Leith traducir francés
117 traducción paralela
Leith'te küçük bir evin olsa daha rahat olmaz mıydın?
ne seriez-vous pas mieux à Leith, dans une jolie petite maison?
Kayıtlarına baktık, Leith. Dört büyük dağıtıcı ile ilişkin var.
On a consulté vos dossiers et trouvé le nom de 4 gros dealers.
Evet, Leith Gareth'in kullandığı kulak çöpünün yanına koyarsın.
Ouais, elle le garde à côté d'un coton-tige utilisé par Leith Gareth.
Tamam, Kenna. Şimdi sıra sende.
Aloysius, est-ce que c'est votre fille avec Leith?
Aloysius, Leith'in yanındaki kızın değil mi?
Aloysius, est-ce votre fille avec Leith?
Leith işler sona erince bir gövde gösterisi yaptı.
Leith s'est fait une promesse, quand nous avons rompu.
Leith, burada ne yapıyorsun?
Leith, que faîtes-vous là?
Leith gibi hizmetçilere ne olur biliyor musun?
Vous savez ce qui arrive aux servants comme Leith?
Leith kuşatmada bir çok kişinin hayatını kurtardı.
Leith a sauvé plusieurs vies lors du siège.
Leith için ne yaptığınızı duydum.
J'ai entendu ce que tu as fait pour Leith
Leith orada.
Leith est là.
Lord Castleroy, Leith için yaptıklarınızı duydum.
Lord Castleroy, je sais ce que vous avez fait pour Leith.
Leith Bayard, efendim.
Leith Bayard, monsieur.
Sana borçlandım, Leith Bayard.
Je suis votre débiteur, Leith Bayard.
Leith'i çok sık düşünüyor musun?
Vous pensez souvent à Leith?
Leith nerede?
Où est Leith?
Yaşa, Leith Bayard. Yaşa... ve evine, sevdiğin kadına git.
Vivez, Leith Bayard, vivez... et retournez à la femme que vous aimez.
Leith'i aramak istemiyor musun?
Vous ne cherchez pas Leith?
- Leith!
- Leith!
Leith beni görmeye geldi.
Leith est venu me voir.
Aman allahım, Leith de bu gemilerden birinde.
Mon Dieu, Leith est sur l'un de ces navires.
Leith Bayard, ama onun subay olduğunu düşünmüyorum.
Leith Bayard, mais je ne pense pas qu'il était officier.
Hayır, Leith, Yapamam.
Non, Leith, je ne peux pas.
Leith'in yanındaki kızın değil mi?
Est-ce votre fille avec Leith?
Leith, hayır!
Leith, non!
Leith'i görmeye gittim.
J'ai été voir Leith.
Leith suçluluktan dağılmış halde.
Leith est torturé par la culpabilité.
Leith'in yemini... Öylesine söyledi... sinirli bir anında.
Le voeu de Leith... à été dit... sur le moment, dans la colère.
- Leith'i görmeye gittim.
- Je suis allé voir Leith.
Leith Bayard, döndüğüne sevindim.
Leith Bayard, je suis heureux que vous soyez de retour.
Sen ve Leith'in beraber olabileceği başka bir hayat var mı?
Y a t-il une possibilité dans ce monde ou vous et Leith pourriez être ensemble?
Leith. Yine buradasın.
Vous êtes à nouveau là.
Leith'i de göremiyorum.
Je ne vois pas Leith non plus.
Leith'i sevdiğin gibi değil.
Pas de la façon dont vous aimez Leith.
Leith ve ben birbirimize bağlıyız.
Leith et moi avions une connexion.
Leith hakkında bir şey duymak istemiyorum.
Je ne veux pas entendre parler de Leith.
Leith için iyi bir eş olamam.
Je ne suis pas une bonne partenaire pour Leith.
Leith, geri ödemeni gerçekten bu şekilde mi istiyorsun?
Êtes-vous sûr que vous voulez cela?
- Leith'in sessizliği bir işaretti.
- le silence de Leith était un présage.
Leith'teki diğerlerinden bahset.
Dites m'en plus sur les autres sur Leith.
Constance, Clara, Gwen Hepimiz daha fazlasına ihtiyaç duyulmayan Leith çifçi kızlarıyız.
Constance, Clara, Gwen on est toutes des filles de fermiers sur Leith qui ne voulaient pas d'autres filles.
Hepimiz Qreshi'nin 4.-5. çocuklarından geliyoruz. Leith'teki arazı kıtlığından gönderilmişler.
On est tous les descendants d'un Qreshi quatrième ou cinquième fils, envoyé à Leith quand les terres se faisaient rares.
Leith milliyetçileri veya Dokuz mu?
Les nationalistes de Leith ou Les Neufs?
Leith'in çiftliklerinden gelen kızlarız.
On est des filles de Leith.
Leith'i anlayıp, yardım edecek Qreshi olmasını istiyorum.
Aider à élever un leader Qreshi à comprendre Leith.
Acele edersek, akşam olmadan Leith'e varırız.
Si on se dépêche on peut arriver à Leith avant la nuit tombée.
Leith Pazarı.
BAZAR DE LEITH
Kendinize bir adam bulun yada... kendi işinizi kendiniz halledin.
Leith a fait une sorte de vœux quand les choses ont été finis.
Ben sizin gibi değilim.
C'est mon père, et c'est sa fiancée. LEITH :
- Leith, hayır.
et-et elle était gentille donc je l'ai embrassé. - Leith, non.
Leith.
Leith.