English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ L ] / Laik

Laik traducir francés

52 traducción paralela
Vay be, Albay Drummond, bu yıl laik hasadında bir artış var.
Dites-moi, colonel, on a une curieuse récolte d'agnostiques cette année.
Bu her zaman zorunlu ve laik okullarda olan bir folklordur.
Ça fait partie du folklore de l'école laïque et obligatoire.
Şimdi "Laik Humanizm" i tekrar açıklayabilir misin?
Non. Bien.
Bak şimdi, babasına laik, soylu bir delikanlı gibi konuştun.
Vous parlez là en bon fils et en vrai gentilhomme.
İlahiyat'tan master yaptım sonra, laik yardımseverlik yapmak için okuldan ayrıldım.
J'ai fait une maîtrise de Théologie puis j'ai quitté le séminaire pour faire de la coopération humanitaire : coordonner les églises du tiers-monde.
Maksadınız ne olursa olsun sizin laik önyargılarınız burada gerçekte ne olduğunu görmenizi engelliyor.
- De quoi? - Quel que soit votre but, vos préjugés vous empêchent de voir ce qui se passe vraiment.
Bu cömert öğüdümü dinle. Çünkü yardımımızı reddetmeyi sürdürürsen, seni laik İngilizlere vermekten başka çaremiz kalmaz. Sanırım orada seni bekleyen cezayı biliyorsun.
Tenez compte de cet avertissement, car si vous refusez notre aide, nous devrons vous abandonner au bras séculier et vous savez ce qui vous attendrait.
Laik devletlerin.
Les laïcs qui gouvernent le pays.
Laik Bilim Adamları mı?
Scientifiques séculaires? .
- Buna Laik olabilmek?
- Quoi? - ils le méritent
Çarşıda, laik okuldan çocuklarla... sürttüğümü söylüyorlar.
Ils disent que je traîne au bazar, que j'ai des copains dans les écoles laïques.
Aslında, bu övgüye laik kişiyi ben bulurum ama Duquesne takımdan çıktığını şu anda kanıtladı.
En temps normal, je trouverais ça louable... mais ça prouve simplement que Duquesne n'est pas à la hauteur.
Nasser vakit kaybetmeden, Mısır'ın laik ve Batı değerlerini benimsemiş bir toplum olacağını açıkladı.
Mais très rapidement, Nasser fit comprendre que la nouvelle Égypte serait laïque, basée sur le modèle occidental.
Bu noktaya kadar Batının laik fikirlerinin, basit anlamda Amerika'da gördüğü bencillik ve soyutlanmaya sebep olduğunu düşünmüştü.
Jusqu'alors, il avait cru que les idées laïques occidentales étaient à l'origine de la société isolée et égoïste qu'il avait observée aux États-Unis.
Bu kanı, her türlü korkunç patolojilerle başa çıkabilecek tamamen saf bir laik düzendi ve şu anda toplumumuzu etkilemekte.
À mon avis, l'idée qu'une société entièrement laïque puisse faire face aux terribles maux qui touchent notre société actuelle est tombée à l'eau.
Laik olduğu söylenen ve özel mülkiyet hakkını tanıyan ve ayrıca anayasasının, işkenceyi ve onur kırıcı muameleyi yasakladığı bir devlette, içinde bulunduğu durumu, Ramon Sampedro'nun durumunda olduğu gibi, onur kırıcı bulan herhangi birinin... kendi hayatı hakkında karar verebilmesi gerektiğini söylemek, yanlış olmayacaktır.
Dans un pays qui se dit laïc, qui reconnaît le droit à la propriété privée et dont la constitution interdit torture et traitements dégradants, quiconque vivant dans des conditions qu'il considère dégradantes, comme Ramon Sampedro, devrait pouvoir disposer de sa vie.
Laik olduğunu, tekrarlıyorum iddia eden bir devlette!
Dans un pays, je le répète, se disant laïc.
Bilmek istediğim şey, eğer ambargoya devam edersek günün birinde laik, modern, batı tarzı bir hükümet olacak mı?
Je veux savoir si, en maintenant l'embargo sur l'énergie, nous verrons un jour un gouvernement laïc, pro-occidental, pro-business?
Savunmanın belirttiği gibi, Cadılar Bayramı laik bir bayramdır.
Comme la défense l'a souligné, l'Halloween est une fête séculaire.
Çocuklarınızı Laik Hümanistler Olarak Yetiştirmeyi Deniyorsunuz, Ama Bu Şov Endüstrisi Tipli Adamlar Dini Boğazımıza Kadar Sokuyorlar!
Alors qu'on essaie d'éduquer nos enfants en toute laïcité, les médias continuent de nous faire ingurgiter des doctrines religieuses.
Kızınıza laik olan herşeyi vereceğim.
Pour que je puisse être capable de lui donner tout ce qu'elle mérite.
Bana abi deme, ben buna laik değilim.
- Non, frère Non? Ne m'appelez pas grand frère.
New York, Madrid, Londra'da ; Orta Asya'daki din çılgınlığının laik Batı'nın kalbine nüfuz edişine şahit oluyoruz.
Les grandes religions poussent leurs divergences jusqu'à un point où il est difficile de voir comment elles pourront s'harmoniser.
