı aldatıp, yasal karısının yatağını paylaştıkları için hepsini kınıyorum!
Quel que soit leur rang... Ceux qui ont trompé le roi et se sont glissés entre les draps de son épouse.
- Tabii ya, artık Kral'ı da tanıyorsun.
- Normal, tu connais le roi.