Lilo traducir francés
64 traducción paralela
Lilo, Peabo, Lou Rawls... Teddy Pendergrass.
Lilo, Peabo, Lou Rawls, Teddy Pendergrass.
Hayır, sağol Lilo, ben burada kalacağım
Non, merci, Lilo. Autant rester ici!
- Lilo'nun pansiyonunun ücretini ödemek için gelirken et getirmelisin
Faut bien que tu paies quelque chose!
- Rahat bırak çocuğu
C'est pas inscrit PENSION LILO ici. Laisse-le.
Şu anda Lilo Nebel ve onun aptal arkadaşı Harry'nin telesekreteriyle konuşuyorsunuz
Ici le répondeur téléphonique de Lilo et du stupide Harry.
- Jenni, Lilo'yla konuşmalıyım
Jenni, je dois parler à Lilo.
Lilo, benim Jan
Lilo, c'est moi, Jan. Papa est mort.
- Sus artık Harry!
Ta gueule! Lilo!
- Lilo! Bana hiç çekmemişsin
Tu ne tiens pas ça de moi!
Lilo.. neden sırılsıklamsın?
Lilo, pourquoi es-tu trempée?
- Lilo, bu neden o kadar önemli?
Lilo, c'est si important?
Kapıyı aç Lilo!
Ouvre la porte!
Lilo, bunun için vaktimiz yok.
On n'a pas le temps.
- Onu bu sabah buldum. - Lilo!
C'était là ce matin.
- Lilo bunu yapmama- -
- Tu ne devrais pas.
- Lilo, saçmalama!
Nunuche.
Bunu düzeltmeliyiz. Lilo!
Il faut arranger ça.
Gidelim Lilo.
Viens Lilo.
Merhaba Lilo! Ne haber Nani?
Quoi de neuf, Nani?
Lilo, bana bak.
Regarde-moi!
David, Lilo'yu al.
Prends Lilo.
Elinden geleni yaptın ama Lilo için en iyinin ne olduğunu düşünmelisin bu seni onun hayatından çıkarsa bile.
Je reconnais vos efforts, mais il faut penser à Lilo, même si vous devez disparaître du déco
Yarın sabah Lilo'yu almaya geleceğim.
Je reviendrai la chercher demain matin
Artık Lilo'yu eve götürmeliyim.
Je vais rentrer avec Lilo.
Lilo tatlım seninle biraz...
Trésor. Nous devons...
Lilo, bu gerçekten çok önemli. Burada kalmanı istiyorum.
C'est important, je veux que tu restes ici.
Bu işle ilgin olduğunu biliyorum.
Tu es mêlé à tout ça! Où est Lilo?
Lilo nerede?
Où est Lilo?
- Lilo nerede?
Où est Lilo? Qui?
Lilo! Bu boyda küçük bir kız! Saçları siyah, gözleri kahverengi ve o şeyle birlikte dolaşıyordu.
Une fillette grande comme ça, brune, qui traînait avec ce truc!
- Yani Lilo gitti mi? - İyi tarafından bak.
Il y a un avantage.
Lilo, o yaratığı sığınaktan satın almamış mıydın?
Tu as acheté cette chose au chenil?
Lilo!
Lilo!
- Lilo'yu gördünüz mü?
Avez-vous vu Lilo?
Lilo'ya, hayvan getirme, demiştim.
Je l'ai dit à Lilo : pas d'animaux domestiques.
Birkaç saatliğine Lilo'ya bakabileceğinden emin misin?
Tu vas pouvoir surveiller Lilo quelques heures?
İyi olduğunu biliyordum.
Lilo. Je savais que tu irais bien.
Onu uzaylılar kaçırdı Lilo.
Il a été enlevé par des extraterrestres.
- Lilo! Burada ne arıyorsun?
Lilo, que fais-tu là?
Anlaşıldı mı Lilo?
Est-ce clair, Lilo?
Aferin Lilo.
Bien joué, Lilo.
- Lilo, söylediğini yap.
Lilo, fais ce qu'il dit.
Lilo!
Lilo.
Lilo çok ısrarcı bir kızdır.
Lilo est une petite fille très persévérante.
Israeli Pop Idol
"Shirli Lilo, notre candidate de Rehovot"
llio Manzetti'yi öldürdün mü?
Tu as tué lilo Manzetti?
- Lilo, o da kimdi?
- Qui c'était?
Lilo!
Lilo, ne...
- Kurtarma.
On va chercher Lilo?
- Lilo nerede?
- Où est Lilo?
Lilo!
Lilo?