Kravat traducir francés
2,667 traducción paralela
Sadece şunu biliyor o kravat nasıl görünüyor.
Mais il sait... ce à quoi ressemble... votre cravate.
Kravatında bira lekesi olduğunu biliyor musun?
Tu sais que t'as une tâche de bière sur ta cravate?
yemin edebilirdim ki dünde sen aynı kravat ve takımlaydın.
Je jurerais que tu portais le même costume hier.
Görev dışında, görev kravatını takmış.
Il n'est pas en service.
Parmağına bir yüzük taktılar, hafta içi lanet bir takım elbiseyle kravat takıp hafta sonları da süveter giyen bir adam oldu.
Ils lui ont foutu une bague et il a fini en costume la semaine et en pull-over le week-end.
Gömleğin ve kravatın midemi kaldırıyor.
Ta chemise et ta cravate sont horriblo-dégueu. - Oui.
Güzel kravat.
Jolie cravate.
Ayrıca bir de karşılama kahvaltısında kravat takmak var.
Et tu dois porter une cravate au brunch.
Buna velileri karşılama yemeğinde kravat takmak da dahil mi?
Même mettre une cravate pour accueillir tes parents?
- Kravat meselesi yüzünden mi?
C'est la cravate?
- Kravat takmam şart mı?
Cravate obligatoire?
Bir kobrayla başa çıkabiliyorsam, kravatı da halledebilirim.
Si je peux maîtriser un cobra, je m'en sortirai avec la cravate.
En sevdiğim kravatımdı.
Ma cravate préférée.
- Fena değil. Kravat mı?
Une cravate?
Kravatın yüzünden baktım.
C'est la cravate.
Hawaii'de kimse kravat takmaz.
Personne n'en porte, à Hawaï.
Bak, bu benim en sevdiğim kravatım.
- C'est ma cravate préférée.
Tabii. Gömlek, kravat ve çörek kırıntıları.
Chemise, cravate, miettes.
- Söylüyorum sana. - Kravatı çıkarmayacağım.
- Je n'enlève pas ma cravate.
Gündüz çizgili kravat, gece beyaz papyon yani?
Donc tenue de gala pour le soir et rayures pour la journée.
- Artık kravat takmıyor muyuz?
- On ne porte plus la cravate?
- Kravatında... - Yerine dön.
Ne t'en fais pas.
- Hangi kravat olsun? - Kırmızı olan.
- Quelle cravate?
Ona bakarsan, İtalyan bir kravat yapımcısı olmadığın hâlde kravatlar hakkında bir fikrin var.
Tu as une opinion sur les cravates sans être un designer italien.
O kadar eğitim aldın ama kravat bağlamayı öğretmediler mi?
Tout cet entrainement et ils ne t'ont jamais appris à nouer une cravate?
Michael'la bugün aynı kravatı taktığımızı bilmeni istedim.
C'était pour te dire que j'ai la même cravate que Michael.
Kravatın yok ya, hoşuma gitti.
Le truc sans corde. J'aime.
Niye kravatın yok?
Où est ta cravate?
Kravatın yok mu?
- Pas de cravate?
Senin kravatın hani?
Où est votre cravate?
Ve kravat takmasıyla.
Et le port de la cravate.
Kravat.
- Une cravate.
Gördüğüm ilk kravatı aldım.
J'ai pris la première qui venait.
Aynı kravatı takmışsınız!
Tous les deux avec une cravate assortie!
Kravatı da çıkar ayrıca. Yolcu gemisinde kimse kravat takmaz.
Et les gens ici ne portent pas de cravate.
Bir yazılım tasarımcısını kravatından... ve emekli bir tesisatçıyı sol elinden tanıyabileceğini söylemişsin.
Vous dites que vous pouvez identifier un designer de software avec sa cravate et, c'était quoi déjà, un plombier à la retraite avec sa main gauche.
Kravatın gömleğe uymamış.
Ta cravate ne va pas avec la chemise.
Kravatını düzelt, işte böyle. Bir, iki...
deux...
Kravat bağlamaya lanet olsun.
Merde... aux noeuds de cravate.
Detektörü kravat tokandan geçirdin!
Vous avez passé le détecteur sur votre pince en métal.
Kravat takmamam da çok saçma.
C'est débile je ne porte pas de cravate.
Kravat takmalıyım.
J'ai l'air... je devrais mettre une cravate.
Kravat takmalısın.
Tu devrais mettre une cravate.
Kravatını gördün mü?
Sa cravate me plaît.
- Güzel kravat. - Rusty.
Elle est sympa, ta cravate.
İnsanlar kravatına takılmaya başladı mı?
Personne s'est moqué de ta cravate?
- Kravat nasıl bağlanır hiçbir fikrin yok.
Tu sais absolument pas faire un nœud de cravate.
Kravat olmaz.
Non, pas la cravate.
Yeşil gömlek, çirkin kravat.
- Cravate verte, chemise horrible.
Prezervatifi çıkarmak için kravatımı kullanmak zorunda kaldım.
- Merci d'avoir fait un nœud, aussi.
- Kravatım yok.
- J'en ai pas.