English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ L ] / Lard

Lard traducir francés

2,126 traducción paralela
Neden saklanıyorsun, Fatso? Bugün seni tutuklayacağım.
Gros lard, je te bouclerai jamais si tu te planques tout le temps.
Ama bunlar pahalı bağlantılardır.
Mais ces contacts-là sont très onéreux.
Masal cini falan görmedin, kocagöt! İspatlayabilseydin, taşaklarını yalamak zorundaydım ama ispatlayamadın, 10 dolarımı ödemek zorundasın! Şimdi öde!
Tu n'as pas vu de leprechaun gros lard, si tu peux le prouver je te sucerai les couilles mais si tu ne peux pas, tu devras me filer 10 $, alors paie!
- Yapmıyacam, kocagöt!
- Je le ferai pas, gros lard!
Bir tanesinden bile güçbela atladın, kocagöt!
T'en as à peine passé un, gros lard!
Sende Tourette Sendromu falan yok, kocagöt!
T'as pas le syndrome de Tourette, gros lard!
Hayır! Siktir git, kocagöt!
- Cours toujours, gros lard!
- Sürpriz, kocagöt!
- Surprise, gros lard!
Bak bakalım, kocagöt!
Regarde, gros lard!
Bence çok tatlılardı.
- C'était affreux. Ca va, Nora.
- Tatlılardı.
Non! Non!
Kazansınlar diye kent dışından getirilmiş yabancılardı onlar. Sizin gibi.
C'était juste des gars qui étaient là pour gagner du pognon.
Sabrımı deniyorsun, chaparrito.
Tu mets ma patience à l'épreuve, gros lard.
Seni şişko!
Gros lard!
Orada şişman bir adam var, kamyonuma dayanıyor. Aynasına bakıp saçını tarıyor.
Y a un gros lard appuyé contre mon pick-up qui se sert de mon rétro pour se recoiffer.
Hey şişko!
Eh, gros lard!
- Beni yakalayamazsın, şişko! - S... tirin, bir daha gelmeyin!
Tu m'attraperas pas, gros lard!
Kim pancetta-wrapped shrimp ister?
Qui veut des crevettes enrobées dans du lard?
Adları, Dasher, Dancer ve Prancer olsun.
On n'a qu'à les appeler "Racaille", "Gros Lard" et "Acrobate".
Hiç dikkat ettin mi yemek yemeyenler için endişelenen hep arka çıkıcılardır.
Tu n'es pas anorexique.
bu konuda ikinci en başarılılardır.
Et la contre-analyse à Cochin.
Ne olursa olsun, bunu anlayışla karşılardım.
Quoi que ça pouvait être j'aurai pu comprendre.
iri, kilolu bir adam.
Un gros lard.
Tek kaçışım, daima solgun bir rüya gibi görünen yaşadığım anılardı.
Ma seule échappée est dans le souvenir d'une vie qui semble plus que jamais comparable à un rêve qui s'estompe.
Haklılardı.
Ils avaient raison.
Baba, ayrılmadığınıza sevindim ama ayrılsaydın da anlayışla karşılardım.
Papa, je suis content que vous ne vous soyez pas séparés, mais j'aurais compris.
Bu işi mahvediyorsun, seni aptal, domuz kafalı herif!
Vous foutez tout en l'air, enfoiré de tête de lard!
Çok heyecanlılardı, Noel arifesiydi. Yavaştan kar yağmaya başlamıştı.
Ils étaient si excités, c'était la veille de Noël, et, tu sais, il avait commencé à neiger un peu.
Ama Omadrianlar... Gezegendeki en iyi şifacılardır..
Mais les Omadrians sont les meilleurs guérisseurs de cette planète.
Eğer seni öpmeye kalkarsam bunu terbiyesizlik olarak mı algılardın yoksa razı gelir miydin?
Si je m'approchais de vous pour vous embrasser, prendriez-vous ça comme du harcèlement, ou seriez-vous consentante?
benim vahşilerim, MOngo'daki en korkusuz savaşçılardır.
Mes sauvages sont les guerriers les plus craints sur Mongo.
Belki de Atosyalılardır. Evet.
- C'est peut-être les Athosiens.
Bugün buraya getirebildiklerimiz şirketten alabildiğimiz numune aşılardı.
Tout ceux qu'on a apporté aujourd'hui étaient ceux qu'on a eu du mal à rassembler provenant des échantillons de la société.
Hazır ol... Dobişko!
Tiens toi prêt... gros lard.
Dört yüz yıl önce balıklar, yeryüzündeki tek belkemikli canlılardı.
Il ya quatre 100.000.000 années les seuls animaux à colonne vertébrale sur la Terre était le poisson.
Avları daha çok ağırbaşlı ve sakin canlılardır.
Leurs chasses sont plutôt solennelle affaires calmes.
Amfibyumlar, gezegende en çok tehdit altında olan omurgalılardır.
Les amphibiens sont les plus menacés groupe de vertébrés de la planète.
Bu unutamadığınız anılardır, diğeri ise hatırlayamadıklarınız.
C'est une mémoire qu'on ne peut oublier. Par opposition à celle dont on ne peut se souvenir.
Bununla ilgili gerçekten biraz kavgalılardı.
Ils ont eu une dispute assez sérieuse, à ce sujet.
Genellikle gelişigüzel sayılardır, fakat Dolby tarafından yetkilendirilenlerin 2 ve 7 ile başladığını bilmeye yetecek kadar bunlardan kurdum.
J'ai installé assez de ces systèmes pour savoir que tout ce que Dolby autorise commence par 2... 7.
En büyük sorun akıntılardı.
Le plus grand problème, c'est le courant.
Grev herkesi etkiliyor, koca götlü.
Cette grève touche tout le monde, gros lard!
Karşılardı sanırım, ama ben de gidersem, sen ne yapacaksın?
Je suppose. Mais si je rentrais, que ferais-tu?
Bir vampir için çok ağırsın.
Pour un vampire, t'es vraiment un gros lard.
- Bu başarıyı imkansız kılardı. - Teşekkürler.
- Ça rendrait la réussite impossible.
Adli platformda bunu yapmamalılardı.
Il ne devraient pas faire ça sur la plate-forme du labo.
Her şeyi çalıştıran sayılardır.
Tout marche grâce aux chiffres.
Çünkü onlar sağlam dikkat dağıtıcılardır.
- Elles arrivent à détourner l'attention.
Bu senin kanın mı yağ tulumu?
C'est à toi, gros lard?
Şişko!
Gros Lard!
Diğer adamlar ne yaptılardı?
Les autres ont fait quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]