Layla traducir francés
342 traducción paralela
- Leyla Naghipour.
- Layla Naghipour.
- Layla. - Layla.
Layla.
Şu gezdiğin kız örneğin. Layla.
Comme cette fille, là...
- Bak Layla...
- Layla...
Layla.
Oui, Layla.
Layla?
Layla?
Layla, bu akşam Sonny'nin evine gelmezsen kekelemeye başlayacağım.
Layla, si tu refuses de passer la soirée chez Sonny... il y a toutes les chances que je me mette à bégayer.
İyi geceler, Layla.
Bonne nuit, Layla.
Layla Maloney'le görüşebilir miyim?
Layla Maloney, s'il vous plaît.
Layla, dördüncü hat.
Layla, sur la quatre.
- Dalga geçiyorum, Layla.
- Arrête, c'est une blague, Layla.
Doğru söyle, gerçekten zevk almadın, değil mi?
Layla, dis-moi qu'il était nul.
- Layla, çocuğu aldılar.
- Layla, ils ont pris le petit.
Layla Maloney, Sayın Yargıç.
Layla Maloney, Mme le Président.
Adı Layla Briggs.
Elle s'appelle Layla Briggs.
Layla, ikinci derece mali kaynakları değerlendiren en iyi uzmanımızdı.
Elle était chargée des instruments financiers dérivés.
Layla da bu paranın nasıl değerlendirileceğini belirlerdi.
Layla s'occupait d'investir le reste.
Milyarlar. Layla'ya düşman yaratmadı mı?
- Elle aurait pu se faire des ennemis?
Birincisi, bu işler böyle olmuyor. İkincisi, Layla çok sevilirdi.
D'abord, ça ne marche pas comme ça et ensuite, tout le monde l'appréciait.
Amy, biz aslında Layla'nın ruhsal durumuyla daha çok ilgileniyoruz. Bunalımda mıydı?
C'est plutôt l'état d'esprit de Layla qui nous intéresse.
Layla'yla her gün görüşür müydün?
Il avait des contacts avec Layla?
Layla cinsel açıdan yeni şeyleri deniyor olabilirdi.
Layla a pu expérimenter des pratiques sexuelles.
- Layla iyi bir kızdı.
C'était une bonne petite.
Bu dairede Layla'ya ne olduğunu bulmamıza yardım edin.
Aidez-nous à découvrir ce qui est arrivé à Layla.
- Layla hakkındaki izlenimiz neydi?
- Comment la trouviez-vous?
Layla Briggs, tabii, büyük alıcı.
Layla Briggs. Bien sûr.
Layla o parayı elmas almak için kullanmış.
Layla a acheté des diamants avec.
Ne hoş. Layla Briggs ne zamandır sizin için çalışıyordu?
Layla travaillait ici depuis quand?
Hayır, Layla'yı kastetmiştim.
- Non, je veux parler de Layla.
Layla ölümünden iki hafta önce yaklaşık 10 milyon dolar değerinde elmas satın almış.
Elle a acheté près de 10 millions de dollars de diamants - deux semaines avant sa mort.
- Layla'yı en son ne zaman gördünüz?
Quand avez-vous vu Layla?
Layla paramızı değerlendirmekte çok yetenekliydi.
Grâce à elle, on gagnait de l'argent.
Layla'nın ne yaptığını anlamazdım bile.
J'ignore ce que Layla faisait.
Layla'nın cesedinin yanında yarım milyon dolarlık elmas bulundu.
On a retrouvé 500000 dollars de diamants avec le corps de Layla.
Layla'nın tuhaf huyları olabilirdi ama çok dürüsttü.
Layla avait des goûts discutables, mais elle était très honnête.
- Layla kiminle çıkıyordu?
Layla sortait avec qui?
Layla'yla bir iş çeviriyordunuz.
- Vous étiez en combine avec Layla.
Layla'yı öldürdüğümü mü söylemeye çalışıyorsunuz?
Vous insinuez que je l'ai tuée?
Layla bazı bağışlarda bulunurdu.
Layla faisait certaines donations.
Martin para aklıyordu. Layla da onun kuryesiydi.
Martin blanchissait de l'argent, Layla lui servait de coursier.
Layla beni "Küllük Adam" ismimle tanıyordu.
On s'est connus dans le circuit.
Layla'yı tanır mıydı?
- Elle connaissait Layla?
Layla'yı çok iyi tanırdı.
Elle la connaissait très bien.
Layla'yı dört aydır görmedim.
Je n'ai pas vu Layla depuis des mois.
Layla'nın cesedinin yanında elmaslar vardı.
On a retrouvé des diamants avec Layla.
Layla kimi kazıkladı?
Qui Layla a-t-elle mis en colère?
Frank'i bulamazsak Layla'nın ölümü üstüne kalacak.
On va vous coller la mort de Layla, sauf si on attrape Frank.
- Layla'nın öldüğü gece ne oldu?
- Qu'est-il arrivé à Layla?
- Layla'nın evine gelmemi.
- Que je devais aller chez Layla.
Layla'ya ne oldu?
Qu'est-ce qui est arrivé à Layla?
O yüzden sormam. Layla Briggs davasında ne durumdasınız?
L'affaire Briggs, ça donne quoi?