English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ L ] / Lier

Lier traducir francés

1,051 traducción paralela
Bu çılgınlığın da ötesinde, ancak bir akıl hastasının yapacağı bir şey.
Du coup, ça prouverait qu'on est non seulement cinglés, mais fous à lier.
Bağlayın!
Lier la!
O manyak şehrin yarısını havaya uçuruyor.
Ce fou à lier fait sauter la moitié de la ville.
- Mükemmel bir manyak.
- Un parfait fou à lier.
Şimdi beni, el arabasına zincirlenmiş... olmama karşın kelepçeleyecek misin?
Vas-tu me lier les mains, maintenant alors que je suis déjà enchaînée?
Rahatsız ettiğim için özür dilerim ama günlerdir size yaklaşmanın..... bir yolunu bulmaya çalışıyordum.
Pardonnez mon intrusion. Depuis plusieurs jours, je cherche la meilleure façon de lier connaissance.
Gezmek ve halkımla tanışmak için özgürsün.
Libre à vous d'explorer et lier connaissance.
Sırf seninle çalışıyor diye insanlarla arkadaşlık kurmak çok ahmakça geliyor.
Je trouve idiot de se lier avec quelqu'un parce qu'il a un bureau à côté du vôtre.
Bu akşam stüdyoda ve zırdelinin teki.
C'est M. Ali Bayan. Il est avec nous ce soir, et il est fou à lier.
Ali Bayan, zırdeli.
M. Ali Bayan, fou à lier.
Çılgın bu herif!
Un fou à lier!
Selam Cumberland Prensi! Inverness'e gidip, aramızdaki bağları daha da güçlendireceğiz.
Allons à Inverness nous lier tous davantage.
Domuz yağı, un, tuz ve su.
Saindoux, farine, sel, eau pour lier.
Kurbanlarını ya öldürür ya da delirtir.
Les victimes de ce virus meurent ou deviennent folles à lier.
Her şeyi birbirine iyi bağla. Böylece açık yer kalmaz.
Bien lier tout ça jusqu'au bout, que j'ai pas de trous du tout.
Biraz sinirlenmiş, ama ben onun manyak olduğuna inanmıyorum.
Il a un problème, mais je ne le crois pas fou à lier.
- Cesur ama zırdeli.
Courageux, mais fou à lier!
Deli gitti.
Il est fou à lier.
Deli bir yeğenim var ama, onu öldüremiyorum.
Mon neveu est fou à lier et je ne peux pas le tuer.
Deli baş müfettiş başka bir deli baş müfettiş hakkında konuşuyor.
Un divisionnaire fou à lier parlant d'un autre divisionnaire dérangé.
- İkiniz de çatlaksınız.
- Vous êtes fous à lier!
"Hepsini bir araya getirip karanlıkta birbirine bağlayacak"
"Un Anneau pour les attirer tous et dans les ténèbres les lier"
Bu işe hiç bulaşmamalıydın.
Quand on commence à se lier...
Çok kızacak, altına edecek, çünkü hep çok para bahis eder.
Il va en être fou à lier parce qu'il a fait de gros paris.
Bir yaşıma daha bastım! Bu çocuk aklını kaçırmış.
Mais ce gars est fou à lier!
Beni kürekli hücreye kapatabilirdin.
Fou à lier.
Führer'im... Hiç kimsenin kendi kaderiyle Alman halkının kaderini aynı yola sokma gibi bir hakkı olduğuna inanmıyorum.
Mon Führer, je ne crois pas que quiconque ait le droit de lier le destin des Allemands à son destin personnel.
"Eddie'nin son olaylarla bağlantısını..."
"à collaborer avec la police locale afin de lier Eddie..."
Eğer evimi terk edeceğime ve En iyi dostum Bombeli'yi bırakacağıma inanıyorsan çok aptalsın! Hem de aptalın önde gideni!
Si tu crois que je vais quitter ma maison... que je vais laisser tomber Le Bombé, qui est mon meilleur ami... c'est que t'es bredin à lier, avec de la ficelle de moissonneuse-batteuse!
Sen delisin, biliyor musun? Gerçekten delisin.
Tu es folle à lier!
Bu kısrağın bağlayacağımız urgan dokumadan yapılmış olmamalı.
Il n'existe pas de corde capable de lier cette jument.
Ellerimi, gözlerimi bağlayabilirsiniz.
Vous pouvez me lier les mains, me bander les yeux...
- Aklını kaçırmış.
Folle à lier!
Çıldırmış.
Il est fou à lier.
Senin manyak olduğunu bilmiyordu.
Elle ignorait que vous êtes fou, fou à lier.
- Doğrudur.
- Il est fou à lier.
Hem de yüzde yüz deli!
Fou à lier.
Bu dansın anafikri tohumların büyümesini kontrol eden Elemental ruhlarla arkadaş olmaktır.
La finalité de la danse c'était se lier d'amitié avec les esprits... qui régissent l'abondance des récoltes.
- İkinizde delisiniz!
- Vous êtes tous les deux fous à lier.
Sen de, tamamen delisin.
Comme vous, fou à lier.
Ama ben daha birine bağlanmak için çok gencim...
Mais je suis trop jeune pour me lier à quelqu'un.
Hem de raporlusundan.
Fou à lier!
Her zaman zor olur. Birbirleriyle ilk kez karşılaşan insanlar olur bu yüzden, bu gibi durumlar için son derece hazırlıklıyımdır.
C'est toujours difficile la première fois, de lier connaissance alors, j'ai l'habitude de lancer le jeu.
Deli olan sensin! Deli sensin!
Fou à lier!
" Kadın ileri derecede akıl hastası.
Elle est folle à lier...
Dürüst, sıkı çalışan ama fakir bir delikanlıyım, çıldırmış babama yardımcı olmam gerekiyor.
Quel bon vent t'amène? Je suis honnête et travailleur... mais pauvre. Je dois nourrir mon père qui est fou à lier...
Tek yapman gereken projektör kablolarını bu pile bağlamak.
il suffit de lier les fils de votre projecteur à cette batterie.
manyakmısın?
T'es fou à lier.
Çılgın herif. Geçen yılın'Bay Çılgın'yarışmasında birinci olan'Çılgın Jack McÇılgın'kadar çılgın.
Fou à lier, encore plus fou que McJack McFoudingue, qui vient de gagner le Trophée du Maxi Fou!
İnsanlar, su katılmamış çılgının teki olduğumu her cümlemden sonra'Penguen'dediğimi söyleyebilirler, ama sen Kral Naibi Prens ve ben Kral'Penguen'olarak, ikimizin Britanya'yı çok yükseklere taşıyacağımıza inanıyorum.
Les Gens peufent dire que je suis Fou à lier et que je finis chaque Phrase afec le Mot "Pingouin", mais nous rendrons die Grandeur à l'Angleterre... toi komme Prince Régent... et moi komme Roi Pingouin!
Bütün dişlerini çıkartarak, delirerek ve kırk yaş birden yaşlanarak mı?
Sans dents, folles à lier et quarante ans au moins!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]