Libya traducir francés
239 traducción paralela
Çok saygın bir Alman bilim adamı grubu Libya sınırı ile Kahire arasında lahit kazısı yapmak için Mısır'a gelmişlerdi.
Arrive un groupe de respectables scientifiques pour creuser entre la Libye et Le Caire.
Libya'nın en çetin bölgesidir.
C'est le pire de la Libye.
Libya'da.
En Libye.
Bir Kasım gecesi saat 11 : 00'de... Kuzey Afrika Libya'daki Alman hatları gerisinde... bir İngiliz denizaltısı... Akdeniz'de yüzeye çıktı.
À 23 h 00, par un soir de novembre, un sous-marin britannique fit surface au large de la Libye, en Afrique du Nord, derrière les lignes allemandes.
Tobruk'tan küçük timler halinde çıkan umutsuz adamlar Alman birlikleri arasında korku, karışıklık hasar yaratmaya gittiler. Uçsuz bucaksız karanlık Libya çöllerinde bir zamanlar denizlerin efendileri olan eski korsan ataları gibi
Dans le vaste désert de Libye, ils rappelaient leurs ancêtres qui avaient conquis les mers pour l'Empire britannique.
- Roma'dan mı? - Libya'dan.
Non, de Libye.
Bu gururlu, asi çocuk... daha on üç yaşına basmadan satılarak Libya madenlerinde... ölümden beter bir yaşama mahkum edildi.
Un fils fier et rebelle... qui fut vendu pour travailler dans les mines de la Libye... avant son treizième anniversaire.
Libya Canavarı.
La bête de la Libye.
Yarın Senato'da isterlerse bana krallık olarak Libya'nın kumlarını versinler kabul edeceğim.
Demain, qu'ils m'offrent le désert de Libye. Je l'accepterai.
1943 Libya
LlBYE - 1943
Libya'da denedim. Bir yolunu bulmuştum bu yüzden Kennedy beni kapı dışı etti.
J'ai essayé la Lybie.. j'ai trouvé un moyen mais Kennedy m'a viré.
Libya 1970 Operasyonları. Venezuella 1972-3 Operasyonları.
Liban 1967 : 9 Opérations
Geçen yıl Afrika'da, General O'Connor ve onun tankları Libya'yı almak için iki ay uğraştı. Rommel 12 günde geri aldı.
L'an dernier en Afrique, le général O'Connor et ses tanks britanniques... ont mis deux mois pour prendre la Libye et Rommel l'a reprise en 12 jours.
Libya'da, onu bir Alman subayını katlederken gördüm.
En Libye, il a assassiné un officier allemand.
Ml5 aradı ve Libya'lı ajanların Clouseau'ya karşı bir suikast girişimi olacağına dair bir dedikodu duyduklarını söyledi.
Les services secrets nous ont dit qu'il y avait des rumeurs concernant une tentative d'assassinat contre Clouseau.
Libya'da beraber görev yaptık. Almanlarla savaştık.
Nous avons servi en Libye contre les Allemands.
Anadolu'da, Libya'da.
En Asie Mineure, en Libye.
Bir Libya terörist örgütü bu hırsızlık olayını üstlendi.
Un groupe terroriste libyen avait revendiqué le vol présumé.
Fabrika... Libya'da.
De toute façon, elle va crier, alors autant être quelque part où je peux enlever mon pantalon.
Şimdi Brian'nın sırası. Libya'yla 2 saatlik telefon görüşmesi yapıldığını biliyor muydunuz?
Babar l'éléphant, la Princesse au petit pois ou ALF le courageux et le Cafard géant?
Bir aya kadar Libya'da olacaktım.
Le problème c'est que, dans un mois, je devais aller en Libye.
Bugün Libya'da, Albay Gaddafi'nin önderliğinde, Ortadoğu'da, siyonist ve Amerika emperyalizmine karşı olan mücadeleyi uzun ölçekli değerlendirme amacıyla toplandılar.
En Libye aujourd'hui, des leaders arabes progressistes, invités par le dirigeant libyen, le Colonel Kadhafi se sont réunis pour discuter des mesures à prendre pour lutter contre l'impérialisme américain et sioniste au Moyen-Orient.
- Nasıl oldu da Libya'yı atladın?
- Alors pourquoi t'as refusé la Libye?
