Lait traducir francés
8,005 traducción paralela
Şunu bilesin beni yağsız latte almam için caddeye her gönderişinde içine tam yağlı süt katıyorum ve parmağımla karıştırıyorum.
Et juste pour que vous le sachiez, chaque fois que vous m'avez envoyer chercher votre café au lait léger, j'ai mis le lait entier dedans et touillé avec mon doigt.
Her bir ufak damar, doğumizi ve süt izi detaylarına kadar titizlikle elde yapılmaktadır.
Chaque veine, marque de naissance ou goutte de lait est peinte à la main avec un souci du détail raffiné.
Nesiller boyunca kadınlara çocuk sahibi olmanın beyinlerinin ezilmesine yol açacağı, annelik isteğinin anahtarları buzdolabına veya sütü tuvalete koymak gibi akılsızca davranışlara sebep olacağı söylendi.
Depuis des générations, on a dit aux femmes qu'avoir des enfants mettait le cerveau en bouillie, que les nécessités de la maternité les entraînaient dans une spirale de comportements décérébrés, tels que ranger les clés dans le frigo, ou le lait dans le placard.
Bu sizin alıp övünerek köşeyi dönmek isteyeceğiniz meblağ değil mi?
Vous voulez nous prendre pour des vaches à lait et vous serez content?
Pekala, sütü?
OK, et ce lait?
Ben de süt almaya şehrin öbür yakasına giderdim.
J'allais chercher du lait de l'autre coté de la ville.
"Sütünü sevdiysen ineği satın al."
"Les garçons, si vous aimez le lait, achetez la vache."
İnekleri enfekte olmasını istiyordu. Böylece sütleri de, içen herkesi enfekte edecekti.
Il voulait contaminer les vaches pour que leur lait contamine ceux qui le boiraient.
Eugene insanların sütü içmesini istemişti. Gerizekalıca.
Apparemment, Eugene voulait qu'on boive le lait.
Bir sürü kişi süt daha marketlere gelmeden ineklerin virüse maruz kaldığını açığa çıkarabilirdi.
On aurait vu les vaches malades avant que le lait ne soit sur le marché.
Tüm sütlerimizi dökmemizi istiyor. Şimdi biliyoruz.
Elle veut qu'on jette tout notre lait.
Haberlerde söylendiğine göre, şehrin her tarafından insanlar MacIntosh çiftliğinden çıkıp çıkmadığına bakmaksızın tüm mandıra ürünlerini çöpe atıyormuş.
D'après les infos, toute la ville jette son lait même s'il ne vient pas de la ferme des MacIntosh.
O haklı Lois. Haklı. Süte ihtiyacım yok.
Elle a raison, j'ai pas besoin de lait.
- Harika. Çikolatalı süt kullanılarak yapılan ıslak tişört yarışmasını izledim.
J'ai vu un concours de t-shirt mouillé avec du lait chocolaté.
- Süte ihtiyacın olursa ne olacak?
Et si tu as besoin de lait? Tu vas au magasin.
Aniden canım duble soya latte çekti.
J'ai une envie subite d'un double café au lait de soja.
Gidip biraz domates bulurum, hamur yoğururum ve peynir yapmak için inek sağarım, ne gerekiyorsa yaparım.
Je peux allez dehors et trouver quelques tomates, et je peux moudre de la farine et je récolterai du lait de vache pour faire du fromage... ou tout autre.
Kusana kadar onlara büyük miktarda süt ve sirke mi içirmiş? Evet.
Il les a fait boire de dangereuses quantités de lait et de vinaigre jusqu'à ce qu'ils vomissent?
Süt içer misin?
Tu bois du lait?
Charlie onu acile götürmek zorunda kaldı bir yandan ayağını bir kova sütün içinde tutarken.
Charlie a dû le conduire au urgence pendant qu'il a gardé le pied dans un verre de lait.
Enerjiye ihtiyacı var.
De l'avoine et du lait. Elle a besoin d'énergie.
Light ve iki tatlandırıcılı içer.
Il le prend au lait avec deux sucres sans aspartame.
Evet, sütünü aşırı yüklemek için kullandığın aminoasit karışımı yüzünden oluyor.
C'est causé par un cocktail d'acides aminés que vous prenez pour stimuler votre montée de lait.
Şahane ve dopdolu sütünle beraber. Tanrım çok yücesin.
Et ton abondante production de lait.
Benden süt gelmesinin nedeni de o.
Et pourquoi j'ai du lait.
Sütüm yüzünden oldu.
À cause de mon lait.
Süt mü şeker mi alırsınız?
Tu prends du lait ou du sucre?
Süt iyi olur.
Du lait ça ira.
Ama önemli cevaplar süt kutularının üstünde gördüğün o kayıp çocuklar gibidir.
Mais les réponses sont comme les photos de ces enfants disparus sur les boîtes de lait.
Eğer öküz gibi güçlü ve sert huylu bir adamı tehdit edeceksen görgü tanıkların olduğundan emin ol.
Si vous voulez faire chanter un homme à la force brute... et aussi prompt aux débordements que du lait sur le feu... assurez-vous d'avoir des témoins.
Hic deve sütüyle çay latte denedin mi?
As-tu déjà bu un chai latte au lait de chameau?
- Süt gibi bembeyazsın.
Vous êtes aussi pâle que du lait.
Önce tatlı süt gibi gelirler, sonra sertleşirler.
Elle sort comme du lait, puis durcit.
Düzeltilemez hatalar olacak.
Du lait sera renversé.
Badem sütlü lattem. Teşekkür ederim.
Mon café au lait d'amande.
- Biraz süt de getirir misin?
Tu m'apporteras du lait?
Süt de getirdim.
Je t'ai amené du lait.
- Sütlü, tek şekerli.
Du lait et un sucre.
Sütlü, tek şekerli. Tamamdır.
Du lait et un sucre, d'accord.
Tamam, iki tane sütlü tek şekerli.
Ah oui? Deux avec du lait et un sucre. D'accord.
Süt çocuğu değil misin?
N'êtes-vous pas un délicieux verre de lait?
Ben de "Süt lazım sana." dedim.
Et j'ai dis "Tu as besoin de lait."
- Hatırladığım kadarıyla süt severdi.
Il aimait bien le lait.
Artık evde süt bulundurmuyorum.
Je ne garde plus de lait.
Belki de ona bir fincan süt getiririm.
Je lui apporterai un peu de lait.
Sütlü, az köpüklü.
"Lait, légère mousse"
Ama tabii bunun iltihaplı inek sütünden aktarılabildiğini öğrenmemiz de bir 20 yılımızı daha aldı.
Et après il nous a fallu 20 ans pour apprendre que ça pouvait se transmettre par du lait de vache infecté.
Kahven'con leche'.
Votre café avec du lait.
Aynen, süt için göğüs pompası almaya gitmiştik.
Ouais, on a fait moitié-moitié sur un tire-lait.
Meg, acaba sütü uzatabilir misin? - Kapa çeneni baba.
- Tu peux me passer le lait?
Süt ve ekmeği dışarıda bırakmış.
Il a sorti le lait et le pain.