Marce traducir francés
92 traducción paralela
Bu şehirde asla Marcie.
Pas dans cette ville, Marce.
Yo, yo, hayır Marcie.
Non, non, non, Marce.
Ne kadar da eğleniyoruz, değil mi Marcie?
Qu'est-ce qu'on s'amuse, hein, Marce?
Selam Marcie.
Salut, Marce.
Biliyor musun, Marcie güzel bir arabaya tav olmak sadece erkeklere has bir şey değil.
Tu sais, Marce... y a pas que les mecs qui peuvent aimer une belle voiture.
Haydi Marcie, üç hafta oldu.
Allez, Marce. Ça fait trois semaines.
Ne büyük iş!
- C'est pour toi, Marce.
Üzgünüm Marce, gitmeliyiz.
Désolée, Marce, on doit y aller.
Neredeyse hazır Marce.
C'est presque sec.
Marce, akşama görüşürüz.
Marce, on se voit ce soir.
Sanırım akşama görüşeceğiz, Marce.
On se voit ce soir, Marce.
Yarın senin için güzel bir gün olacak, Marce.
La journée de demain risque de te plaire.
Bu kadar mı kazanıyorsun? Biraz kilo alıyorsun, öyle değil mi, Marce?
J'ai de l'huile de vidange au-dessus de la porte de derrière... et une alarme à l'entrée.
Bak, Marce, eğer egzersiz odası yaparsan, sadece iyi görünmekle kalmayacaksın, ayrıca daha uzun yaşayacaksın.
Dès que Kelly raccroche, appelle la police. Ça vient du patio.
Nasıl bir şey olduğunu haydi bana anlat, Marcie.
Tu vas me dire à quoi ça ressemble, Marce.
Marcie, Al'a bir bakar mısın?
Marce, regarde Al.
Haydi gidelim, Marcie.
Allons-y, Marce.
Haydi Marcie.
Allons-y, Marce.
Bilemiyorum, Marcie ben biraz yorgunum.
Je ne sais pas, Marce. Je suis... un peu fatigué.
Bana bir bira getir, olur mu Marcie?
Tu me donnes une bière, Marce?
Gel kahve içelim, Marcie.
Allons boire un café, Marce.
Yakalandığına sevindim Al. Oh, hepimiz sevindik Marce.
Comme nous tous, Marcie.
Endişelenme, Marce.
- Oh, ne t'en fais pas, Marce.
Bilirsin Marce, Bugüne kadar Al'in neden doğduğunu merak ederedim.
Moi qui me demandais pourquoi Al était né.
Bugünün çamaşırını getireyim Marcie.
Je vais te chercher le linge pour aujourd'hui, Marce.
Kelly'ye baksana, Marce.
Regarde-la, Marce.
Oh, hayır, bunu gerçekten görmelisin, Marce.
Oh, non, tu devrais regarder, Marcie.
Dinle Marce, hödük birşeylerden huylandı. Kapatmalıyım.
Le plouc n'arrête pas de me fixer, il faut que je te laisse.
Bir dakika Marcy.
Attends un peu, Marce.
Şu tavuğu fırına versene? Affedersin, Marce.
Tu pourrais faire rôtir cette poulette.
STEVE : * Avare bir aşığım ben * Ne dersin, Marce?
Je suis le ménestrel errant Vêtu de haillons et de guenilles
İyi denemeydi Marce.Ama sağ kaldırıyor, sol sallıyor
Bien essayé, Marcy, mais maintenant ça relève le droit et abaisse le gauche.
Ne oldu, Marce?
Qu'est-ce qui est arrivé?
Merhaba Marce.
- Salut, Marce.
Hiç merak etme, Marce.
Ne t'inquiète pas, Marce.
Tabi, Marce.
Oh, bien sûr, Marce.
Merhaba Marce.
- Salut, Marce!
Merhaba, Marce.
Hé, Marce!
Marce, sesin biraz yüksek çıkıyor.
Hé, Marce, tu parles un peu fort.
Ne diyorsun, Marce? .
Qu'est-ce que tu en dis?
Biliyorum Marce, Ama bazen öleni geride bırakmamız gerekir.
Je comprends, Marce, mais parfois, il faut savoir oublier les morts.
İçini rahatlatır mı bilmem, Marce, Ama eminim ruhu bizimledir.
Si ça peut te réconforter, je suis sûr que son esprit est parmi nous.
Burada olmam doğru mu bilemiyorum, Marce.
Je sais pas si je fais bien d'être ici, Marcie.
Gelmene sevindim Marce.
Content que tu sois là.
Bu senin için yeni başlangıç Marcie.
C'est l'aube d'un nouvel âge pour toi, Marce.
Çok doğru Marce.
- Exactement.
Bilmiyorum Marcie, erkekleri jöle yelip kadınları vuracağız çünkü ben atıyorum!
Je l'ignore, Marce, mais chauffe les mecs et tue les nanas, parce que je continue!
Marcy, ben sadece bir paket sakız alacağım.
Marce, je n'ai qu'un paquet de chewing-gum.
Hadi, Marce.
Viens, Marcie.
- Marce'dan önce.
- Merci, papa.
Cesur ol Marcie.
Sois forte, Marce.