Kuzeyden traducir francés
398 traducción paralela
KUZEYDEN, GÜNEYDEN VE DOĞUDAN BİR ARAYA GELEREK BATIYI FETHETMEK ÜZERE MİSSİSSİPPİ NEHRİNİN KIYISINDA TOPLANDILAR.
VENUS DU NORD, DU SUD ET DE L'EST... ILS SE RASSEMBLENT SUR LA RIVE DU MISSISSIPPI... POUR LA CONQUÊTE DE L'OUEST.
Kuzeyden az bulunan ve değerli bir şey getiriyor.
Pres rapporte une chose précieuse.
Bir hafta ya da en azından Kuzeyden gelen gemi gelene kadar.
Plus qu'une semaine, ou au moins jusqu'à l'arrivée du bateau du nord.
- Nerelisin? - Kuzeyden.
- D'où venez-vous?
- Bir grup Japon kuzeyden yaklaştı.
Des transports japonais ont débarqué au Nord.
Ve aynı demiryolu kuzeyden buralara bir sürü... yeni göçmeni de getirecek. Buna ne dersin? Onlar da oy vermeye başlayacak vergilerimiz onlara gidecek.
Et ce même train va expédier... un tas d'immigrants du nord jusqu'ici... qui vont se mettre à voter et à payer des impôts.
Yılın bu vakti kuzeyden esen fırtına. Sıkı estiğinde bu çöl arka ayakları üzerine dikilir sanki.
À cette époque de l'année, ça balaie le désert et rien ne lui résiste!
Eğer ben Napolyon olsaydım, Dük'ün arkasından kuzeyden baskı yapmanın iyi bir fikir olduğunu düşünürdüm.
Si j'étais Napoléon, j'aurais l'idée de pousser par le nord-est, derrière le duc.
Bizzat Doktor Carrington'dan, kuzeyden tuhaf bir mesaj aldım.
J'ai reçu un message de leur pique-nique au pôle, du Dr Carrington.
Ve bahar geldiğinde, Kuzeyden yapılacak saldırı hazırlığı güneyden olacak.
C'est une offensive du Sud, et non du Nord, qui aura lieu.
Huerta, Pancho Villa'nın desteği ile kuzeyden ve sen General, güneyden bastırınca
Huerta et Villa poussant au nord...
Hayvan sesleri kuzeyden geliyor.
Les meuglements viennent du nord.
Kasım'da, nükleer serpintilerin... kuzeyden gelebileceğine dair bir haber okumuş... ve inşaatı durdurmuştur.
"Mais en novembre, " suite à un article dans la presse " annonçant un nuage radioactif venant du nord,
Ben fırtınalı bir günde doğdum ve kuzeyden geldim babam bir dağ aslanıydı.
Je suis né un jour où la tornade venait du nord et mon père était un lion des montagnes.
O zaman hapisten adam kaçırmayada engel ol, kuzeyden gelen sürü sahiplerini gözle bakalım.
Guettez les éleveurs, route nord. Rigdon et sa bande approchent.
Doğudan ve batıdan, kuzeyden ve güneyden, her şeyleriyle geldiler, koyunlarını sığırlarını ve develerini önlerine kattılar.
De l'est et de l'ouest, du nord et du sud, ils vinrent chargés de tous leurs biens, conduisant leurs moutons, conduisant leurs bœufs, et leurs chameaux devant eux.
Kuzeyden mi geliyorsunuz?
Vous venez du Nord?
Kuzeyden, Pueblo'ya kadar her yere gittim.
J'ai été a peu pres partout... jusqu'a Pueblo, dans le Nord.
- Kuzeyden.
- Du nord.
Küçük bir kuş kuzeyden kayığa doğru geldi.
Un petit oiseau arriva du nord vers la yole.
Kuzeyden gönderilen şu tuhaf vaizlerden biri.
Un de ces prêcheurs excentriques qu'on nous envoie du Nord.
Kuzeyden, doğudan ve güneyden, aynı anda, şaşırtacağız.
Par le nord, l " est et le sud en même temps.
Kuzeyden güneye 9 bin kilometre doğudan batıyaysa 6 bin kilometre.
9000 km du nord au sud.
Kuzeyden Teksas'a geldiğimde bir şeyler arıyordum ne olduğunu bilmeden.
