English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ L ] / Lydon

Lydon traducir francés

52 traducción paralela
- Lydon Tepesini hatırlıyor musun?
- Lydon Hill, tu te souviens?
Beni bisikletle Lydon Tepesine çıkarırdın.
On y montait sur ton vélo.
Bölgesel Güvenlik Sorumlumuz John Lydon.
Notre agent de sécurité régionale, John Lydon.
Oradan sizin alan kişi erkek arkadaşınızdı, Bayan Lydon.
Vous parlez d'un petit copain.
Ian Brown, John Lyndon'a on basar.
Ian Brown c'est John Lydon puissance 10.
Lydon!
Lydon!
Lydon Endüstri'sinden Bay Gerald Lydon'ın şoförü ve yardımcısıyım.
Je suis le chauffeur et un attaché de M. Gerald Lydon de Lydon Industries.
Bay Lydon'ın size bir teklifi var.
M. Lydon a une proposition à vous faire.
Lütfen Bay Lydon'a bir daha benimle irtibata geçmemesini söyleyin.
S'il vous plaît, dites à M.Lydon de ne pas me recontacter.
Gerald Lydon adında bir adamla işbirliği mi yapıyorsun?
Etes vous familier avec un homme nommé Gerald Lydon?
Lydon'ın oğulları.
Les fils de Lydon.
Gerald Lydon'ın davasını alıyoruz.
Nous prenons l'affaire de Gerald Lydon.
Resepsiyondan, Gerald Lydon ile ilgili sorularınız olduğunu söylediler.
La réceptionniste a dit que vous aviez des questions concernant Gerald Lydon.
Lydon, bu hastalığı ona birinin verdiğini mi düşünüyor?
Lydon pense que quelqu'un lui a donné le CAA?
Ama Bay Lydon, şu an ismini hatırlayamadığı genetikçinin bunun teknik olarak mümkün olduğu konusunda baya ısrar ediyor.
Mais M. Lydon insiste pour dire que des généticiens, dont le nom lui échappe pour le moment, lui ont dit que c'était techniquement possible.
Daha da ilginç olan ise, kredileri imzalayan kişinin Carter Lydon olması.
Et, fait intéressant, ses principaux papiers ont été cosigné par un certain Carter Lydon.
Carter Lydon burada yaşıyor.
Carter Lydon vit ici.
Bayan Kademan'ın cinayeti Gerald Lydon davasıyla bağlantılı.
Le meurtre de Melle Kademan est connecté à l'affaire Gérald Lydon
Gerald Lydon'ın dosyası kapandı.
L'affaire Gérald Lydon est bouclée.
Şu an elimizdeki en sağlam şüpheli Lydon'ın oğlu, Carter.
Notre suspect le plus probable pour le moment est le fils de Lydon, Carter la CAA est héréditaire.
Gerald Lydon adında bir hastayla çalıştığını biliyordum ama Tash bana, o hastalığı başkasının bulaştırdığını düşündüğünü hiç söylememişti.
Je savais qu'elle travaillait avec un patient dément qui s'appelait Gerald Lydon, mais'Tash ne m'a jamais dit qu'elle pensait que quelqu'un l'avait contaminé.
Şimdi tek yapmamız gereken birinin, bir dahiye böyle bir şey geliştirip Gerald Lydon'ın üzerinde kullanması için para ödediğini kanıtlamak.
Donc, tout ce que nous avons à faire est prouver que quelqu'un a payé un génie pour créer ça et l'a ensuite utilisé sur Lydon.
Ama siz sonuçları aldığınızda birinin, muhtemelen Carter Lydon'ın Norveçli bir genetikçiyle işbirliği içinde çalışıp şimdiye kadar var olmayan bir bileşimle Gerald Lydon'ı zehirlediğini ve olanları öğrendiği için de Natasha Kademan'ı öldürdüğünü kanıtlamaya yaklaşmış olacağım.
Mais, le temps que vous ayez ces résultats, je serai très près de prouver que quelqu'un, très probablement Carter Lydon, qui travaille de concert avec un généticien norvégien, a empoisonné Gérald Lydon avec un composé jusqu'alors inconnu et a ensuite assassiné Natasha Kademan quand elle a découvert ce qui s'était passé.
Demek istediğim Gerald Lydon ile bir sözleşmemiz yok ama Carter'ın tırnaklarını yediğini fark ettim.
Je veux dire, de toute évidence, nous n'avions pas de contrat avec Gerard Lydon, Mais j'ai remarqué que Carter ronge ses ongles.
Kimse aynı gece şantaj planlayıpta cinayet işlemez. Bu adamın Lydon ailesiyle bir bağlantısı yok. Üstelik sözde kurban gerekli formülü bize mesajla attıktan 20 dakika sonra bıçaklandı.
Indépendamment du fait que personne ne prévoit de faire du chantage et de commettre un meurtre le même soir, le type n'a aucune connexion avec les Lydon, et sa supposée victime nous a envoyé la formule pour provoquer la CAA
Peki olayın, Carter Lydon ile alakası ne?
