Kötü haber mi traducir francés
191 traducción paralela
- Kötü haber mi?
- Mauvaise nouvelle?
- Kötü haber mi? Hayır, Ziegfeld'den. Yolun karşısından.
Il est en face, au lieu de venir il envoie des dépêches.
Kötü haber mi efendim?
Mauvaises nouvelles?
Kötü haber mi?
Mauvaise nouvelle?
Miriam, kötü haber mi getirdin? Yalnız konuşalım.
Saül, Miriam, m'apportes-tu une mauvaise nouvelle?
Kötü haber mi efendim? Şok oldum. Stockholm Üniversitesi Profesör Goetaborg'un, İsveç'te ortadan kaybolduğunu bildirmiş.
L'université de Stockholm m'informe que le professeur Goetaborg a disparu de Suède.
- Kötü haber mi?
Des mauvaises nouvelles?
- Gene kötü haber mi?
- Mauvaise nouvelle?
- Kötü haber mi Mister?
- Mauvaises nouvelles, Monsieur?
Kötü haber mi?
Des mauvaises nouvelles?
Kötü haber mi? Kötü haber mi var?
Quelle nouvelle?
İyi haber mi yoksa kötü haber mi?
C'est bien ou mauvais?
İyi haber, kötü haber mi?
Bonne nouvelle, mauvaise nouvelle?
Kötü haber mi?
De mauvaises nouvelles?
Marilyn, önce kötü haber mi, iyi haber mi?
Ta langue au chat...
Kötü haber mi?
Une mauvaise nouvelle?
- Kötü haber mi?
- Mauvaises nouvelles?
- Bazıları kötü haber mi alacak?
Mauvaises nouvelles pour certains.
Pete, geçen bana konuşmamız gerektiğini söylemiştin. Sadece şunu bilmek istiyorum, iyi haber mi, kötü haber mi?
Quand t'as dit qu'il fallait qu'on parle... c'était d'une bonne ou d'une mauvaise nouvelle?
Kötü haber mi?
- Des mauvaises nouvelles?
- İyi haber mi, kötü haber mi?
- Bonne nouvelle ou mauvaise?
Daha kötü haber mi vermek istiyorsun?
À moins qu'il y en ait une pire?
Kötü haber mi var Pilot?
Mauvaises nouvelles, Pilote?
Kötü haber mi?
Mauvaises nouvelles?
Kötü haber mi?
- Mauvaise nouvelle?
Kötü haber değil, değil mi, canım?
Un ennui?
Bu sizin için kötü bir haber mi Bayan Muller?
C'est une mauvaise nouvelle pour vous, mme muller?
Kötü haber mi aldınız?
De mauvaises nouvelles?
Kötü bir haber mi?
Mauvaises nouvelles, petit?
Bunun anlamı kötü haber, değil mi?
Ça veut dire des mauvaises nouvelles, n'est-ce pas?
İyi haber mi yoksa kötü mü bilmiyorum Bayan Irma. Bu konumuzun dışında...
J'ignore si c'est une bonne nouvelle pour vous, mais peu importe.
Kötü bir haber, değil mi?
Une mauvaise nouvelle?
Yine mi kötü haber?
Alors?
İşte bu kötü bir haber, değil mi?
Mauvaise nouvelle.
- Kötü haber, öyle mi ufaklık?
- Mauvaise nouvelle, hein, petit?
Bu kötü haber, değil mi Bay Fletcher?
Mauvaise nouvelle, n'est-ce pas, M. Fletcher?
Lanet olası bürokrasi, değil mi? Peki ya kötü haber?
Et la mauvaise nouvelle?
Kötü bir haber mi istiyorsun?
Tu tiens tellement à ton scoop?
Kötü haber değil mi? Umutlarımı asla yukarıda tutmamalıydım.
Comment exprimer tous ces sentiments contradictoires?
- Kötü bir haber mi? - Sadece dinle.
- Des mauvaises nouvelles?
Bana kötü haber getirdin değil mi?
C'est une mauvaise nouvelle?
Bir buçuk gündür ölüyken bir kötü haber daha duymak hoşuna gider mi?
Comment réagiriez-vous? Vous êtes mort depuis un jour et demi... et quelqu'un vous apprend une autre mauvaise nouvelle?
İyi haber mi kötü mü?
Bonnes nouvelles... ou mauvaises?
Ne oldu? Kötü bir haber mi?
- Les nouvelles sont mauvaises?
Haber iyi mi, kötü mü? Bunu söyle.
Est-ce que les nouvelles sont bonnes ou mauvaises?
- Kötü haber buymuş, öyle mi?
- La mauvaise nouvelle.
Kötü bir haber mi?
Mauvaise nouvelle?
Kötü haber ifadesi bu, değil mi?
C'est un regard inquiet, ça?
Kötü haber vermek istemem, ama bunu bilmesi lazım, değil mi?
Je veux rien dire, mais comment elle sait?
Çok kötü haber değil mi?
- C'est dur à avaler, hein?
Eğer evde işler kötü giderse bana haber verirsin değil mi?
Tu perçois pas de mauvaises vibrations entre eux? Tu peux me le dire.
kötü haber 90
kötü haberlerim var 53
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88
kötü haberlerim var 53
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
miss 41
mira 52
mimi 88