Quand je suis venu au Texas, je cherchais quelque chose. Je ne savais pas quoi.
Tamam, bu kadar. Adamlarımı toplayıp, kuzeyden çıkacağım.
Je sors mes hommes demain, nous irons vers le nord.
Kuzeyden, Vasternol'dan
Nous venons du Nord, de Västernol.
Öyleyse bizde kuzeyden batıya geçeceğiz, ve genç bayanın evine varmadan önce yollarını keseceğiz Tam burada İspanyol Kuyularında.
Nous allons prendre par le nord-ouest et les arrêter avant qu'ils atteignent sa maison qui se trouve à Spanish Wells.
Bu ortağım Jim Gary, Kuzeyden, Montana'dan.
Lui, là, c'est mon associé... Il s'appelle Jim Gary, il vient du nord, il vient du Montana.
Sana kuzeyden bu yolara çıkan bir yol olduğunu söylemeye geldim.
Il y a un sentier qui les traverse au nord.
Beyaz kuyruklu geyik çayırlara dönecek. Milyonlarca bizon kuzeyden geri dönecek, tıpkı atalarımızın zamanında olduğu gibi.
Les grands cerfs reviendront dans les prairies Les bisons redescendront du nord par millions,...
Her zaman kuzeyden gelirler. Soğuk bastırmadan önce.
Toujours ils viennent du nord avant les grands froids.
İnle ey kapı! Ey şehir, feryat et! Ey Filistinliler, eridiniz baştanbaşa, kuzeyden toz duman yükseliyor.
Hurle, ô porte, crie, ô cité, consume-toi de douleur, car un fleuve descendra du septentrion et chacun se ceindra de cilice dans les rues.
Onunla kuzeyden güneye giderim!
Avec lui, j'ai voyagé du nord au sud,
Kuzeyden mi geliyorsunuz?
Vous venez du nord?
Kuzeyden geliyorum bayım.
Je viens du Nord.
Kuzeyden misin?
Tu es du Nord?
Toller, Chata kuzeyden sınırı geçmeye başlamış olabilir.
Toller, Chata a peut-être déjà passé la frontière au Nord.
- Kuzeyden bu kadar uzakta?
- Aussi loin au nord?
İşte kuzeyden uzak duracağını söyleyen, iki yüzlü bir şerefsizin yaptıkları.
Ce faux jeton avait juré de ne pas mettre les pieds dans le quartier Nord.
Güneyden ve kuzeyden dar sokağa ayrılıyor.
Il donne sur une avenue. Descendez l'avenue Bloomingdale.
Kuzeyden Paris'e gelmişti. Zihni ise Aristo'nunki kadar düzdü. Ve bedeni şehvetle doluydu.
Il est descendu à Paris du nord avec l'esprit d'Aristote... et une forme de péché mortel.
Kuzeyden şu tribüne yaklaşmamız için telefon tellerinin üzerinden gelmemiz gerekecek.
S'il change de direction, il nous enverra sur ces fils.
- Kuzeyden geliyor efendim, Everytown'dan.
Le Chef est dur et violent.
Kuzeyden bildiriyorum, Cape Ross bildiriyor, büyük bir buz parçalandı — 9
Météo du grand Nord.
- Kuzeyden.
Tramontane...
Seni kuzeyden sürükleyen şey nedir?
Pourquoi le nord?
Kuzeyden gelen uçak var!
Bruits d'avions au nord!
Kuzeyden çok uzaktasınız.
Si au Nord.
Kuzeyden.
Les Mers du Sud?
Kuzeyden geliyorlar.
A 2 jours de mer.
Kuzeyden Sierra, San Miguel'e gitmem gerek.
Je dois aller du côté de la Sierra de San Miguel.
kuzey 131
kuzey kore 18
kuzey amerika 39
kuzey atlantik 17
kuzey kutbu 56
kuzey afrika 45
kuzeydoğu 29
kuzey carolina 21
kuzeyde 42
kuzeye 75
kuzey kore 18
kuzey amerika 39
kuzey atlantik 17
kuzey kutbu 56
kuzey afrika 45
kuzeydoğu 29
kuzey carolina 21
kuzeyde 42
kuzeye 75