English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ L ] / Lsd

Lsd traducir francés

467 traducción paralela
Ot mu, asit mi, muz kabuğu mu?
Marijuana, LSD?
Bu hikaye halüsinojen bir uyuşturucu olan LSD ile ilgili bir filmdir
Il s'agit d'une fiction traitant d'une drogue hallucinogène : le L.S.D.
Kimin fikri bu? Uyuşturucu geliştirme takımının mı?
L'équipe de recherche est sous LSD.
Lorenzo Saint DuBois. Ama arkadaşlar bana LSD der.
Lorenzo St Dubois, mais on m'appelle LSD.
- Ne yaptın LSD?
- Vous avez fait quoi, LSD?
Hep o LSD ve saçma sapan "bebek" leri yüzünden!
A cause de ce LSD. "Und" de ses "verdammte" "cocos"!
LSD uçuşu. Bellevue'deki hapishane koğuşunda.
Parti au L.S.D. Il est à l'hôpital, secteur des prisonniers.
Hapishanede LSD'yi nasıl bulmuş?
Comment a-t-il eu du L.S.D. en prison?
- Anlıyorum ama... LSD'ye hala reaksiyon verme riski var.
- Je comprends, mais... il y a un risque de réaction psychotique secondaire au L.S.D.
Ne bu giydiği LSD kıyafeti?
C'est une tenue LSD!
Cenazeye LSD kıyafeti giyiyor.
Il porte des tenues LSD à un enterrement!
Kedilerim, köpeklerim, esrarım, asidim LSD küplerim var.
J'ai des chats, des chiens, du shit, de l'acide, des cubes de LSD.
Orak ve çekiç değil, Amerikan bayrağı değil LSD değil, Güneş değil altın değil, Yin-Yang değil.
Ni le marteau et la faucille, ou les dernières inventions... ni les étoiles, ni le soleil... ni l'or, ni le yin ou le yang.
Tanrı mı uyuşturucu mu hakkında konuştuğunu fark edemedim bir an.
Je ne sais pas si tu parles de Dieu ou de LSD.
'The crowning touch - LSD.'
le LSD devait avoir sur nous le même effet que sur les alcooliques.
Beyler vekilimiz bu sabah başbakanı gördü ve başbakan PIB'den daha çok LSD istiyor yarın sabah ya da öğlene dek.
Messieurs, notre député a vu le premier ministre, il veut plus de LSD du PIB, demain matin ou au plus tard le soir.
LSD'nin ölümle, öldürmekle savaşla, adaletsizlikle, fakirlikle, ırkçılıkla ne ilgisi var?
Quel rapport entre le L.S.D. et le meurtre, la guerre, l'injustice, la pauvreté, le racisme?
Herkes... bütün seyirciler hepsi LSD almıştı, müthiş.
Et tout le monde... Tout le public sur "Owsley".
Bir kazan dolusu asit getirdiğini ve beni içine atacağını sandım. Arthur'a baktı, Arthur da "LSD" dedi.
Je croyais qu'il allait me jeter dans un chaudron d'acide, un truc de ce genre.
Alcehistlerin felsefe taşı LSD idi.
La pierre philosophale des Alchimistes... c'était... le LSD.
Gloria, bu gece keyif verici madde kullandın mı?
- Gloria avez-vous pris un peu de LSD un petit peu plus tôt dans la journée?
Hayatımda birinin yediğini gördüğüm en baba LSD'yi yedin.
J'ai jamais vu quelqu'un s'enfiler autant d'acide de ma vie.
- Daha önce hiç LSD almadım ben, ahbap.
- J'ai jamais pris d'acide de ma vie.
Fazla LSD alanları gördüm, kafaları kabak gibi olmuştu.
J'ai vu des mecs qu'avaient pris trop d'acide, avec la tête comme une citrouille.
L. S. D. Kurnazlıklarını
Dixon le fourbe Bourré de LSD
L. S. D.
LSD LBJ
L. S. D.
LSD
Elimde saf, işlenmemiş 2000 miligramlık LSD dolu büyülü çantam var.
J'ai un sac magique contenant deux mille Owsley Sunshine purs.
Bu LSD değil, lanet olsun.
C'est pas du L.S.D.!
Ben çıplak kaymayı severim... LSD alıp boğa güreşine gitmeyi...
J'aime... skier toute nue... aller à la corrida sous acide.
Bunlar Elmo'nun mikrodotları.
Ces le LSD d'Elmo.
küçük kardeşim, bu hafta... kolunu mikrodalgaya sıkıştırdı ve... büyükannem asit döktü ve çıldırdı... ve penguenlerle dolu bir okul otobüsünü kaçırdı.
Ma grand-mère a pris du LSD et a disjoncté et a détourné un car plein de pingouins.
- Niye bana LSD diyorsun?
Mais pourquoi tu m'appelles L.S. D?
İçkisine 500 doz LSD kattım.
J'ai mis une tonne d'acide dans son verre.
Biz gazeteci gelip, "LSD kullandınız mı?" diye sordu.
Un journaliste m'a demandé : "Vous avez pris du L.S.D.?"
Şarkıyı hazırladık, albüm yayınlandı. Adamın biri "LSD" harflerini oradan ayıklamış.
La chanson était sortie, tout l'album, et quelqu'un a remarqué que les initiales formaient "L.S.D."
Küçük bir aile geleneği... 1968'de yaptığım güzel bir LSD uçuşu sonucu.
C'est une tradition familiale, en rapport à un très bon trip au LSD que j'ai eu en 1968.
Bunu LSD yüzünden görmüş olmayasın?
Tu ne ferais pas un arrière-goût de L.S.D.?
Ben LSD kullanmam.
Je n'y touchais pas
Seninle aynı düşüncedeyim, Max. Bence, hepimize iyice LSD pompaladılar... ve bizi 51.
Ils atteignaient le sol ainsi et traversaient la pièce.
Yaptığım en iyi LSD çöpe gitti.
Le meilleur LSD que j'ai jamais fait, rejeté par le drainage.
Biliyor musun, ilk LSD aldığımda, Tanrı'yı gördüm.
La première fois que j'ai pris de l'acide j'ai vu Dieu.
LSD'yi dene, Ray.
Essaie l'acide Ray.
Son LSD alışım tam bir felaketti..
Mon dernier trip était un cauchemar mec.
Lsd'yle başıma hiç böyle birşey gelmedi.
Ça ne m'est jamais arrivé.
- Sezginin kapıları. LSD.
"Les portes de la perception."
- Bu akşamki LSD partisinden naber adamım,?
Hey pourquoi pas un peu d'acide ce soir?
"LSD ha" dedim.
Il regardait Arthur, et Arthur me dit : "Du L.S.D." Alors j'ai dit : "Du L.S.D."
Alkol, sigara, öksürük şurubu
Opium LSD
Yani LSD.
C'est de l'acide.
- Seni gidi LSD.
- Ah sacrée L.S.D., va.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]