Kuş beyinli traducir francés
288 traducción paralela
Bir kaç kuş beyinli öğrenciyi yakalamanın ve yazılı basına el koymanın faydası olmaz.
Rien ne sert d'arrêter quelques étudiants, et de confisquer une presse à imprimer.
Ben Connecticut'a falan gitmiyorum. Artık senin o kuş beyinli planlarının bir parçası olmayacağım.
J'en ai assez de vos folies!
- Bulmadım kuş beyinli.
- Je n'en sais rien.
Kuş beyinli adamım.
Je comprends.
- Seni geveze kuş beyinli!
- Bougre d'idiot!
Bak, kuş beyinli. Elimizde ufak bir gangster olduğunu ima etti.
Tu n'as pas compris que le Père Dineen voulait dire...
Bu kuş beyinli aptal...
Quel est l'imbécile...
Ok atmayı kesermisin, kuş beyinli?
Arrête de tirer, espèce d'écervelée.
Bu kuş beyinli zavallıya aldırma sen.
Laisse-le dire, cet idiot.
Berlin'de birkaç kuş beyinli bir şiir yakaladı diye birliklerimi teyakkuza geçirirsem nasıl disiplin sağlarım?
Comment maintenir la discipline si je garde mes troupes en alerte... parce que des imbéciles interceptent un poème à Berlin?
Seni kuş beyinli, bu dinamit!
Idiot, c'est de la dynamite!
- Çocuk! Aptal! Kuş beyinli!
- Enfant, idiote, imbécile!
Sen kalın kafalı, kuş beyinli, geri zekalı bir acemi çaylaksın.
Pauvre idiot, je te répète que tu perds ton temps.
Tabii senin bu kuş beyinli planın baş döndürmeye yeter.
Ce projet insensé rendrait fou n'importe quel homme.
Rahat bırak beni, kuş beyinli!
Laisse-moi, imbécile!
Sana söylemiyordum, kuş beyinli.
Je te parlais pas, le fêlé!
Kuş beyinli karısıyla birlikte bir kredi şirketinden 3,000 dolarlık kredi çekmişler.
Lui et son imbécile de femme étaient endettés et devaient rembourser un prêt de 3000 $.
Orası sarılı. Seni beşpara etmez, kuş beyinli.
Tout a été prévu, espèce d'abruti!
Ne kuş beyinli ama!
Je le savais! - Cervelle de moineau.
Taşı şunu, kuş beyinli.
Recule-la, crâne de piaf.
Sen ne yapmaya çalışıyorsun... -... kuş beyinli?
Enfer et damnation, que fais-tu, crâne de piaf?
Şimdi beni dinle kuş beyinli seninle işim bittiğinde, keşke doğmasaydım diyeceksin.
Écoutez-moi à présent, quand ça sera réglé vous regretterez d'être né.
Aldırış etme kadınların söylediklerine. Hepsi kuş beyinli onların. Sefil yaratıklar!
Elles n'ont pas plus de cervelle qu'un petit oiseau, ces créatures misérables!
Şu zümrütleri bana ver. Seni kuş beyinli fahişe!
Donne-moi ces émeraudes, espèce de putain sans cervelle!
Seni aptal, kuş beyinli, yassı kafa içinde de büyük bir kavun var.
Espèce d'abruti de crâne de piaf sans cerveau... Avec un melon bien juteux.
Bu saygın topluluk arasında var mı bir kuş beyinli?
Y a-t-il dans l'honorable société un âne?
Hayır, you kuş beyinli, "pussy" değil.
Mais non, idiot, pas "pussy".
Tamam, kuş beyinli bu sana 10 dolara patlayacak.
O.K., ringard. Ca va te coûter dix dollars.
Kuş beyinli olduğumu mu sanıyorsun?
Tu me prends pour un imbécile?
Saplı süpürgeler ve kuş beyinli çocukların arasında dans ettiğim günlerden bu yana biraz ilerleme kaydettim.
J'ai fait des progrès... depuis le temps où je dansais ici entre les cageots vides.
Hayal gücünü kullan, kuş beyinli. Büyü de bunun için var.
Et les fantasmes, tête d'épingle?
Burada Baldrick'in yanında kal. Kuş boyunlu ve kuş beyinli, ikiniz çok iyi geçinirsiniz.
Col d'oiseau et cervelle d'oiseau, ça se marie bien.
Bu mal için 300.000 $ ödeyen kuş beyinli
L'imbécile qui en donne 300000 $
Kuş beyinli mi?
Une tête de nœud?
Kuş beyinli!
Tête de nœud!
Hey, kuş beyinli, na'ber?
Comment tu vas?
Jenning! Sana söyledim, kuş beyinli, ben artık Jenning değilim!
Je te l'ai dit, tête de moineau, je ne suis plus Jenning.
Nereye bakıyorsun kuş beyinli?
Qu'est-ce que tu regardes, pauvre taré?
- Christina'nın kuş beyinli kardeşi. - Doğru.
- Il s'est aussi jeté d'une falaise?
Kuş beyinli fahişe.
Elle plane completement, cette conne, mec.
Kuş beyinli kahpe.
Putain de taree.
Bu bir "kuş beyinli!"
C'est une "tête d'oiseau".
Ne var? Kuş beyinli!
Qu'est-ce tu fais, crétin?
Sana söylediğimi yap, seni kuş beyinli!
Faites ce que je vous dis, gros ballot!
Kuş beyinli!
Tête de mule.
Sen de kuş beyinli.
Toi aussi, bécasse!
Tabii, bir an için kuş beyinli olduğumu unuttum.
J'oubliais que je ne suis bon à rien.
Bana haber vermeliydin, kuş beyinli!
Il fallait me prevenir, idiote!
Ben kuş beyinli oldum!
J'ai un oiseau!
Kaybolmamizin sebebi o kus beyinli Meyer ve... onun kötü sans üzerine olan teorileri.
On est paumé dans la brousse, parce que l'autre Mr Meyer... a des théories sur la malchance.
Seni kuş beyinli! Altın!
Cerveau de hibou... c'est de l'or!