English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ K ] / Kısmen

Kısmen traducir francés

1,221 traducción paralela
Kısmen sarhoşta olsa, Klingonlar galaksinin en iyi savaşçılarıdır.
Même ivres, les Klingons sont parmi les meilleurs guerriers de la galaxie.
Ben, Goa'uld'ları kötü yapanın kısmen bu olduğunu düşünüyorum.
Je pense que c'est une des raisons pour lesquelles les Goa'ulds sont si mauvais.
Kısmen haklıymışım.
J'avais à moitié raison.
- Bizi öldürüyorum... kısmen.
Les forces d'Alti sont proches, on n'a pas le temps de libérer nos esprits. Que fais-tu? Je nous tue... en quelque sorte.
Hepsi kısmen güzel fikirler ama gerçekten karanlık tarafa geçmek isterseniz en uygun yeri biliyorum.
Ces idées sont vaguement cool, mais si vous voulez vous éclater, je sais où aller.
Derslerimizin kısmen bir babanın sevgisinin basit bir ifadesi olduğunu itiraf ediyorum. - Homer.
Je reconnais que nos cours étaient, en partie, l'expression pure et simple d'un amour paternel.
Çocuğun çenesine tel takmışlar, kısmen sağır olmuş.
Il lui a brisé la mâchoire et démoli l'ouïe.
Kısmen.
Ca allait.
Bu, kısmen benim hatam ama ölüm yada ayrılık çözecek bunu.
C'est en partie de ma faute, la mort ou l'absence l'aura vite réparée.
İkinci katı kısmen su basmış.
Le niveau 2 est inondé qu'en partie.
Ben hep kısmen- -
J'ai toujours eu un faible...
Kadınlarda kısmen duygusaldır. Yani bir kadının tamamen fiziksel bir cinsel fantezisi olamayacağını mı söylüyorsun?
Une femme n'a pas de pur fantasme sexuel?
- Ve işin gerçeği ; kısmen erkek gibi görünüyorsunuz değil mi?
Et vous avez l'allure d'un homme. - Pas vrai?
Senin kısmen mülkiyetimde olduğuna inanıyorum. Seni kontrol etmenin hakkım...
le fait que je te considère comme une possession.
Bu kısmen mümkün.
C'est possible, en partie.
Kısmen.
possible.
Okuduğum bölümler kısmen alakalıydı. Bana sorarsanız lâf kalabalığı.
Hé bien, j'étais pressée et ce que j'ai lu était plutôt compliqué - si vous voulez mon avis, indigeste.
Belki de kısmen, son dönemde onu kendinden uzaklaştırman yüzünden.
Parce que tu l'as jouée un peu je-vous-rejette, récemment.
- Hayır. - Kısmen mi?
- A moitié gay?
Onu yakaladım. Bu akşamki yangın tamamen değil ama kısmen onun suçuydu.
Ce n'est pas tout. ll est en partie responsable du feu de ce soir.
Göğsü yaralı, iç organları fırlamış. Diğerinin uyluğu kısmen kopmuş.
une poitrine avec éviscération et une cuisse partiellement amputée.
Kısmen kafa derisi sıyrılmış biri geliyor.
On a un scalp partiel en route.
- Sizi kısmen sardık! - Hayır!
- Vous êtes partiellement encerclés!
- sizin de kısmen katıldığınız.
- à laquelle vous avez participé.
Ama bu çoğunlukla. kısmen doğrudur.
Mais en général, c'est une semi-vérité.
Nasıl oluyor da kısmen yalan denmiyor?
Pourquoi on n'appelle jamais ça un semi-mensonge?
Dinleyin, Karl Metzger'in başınıza gelen kazalarla hiç değilse... kısmen alakası olduğunu biliyorum.
Écoutez, je sais que Karl Metzger est en partie responsable de vos deux accidents.
- İnan bana kısmen keldim.
- J'étais presque chauve.
Ama, en azından kısmen Mafyada eski babaların uyguladığı kurallara uyulmaması da etkili değil mi?
Est-ce que ça n'a pas été... au sein même de la Mafia, un manque de respect... des règles qu'appliquent les vieux chefs de la Mafia?
Gelirimi, kısmen yasadışı kumardan filan kazanıyorum.
Une partie de mon argent... vient de paris illicites, entre autres.
Sanırım kısmen benim suçum.
C'est en partie de ma faute.
İnternet stokları hakkında şahitlik yapması için bir arkadaş buldum bu esnada bununla alakasız, bir teknoloji işi aldım kısmen şahitlikten dolayı, tavan yaptı.
j'ai fait témoigner un ami au sujet des valeurs Internet. Simultanément, j'ai acheté des valeurs technologiques... qui grâce au témoignage de mon ami ont crevé le plafond.
Bu bizi kısmen aynı yapar, Zeyna.
On est pareilles.
Kısmen.
Partiellement.
Beyni kısmen felç.
Son esprit est en partie paralysé.
Ağzındaki kısmen çiğnenmiş etin dikkatimi dağıttı da.
J'observais la vache à demi mastiquée... tournoyant dans votre gueule grand ouverte.
Kısmen.
En quelque sorte.
Eski bina ise kısmen yıkılmıştı ve çürümeye bırakılmış bir yara gibiydi.
L'ancien bâtiment était partiellement démoli et totalement ouvert à un un vent pourri.
Yarından sonra ise hava kısmen bulutlu ve rüzgar artmaya devam edecek.
Après demain, le temps sera couvert avec des risques d'orage...
Ve kısmen, kendini bitmiş hissetti.
elle s'est sentie disparaître. Et elle a craqué.
Kısmen, Sam'in iyiliği için.
en partie pour Sam.
Kısmen.
En partie.
Sadece bir gecede, iki boş koltuk, kısmen dolu. - Söyle şimdi.
Une apparition unique, et les gens se battent pour te voir!
Kısmen. Ama ayrıca asidoz da.
En partie, mais aussi d'une acidose.
Kısmen gençliğimin verdiği asiliğin dışa vurumu, ama genelde zırvalık.
Ca exprime mon angoisse d'adolescent. En fait, c'est une vache.
Scorpius'un dediklerini kısmen duydum.
J'ai entendu des bribes de ce qu'a dit Scorpius.
Talyn kısmen Leviathan, kısmen Barış Muhafızı.
Talyn est en partie léviathan, en partie pacificateur.
Kısmen evde takip edilmeye başlandı, ama bir yere kadar.
Il a de nombreux partisans à Rome, mais à quel prix!
Yönetici düzeyinde kısmen vardı.
J'ai dû reconnaître...
Kısmen.
- D'où l'idée de la journée maillot?
Yahudi veya kısmen Yahudi olan tüm öğrenciler derhal müdürün yanına gitsin!
Tout élève juif, ou en partie juif doit se présenter au directeur Je ne pouvais plus aller à l'école.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]