Sanırım benim yaptığım hayatın gündelik olaylarını laik bir bakış açısıyla gözlemleyip sonra da onları başka türlü asla sahip olamayacakları yoğun dini inanç aşılamak.
Je crois que je pratique une sorte de catholicisme laïque qui implique de ritualiser certains aspects de la vie de tous les jours et leur donner une intensité spirituelle qu'ils n'auraient pas eu autrement.
- Biz laik hümanistleriz, tatlım.
- Nous sommes des humanistes laïques, mon coeur.
Din, tıpkı ABD'de olduğu gibi, Arap dünyasında da büyük rol oynadığı halde ; pek çok Arap ülkesinin laik olduğunu biliyor muyuz?
Savons-nous que, si la foi joue un rôle important dans la vie des Arabes, tout comme dans celle des Américains, une grande partie du monde arabe est laïque.
Din adamı olmadığın ve laik biri olduğun doğru ama bu konuda hiçbir din adamına güvenemem.
Il est vrai que vous êtes un laïc, et non un clerc, mais dans cette affaire, je ne pourrais me fier aux préjugés d'un homme d'Eglise.
Eğer burada başarılı olmak istiyorsan laik dünyayı da keşfetmelisin.
Mais si vous voulez réussir ici, vous allez devoir apprendre à vivre dans un monde laïc.
İnancım sorgulanmadan da laik dünyayı keşfedebilirim.
Je peux le faire sans devoir remettre en question mes convictions.
Fransa'nın Katolikleri laik oldu.
Il n'y a plus d'églises. Les catholiques français sont tous laïques.
Şu anda beni laik bir aziz destekliyor ama dava açılırsa, cinsel bir sapık tarafından desteklenmiş olacağım.
Pour l'instant, je suis soutenu par un saint, mais s'il y a un procès, je le serai par un agresseur sexuel.
Laik düzeni yıkıp yerine şeriatı getirmek için yapılan işkenceleri, cinayetleri kabul ediyor musun, etmiyor musun?
Avouez que vous avez essayé de renverser l'ordre laïc. Et que vous avez tué et torturé pour répandre la charia.
yani, ona laik ne varsa.
Je veux dire, tout ce que vous avez, balancez lui la totale.
1950'de, İran halkı laik bir demokrat olan Muhammed Musaddık'ı seçimle başa getirdi.
En 1950, le peuple d'Iran élit Mohammad Mossadegh, démocrate laïque, au poste de Premier ministre.
Hediyene laik değildi.
Il ne méritait pas ton cadeau.
Laik olanlar da Taoculuğu öğrenmek zorunda mı?
Les laïques doivent suivre le Taoïsme?
laik kuvvet, nasıl oluyorsa İslamcı kuvvet, ve eski rejim yönetimindeki ordu gücü.
L'Armée a gagné une partie de la révolution. Ils voulaient empêcher le fils de Mubarak d'hériter de son pouvoir.
Kahire'deyken, laik ülke istediğinizi söylediniz.
La confrérie a détourné la révolution, elle a retourné le peuple contre nous
Tüm düşüncemiz kamu okullarımızda verilen laik ve globalleşmiş tarzdaki eğitime bir alternatif sunabilmekti.
L'idée était de mettre en place une alternative à l'éducation laïque et généralisée que nos écoles publiques promouvaient.
Bize Floransa'yı ele geçirmemizde yardım ettiğiniz zaman İtalya'nın diğer laik devletleri de yola gelecektir. Kontrole de Napoli'nin ilahi yönetimi geçecek.
Une fois que vous nous aurez aidé à prendre Florence, les autres états d'Italie tomberont un à un sous le contrôle.
Bu işin altından kalkamazsa asla birimimize laik olamaz.
Il est incapable de trouver un moyen de s'en débarrasser, il n'appartient pas à notre unité de toute façon.
Ai laik Okteivia kom skai kru en ai gaf gouthru klir.
Ai laik okteivia kom skai kru en ai gaf gouthru klir.
Ai laik Okteivia kom skai...
Ai laik okteivia kom skai...
Ai laik Okteivia kom skai kru ve sizde benim istediğim bir şey var.
Ai laik okteivia kom skai kru, et vous avez quelque chose que je veux.
Ai laik Indra kom trigeda.
Ai laik indra kom trigeda.
Bu da üniversitenin daha bu hafta Başkanlık Makamı Özgürlük Madalyası'na laik görülmüş Holland'la ilişiğinin kesilmesine yol açtı.
Cela a mené l'université à rompre tout lien avec Holland, qui vient de recevoir la médaille de la liberté cette semaine.
SPRINGFIELD BELEDİYE BİNASI 1963'ten BERİ LAİK
"Hall de la ville de Springfield débarrassé de Dieu depuis 1963"
Laik bir Yahudi olarak New York'ta doğdu ve büyüdü.
"J'en suis sûr, il a tort!"
Anneler hep en iyisine laik! - Bu kum!
- C'est du sable.
Bırak da laik biri olarak yaşayayım.
Laissez-moi vivre en laïc.
Stevie'in ailesi ne yani arkadaşlığa laik değil mi?
- Et Stevie?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]