English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ L ] / Lakeshore

Lakeshore traducir francés

66 traducción paralela
İyi, iyi. Lakeshore yolunda sizin için bir daire tuttum Michigan gölü manzaralı. Ofisiniz de hazırlandı.
Je vous ai trouvé un bel appartement sur Lakeshore Drive... avec vue sur le lac Michigan.
"Ben Lakeshore Strangler. Seni öldüreceğim."
C'est moi l'Étrangleur et je vais vous tuer! "
- Kim? - Lakeshore Strangler.
- l'Étrangleur.
Sekiz yıl önce... "İyi Arkadaş Oyuncağı" Chucky'nin içine, namlı Lakeshore Katili Charles Lee Ray'in ruhunun girerek yaşadığını iddia etmesiyle... neredeyse bu şirketi mahvedecek... olan bir skandala karıştı.
Il y a huit ans, il a déclenché le scandale... qui a failli paralyser notre société... en prétendant que sa poupée "Le Gentil", Chucky... était possédée par...
- Lakeshore Yolu'nda bir gökdelende.
- Un château, le long du lac Michigan.
10. cadde ile Wacker arasındaki barınağını öneririm.
Je vous recommande l'abri de Lakeshore sur Wacker.
7087 Lakeshore...
Mon adresse : 7087 Lakeshore... 11...
7087 Lakeshore Court.
7087 Lakeshore Court.
Lakeshore'da bir tren raydan çıkmış.
Un train a déraillé à Lakeshore.
Onu Lakeshore'a götürüyoruz.
On la conduit à Lakeshore.
Lakeshore'a değil, County'ye.
Emmenez-le. Pas à Lakeshore.
Hepsi Lakeshore Yolu'nda mı oldu?
Cela s'est passé à Lakesuredrive?
- Hayır. Lakeshore'a.
- Non, non, au Lakeshore.
Mercy ve Lakeshore'un hasta kapasitesi dolu.
La Pitié et Lakeshore sont pleins, un point c'est tout!
Lakeshore'u kandırmaya çalış.
Allez implorer le Lakeshore.
Lake Shore'da kapıcısı olan, iki yatak odalı bir ev.
Il y a un deux pièces sur Lakeshore avec un concierge.
Lake Shore'daki evlere paran yetmez.
Tu ne peux probablement pas te permettre un appart sur Lakeshore.
lakeshore park yakınlarında ceseti bulundu, tamam mı?
Le corps a été trouvé dans le parc en bordure du lac, non?
Güneye, Lakeshore'a gidebilirim.
Je peux aller vers le sud jusqu'au lac.
Lakeshore'daki bir parka gitmiştik.
On est allés en voiture au parc.
Lakeshore'dan gelen ve beslenme tüpü çıkan yaşlı bir hanım, ve letarji ve kalp büyümesi sorunu olan 3 haftalık bir bebek var.
Anémique avec fièvre. Tube gastrique déplacé pour vieille fille de Lakeshore, et bébé de 3 semaines avec léthargie et cardiomégalie, admise pour écho.
Yoldadır şimdi.. 6 uçağı
1720 Lakeshore road. Suite 1606.
2 Saat önce Alternatif olarak, Lakeshore yolunu kullanabilirsiniz.
2 heures plus tôt
Hâlâ Lakeshore kazası üzerinde mi çalışıyorlar?
Encore sur l'accident de Lakeshore?
Kaza kurbanlardan hiç biri Lakeshore çarpışmasından önce fazla mesai yaptı mı?
- Les victimes de l'accident { \ pos ( 192,220 ) } ont-elle travaillé en heures sup avant l'accident?
Bay Eldredge, Lakeshore kazasından 2 ay önce bütün Cross National Freight trenlerindeki yük regülatör sisteminin yenilenmesini için onay verdiniz.
Deux mois avant l'accident de Lakeshore, vous avez autorisé la mise à jour du SRC sur tous les trains de Cross National.
Ve 5 Ağustos'ta, yani Lakeshore kazası gecesinde de.. ... aynı şey.
Le 5 août, le jour de l'accident de Lakeshore, même chose.
Bayan Conley, 5 Ağustos gecesi, kazadan birkaç saat sonra Jonathan Eldredge size ne dedi?
Mme Conley, que vous a dit M. Jonathan Eldredge la nuit du 5 août, quelques heures après l'accident de Lakeshore?
Bayan Conley, 5 Ağustos gecesi, Lakeshore kazasından sonra neredeydiniz?
Mme Conley, où étiez-vous dans la nuit du 5 août, après l'accident de Lakeshore?
Tahminimce Lakeshore Yolu'ndaki insanlar da duydu.
J'imagine qu'on l'a entendue jusqu'à Lakeshore Drive. On devrait entrer.
Lakeshore ile neresi dediniz?
Avenue du lac et où?
Lakeshore 5-7-2-2-5?
Lakeshore 5-7-2-2-5?
Kredi kartına göre en son İlk kız kaçırılmadan önce Lakeshore'da bir otele ödeme yapmış.
Selon ses cartes de crédits, il a été à un motel à Lakeshore juste avant l'enlèvement de la première fille.
- Baştabip Lakeshore aksini söylüyor.
Le chef de chirurgie à Lakeshore n'est pas d'accord.
- Lakeshore'a doğru gidiyor.
- Il est en route pour Lakeshore.
Lakeshore'u da arayın...
Et appelle Lakeshore...
Lakeshore Hastanesi'nde görüşürüz.
On se voit à l'hôpital, Lakeshore.
Nişanlım da Lakeshore'da doktor.
Ma fiancée est médecin au Lakeshore.
Tamam, Lakeshore'a götürelim.
Ok, on l'emmène à Lakeshore.
Amirim, Lakeshore'a gitmeniz gerekiyor.
Chef. Vous devez allez à Lakeshore.
Batherns ve Strong arasındaki göl kıyısı batı yolu kapatıldı. Yetkililer sabah erken saatlerinde meydana gelen kazanın enkazını kaldırıyorlar.
Le boulevard Lakeshore Ouest est fermé entre Bathurst et Strachan, alors qu'on nettoie les débris d'une collision qui s'est produite tôt ce matin.
Göl Kiyisi Caddesi. ( Kuzey yakasi )
Euh, Lakeshore.
61'den merkeze. Lakeshore'a bilgi verin 2 dakikaya kadar yangın kurbanıyla geliyoruz.
61 à Central, dites à Lakeshore qu'on est là dans deux minutes avec une victime brûlée.
Sadece seni birkaç şeyi kontrol etmek için Lakeshore'a götürmek istiyorum.
Je veux juste t'emmener à Lakeshore et vérifier quelques trucs, d'accord?
Onu acilen Lakeshore'a götürmeliyiz.
Nous devons l'emmener au Lakeshore maintenant.
Lakeshore'u hemen arayın. Rapor verin.
Appelle d'avance Lakeshore, donne leur le rapport.
- Lakeshore, burası- -
- Lakeshore, ici...
Şüpheli yok. - Hiçbirini görmüyoruz! Derhal bir helikopter talep ediyorum!
Aucun signe du suspect... On n'a aucune trace d'eux! Je veux un hélicoptère immédiatement. 5 sur 5! Tu sais sur quoi je me tiens? Le véhicule suspect tourne à l'est sur Lakeshore.
Morse dediğiniz şu adam, geçen sene Lakeshore'deki depoda basılan herif mi? Evet o.
- Vous êtes en sécurité?
- 414 Göl sahil yolunda.
414 Lakeshore Drive.
Lakeshore'a o zaman.
Lakeshore.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]