Medellín traducir francés
138 traducción paralela
Ve bu harika travesti Ely'yi tanıyışımız.
Et c'est comme ça que nous avons rencontré Ely, un travesti merveilleux de Medellín.
Medellin'denim, küçük bir kasaba.
Je suis d'une petite ville, de Medellín.
Anlayacağın, tüm bu operasyon... Medellín uyuşturucu şebekesinin kazançlarından finanse edilmiş.
Toute cette opération a été financée par les bénéfices du cartel de Medellín.
Hayir. Medellín :
Non, c'est "Medellin".
- Medellín'i yapmak istiyor.
- Mais il a lu "Medellin".
- Evet. Medellín'i alamadik.
On ne peut pas décrocher "Medellin".
Eger Medellín'i alamiyorsak sevecegim baska bir projeyi bekleriz.
Si on ne décroche pas "Medellin", alors attendons autre chose que j'aime.
- Medellin.
- Medellín.
- Medellin mi?
- Medellín?
- Oyuncak mı, Medellin mi?
- La poupée ou "Medellín"?
- Oyuncak ya da Medellin.
- La poupée ou "Medellín".
- O zaman Medellin de sizin değil.
- Alors adieu "Medellín".
Başlangıç tarihi 8 Eylül, Medellin'le aynı gün.
Le tournage débute le 8 septembre, le même jour que celui de "Medellín".
Söz verdiği günleri istiyorum. Medell'ın'i yapmak istiyorum.
Le délai qu'il m'a promis pour faire "Medellín".
Medell'ın bitti.
"Medellín", c'est fini.
Medellın'i istiyorsan, gidip Aquaman 2'yi 90 günlüğüne kurutman gerekiyor.
Si tu veux faire "Medellín", la Warner doit nous accorder 90 jours.
Vince, gerçekten Medellın'i yapmak istiyor.
Vince veut faire "Medellín".
Paul Haggis'in Medellın'i.
Le "Medellín" de Paul Haggis.
Medellın.
"Medellín".
-... Medellın'in benim olacağını söyledin.
- et'Medellín'est à toi "?
Medellın önce bizim stüdyoya geldi.
C'est mon studio qui avait "Medellín".
Medellín'den saat 8 : 00 otobüsüyle.
Terminal des bus de Juanchito. Celui de 8h pour Medellín.
Madrid, Medellin, Calcutta ve Paris'teyiz...
Madrid, Medellín, Calcutta, Paris...
Burası Medellín değil. Galicia!
On n'est pas à Medellín mais en Galice.
Çocukluğumda, Medellin'de ailem Noel'i doğru düzgün kutlayamayacak kadar fakirdi.
J'ai grandi à Medellín dans une famille trop pauvre pour fêter Noël.
-... Medellin'de çocukken...
- était jeune à Medellín...
Fallujah'ta ya da Kandahar'da değil. Senin Özel Kuvvet adamı kartını oynamaya hakkın yok. Çünkü cüzdanında öyle bir şey yok.
C'est ni Fallujah ni Kandahar ni Medellín. t'es pas crédible.
Copenhagen ve Medellin.
Copenhague ou Medellín.
Medellin'den önceydi.
C'était au début de Medellín.
Medellin'de size göre bir yer buluncaya kadar Maria'yla birlikte ağabeyinin yanına gidin.
Toi et María irez chez ton frère avant d'être logés à Medellín.
Kolombiya kaynaklı uyuşturucu ticaretinin bir numaralı lideri Medellin Karteli patronu Pablo Emilio Escobar Gaviria Envigado futbol stadyumunda emniyet güçlerine teslim olmak üzere.
Le baron de la drogue colombien, chef du redoutable cartel de Medellín, Pablo Escobar, se rend aux autorités au stade d'Envigado.
Yüce Tanrı'yla konuştuğunda kilise ve yoksul Medellin halkı için neler yaptığımı hatırlat.
Quand vous parlerez à Dieu, au Tout-Puissant, rappelez-Lui ce que je fais pour son Église et pour les pauvres de Medellín.
Raphael Hernandez bir keresinde bir tanığın konuşmaması için bir otelin bütün bir katını patlatmıştı.
Raphael Hernandez a fait sauter l'étage d'un hôtel à Medellín pour empêcher un témoin de témoigner.
- Medellin ne?
C'est quoi Medellín?
- Medellin mi?
Medellín?
Medellin, bir zamanlar uyuşturucu ticaretinin bütün alanlarını kontrol eden grubun sağladığı bizim de kontrol edebildiğimiz düzenin adıydı.
Medellín fait référence à un temps quand un groupe contrôlait chaque aspect de l'échange de drogue, en fournissant une mesure d'ordre qu'on pouvait contrôler.
O zamanlar Pablo Medellín'deki polislerin yarısına sahipti.
À l'époque, Pablo soudoyait la moitié des flics de Medellín.
Üzgünüm Bay Escobar. Biz ucuz maaşa çalışan Medellin polisi değiliz.
Nous, on gagne pas une misère comme les policiers de Medellín.
Medellin'de Pablo hiç zaman kaybetmedi.
De retour à Medellín, il a pas perdu de temps.
Fakat şüphesiz sonsuza dek Medellin olarak değişecek.
Et pourtant, elle allait révolutionner Medellín.
Lion, Miami'yle Medellin arasında 20'den fazla uçuş yaptı.
Le Lion a fait plus de 20 voyages entre Medellín et Miami.
La Quica uçağa bindi ve gece yarısı Medellin'e dönmüştü.
La Quica a pris l'avion. À minuit, il était à Medellín.
Narkotik'tekiler dışında sadece karımı ve Medellín'deki polisleri tanıyorum. Yok, yok.
À part ma femme, je n'ai vu que la DEA et les flics de Medellín.
Bakın Sayın Başkan Escobar, okullar ve klinikler açıyor.
Écoutez, M. le ministre. Escobar a fondé des écoles, des cliniques... créé une foule d'emplois à Medellín.
Nuevos Tiempos'a hoşgeldiniz. Ben Valeria Velez ve burada Medellin'deki fakirlere yaptığı cömertlik dolayısıyla "Fakirlerin Robin Hood'u" olarak tanınan adam ile birlikteyim.
Bonjour, je suis Valeria Velez, en compagnie de celui qu'on appelle le Robin des Bois colombien, pour sa générosité envers les pauvres de Medellín.
Bize planından bahset, "Gece Kondusuz Medellin," Bay Escobar.
Parlez-nous de votre programme "Medellín sans taudis".
Tabi onu Medellín'e yönlendiririm.
- Je vais le brancher sur "Medellin".
Medellín'den saat 8 : 00 otobüsüyle mi?
De 8h pour Medellín?
Ben seninkilerin hepsini izledim.
Même Medellín.
Copenhagen ya da Medellin'den bahseden bir dosya.
- Tous dossiers même effacés qui parlent de Copenhague ou Medellín.
Medellin, Kolombiya 18 Haziran 1991
Medellín, Colombie 18 juin 1991