Donc à quel moment intervient Carter Lydon?
Gerald Lydon'ı zehirleme planından bahsediyorum.
Je parle du plan ayant pour but d'empoisonner Gerald Lydon.
Bak, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunu ve Natasha'nın katilini bulmanın Gerald Lydon'a olanları da açıklayacağını sandığını biliyorum. Ama o şekilde olmadı.
Ecoutez, je sais que vous pensiez que tout était connecté, et que trouver le meurtrier de Natasha allait nous aider à expliquer ce qui est arrivé à Gerald Lydon, mais ça ne s'est pas déroulé comme ça.
Gerald Lydon tek hedef değildi.
Gerald Lydon n'était pas la seule cible.
Carter Lydon değil.
Bon, ce n'est pas Carter Lydon.
Gerald Lydon'ın verdiği Osmia avosettayı inceliyordum ama birden kaçtı.
J'examinais le osmia avoseta que Gerald Lydon m'a donné, et il a perdu.
Gerald Lydon'ın zehirlendiğini kanıtlamam için verilen nadir arıyı hatırlıyor musun?
Vous vous souvenez de l'abeille rare qu'on m'avait donnée pour prouver que Gerald Lydon avait été empoisonné?
Demek geldiniz, Bay Lydon.
Ah, vous voilà Monsieur Lydon.
Ya öyle ya da böyle son birkaç yıldır bu işi yapıyor.
Des téléchargements depuis le téléphone de l'agent immobilier indique qu'il a rencontré quelqu'un nommé Lydon.
Emlakçının telefonundaki indirmelere göre Lydon adında biriyle görüşecekmiş.
Ce qui est évidemment un alias. Maintenant le problème est que nous n'avons pas d'empreintes sur cet homme.
Yüz tanımadan hiçbir şey çıkmadı.
Est-ce qu'on a vérifié la connexion de Lydon aux Bittakers?
Lydon'un Bittaker'lera bağlantısı olduğunu doğruladık mı? - Daha değil. - Normalde Lydon gibi adamlarla işe arabulucu dahil edilir yan koruması sıkı ya da siber bağlantılı bir aracı.
Normalement, avec un type comme Lydon, il y aura un intermédiaire impliqué, un intermédiaire qui seconde les dures étapes ou les liens cybernétiques.
Jane, 3 isim buldum.
Ah, la connexion Bittaker / Lydon.
Bittaker-Lydon bağlantısı. En alttaki 3 kişiden biri Juniesdad.
Les trois derniers sont Juniesdad 62 ans, homme de Nouvelle-Écosse.
Bu bizim gördüğümüz kişi. Lydon, onun elimizde çok iyi ve net bir resminin olduğunu biliyor.
Lydon sait que l'on a eu un clair aperçu de son visage.
Lily Stoppard'ı rahatsız etmeyeceksiniz. Aramayacaksınız bir de Lydon'ı bize vereceksiniz yoksa oğlunun sağlığı hakkında iyi bir şeyler söyleyemem.
Vous l'annulerez, et vous nous remettrez Lydon, ou je ne pourrai pas répondre du bien-être de votre fils.
Ethan'ı 24 saat tutacağız ama Lydon, daima bizden bir adım önde.
Nous devons aller gagner de l'avance maintenant.
- Lilly'nin duruşması yarın. Sabah ilk iş, evet.
Eh bien, Lydon a probablement déjà repéré son hôtel, donc on la changera.
Lydon, muhtemelen oteli araştırmıştır bu yüzden yerini değiştireceğiz.
Lily est en sécurité à condition qu'elle reste dans sa chambre d'hôtel, non?
Vurdum. Lydon, küçük boşluklardan, geçitlerden ve insanların görmediği yerlerden yararlanacak.
Lydon prendra l'avantage des petits espaces et passages, zones qui ne sont pas vus par le public.
Lydon, bu şekilde içeri girecek.
C'est comme ça que Lydon arrivera.
Lydon'ın kimliğini belirledik ve elimizde size ve ailenize ait 5 cinayet, 2 cinayete teşebbüsün kanıtları var.
Témoigné contre votre fils Kelvin. On avait une identification positive sur Lydon, des preuves évidentes contre vous et votre famille pour cinq meurtres et deux tentatives de meurtre.
Çeviri : fherchat İyi Seyirler... Lydon hatırlayamadığını söylüyor.
Lydon dit qu'il n'arrive pas à se souvenir.
Cinayet yine de olacak.
On retiendra Ethan pendant 24 heures, mais Lydon a une longueur d'avance sur nous depuis le début.
Hayır.
Vous voulez garder une longueur d'avance sur Lydon, vous laissez Lily où elle est, on monte notre propre plan.
Sen şimdi Lydon'un önde olmak istiyorsan Lily'i olduğu yerde bırak, bizde planımızı yapalım.
D'accord, qui est?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]