Bu çözüm Libya için yeterince cüretkar değil.
Cette solution n'est pas assez audacieuse pour la Lybie.
Belki Libya, Nikaragua, Filipinler ya da Meksika.
En Iran, peut-être. En Libye. Au Nicaragua.
- Yani Sean bu gemiyle Libya'ya gitti.
Alors Miller a embarqué pour l'Afrique du Nord.
Libya üsleri, FKÖ, Kızıl Tugay, Direk Eylem, Alman Kızıl Ordusu...
Bases libyennes, OLP, Brigades Rouges, Action Directe, Fraction Armée Rouge...
Bilirsin işte, Roma'ya gitmek isteyen 250 tane insan var, korsanlar kim oluyor da onları Libya'ya götürüyor ki?
Qu'est-ce que je dis toujours? Si tu entres dans un magasin, certaine qu'il n'y a pas ta taille, tu ressors les mains vides.
Neymiş? Nükleer savaş başlığı taşıyan, Libya'ya ait düşmüş bir jetmiş.
Un avion libyen transportant une ogive nucléaire.
Libya istihbarat servisini vuracağız demiştiniz.
On va frapper le Q.G. des renseignements libyens?
Libya Gizli Servisi Tripoli'nin göbeğindeydi.Başka ne zarar görebilir?
Il est en plein centre de Tripoli. Qu'allons-nous toucher d'autre?
Uçaklarımız Libya hava sahasından çıkar çıkmaz basına haber ver... geniş açıklamayı ne zaman yaparız bilmiyorum.
Quand nos avions auront quitté la Libye, convoquez la presse. Mais j'ignore quand on aura le rapport complet.
Bak Leon bir saat önce Tripoli'de Libya istihbaratındaki gece... vardiyasına giden bir kapıcı vardı.
Léon... quelque part en Libye, à cet instant précis, un garde effectue sa ronde dans le Q.G. des Renseignements.
Sayın Başkan... Libya'nın yanılmış olabileceği, CTAD Sisteminin savunmadan... ziyade saldırı amaçlı olarak kabul etmiş olmaları ihtimali... hiç mi yok efendim?
Se peut-il que les missiles du SCDSA aient été perçus par les Libyens comme offensifs et non défensifs?
Libya'da büyüdün değil mi?
Vous avez grandi en Libye.
Nereye gittiklerine dair tahminler neler? - Irak, Libya, Cezayir.
- Vos lumières sur leur destination?
Carlos'un iki sığınağı bulunuyor. Biri Libya'da, diğeri Doğu Almanya'da.
Carlos a deux caches sûres... une en Libye, une en Allemagne de l'est.
- LSD ona ağır gelebilir. Libya'nın arka sokaklarında vurulmasına tercih ederim.
Je préfère qu'il finisse dans un asile sous L.S.D... plutôt que tué dans une ruelle en Libye.
- Libya'da çünkü Carlos orada.
- En Libye. - Carlos est là-bas.
O Libya'dan ayrılana kadar hareket edemeyiz demiştin.
On attend pas qu'il quitte la Libye?
10 ay sonra, Libya'da
Allemand
Libya Tobruk bölgesi, Rommel'in birlikleri tarafından işgal edildi.
...
LİBYA, CARDIFF ROOMS'TAN CANLI
Gravissaient les vertes Montagnes d'Angleterre...
Bana mızrağımı getirin Açılın ey bulutlar LİBYA, CARDIFF ROOMS'TA BİR ERKEĞİN HAYATI
Apportez-moi ma lance, longs nuages, Apportez-moi mon chariot de feu...
Libya'yla 2 saatlik telefon görüşmesi yapıldığını biliyor muydunuz?
- Vous avez vu quelque chose? - Non. Moi, si.
Libya'da.
Kate, défais tes valises.
Libya'daki görevimi üstlenmeni istiyorum.
Je voulais vous demander de partir à ma place.
Fakat her hafta azalıyorlar, çünkü İran, Irak ve Libya..
Mais il en disparaît chaque semaine.
- Onu Libya'ya uçuracaklar.
Ils vont lui fournir un avion... pour emmener ses otages en Libye.
- Libya'daki fotoğrafı o mu çekti?
La photo en Libye, c'est lui.
Libya mı?
En Libye?