Merhamet mi traducir francés
132 traducción paralela
Merhamet mi?
Je vous demande grâce.
Onu çarmıha germe emrini bana adalet veya merhamet mi verdi?
Était-ce la justice, ou la charité qui m'a donné l'ordre de le mettre à mort sur la croix?
Ramses'ten merhamet mi?
Demander grâce à Ramsès?
- "Bana merhamet edin." - "Merhamet mi?"
- "Je suis à plaindre." - "À plaindre?"
Tobei, Zatoichi bizimle olduğundan, şimdiden merhamet mi dileniyorsunuz?
Tobei, tu veux demander grâce parce que Zatoichi est avec nous?
Merhamet mi?
Utile pour nous... mauvais pour lui...
İnsanlar bir hiç uğruna öldürülüyorlar nezarete götürülenler, hapishaneye götürülenler Merhamet mi? Burada merhamet yok.
On tue les gens sans raison, on les fout en taule, on les enferme, sans sourciller.
Merhamet mi bekliyorsun?
Tu t'attendais à de la miséricorde, ici?
Kossatch sana merhamet mi etti?
Le Kossatch a eu pitié de lui
Merhamet mi?
Pitié et miséricorde?
Merhametsiz biri şimdi merhamet mi diliyor?
Sans pitié que tu es, tu te permets de me demander miséricorde?
Senin hiç merhametin yok mu? Merhamet mi?
Tu n'as donc pas de pitié?
Size yaptıklarımdan sonra, bana merhamet mi ediyorsunuz?
Vous m'offririez votre clémence après ce que je vous ai fait?
Merhamet mi? Olmaz, korkaklara ve kadınlara has bu.
Avoir pitié serait lâche et femelle!
Sonra diyorum ki "Merhamet mi? Sana merhameti göstereyim!" Sonra onu ateşe veriyorum!
Et je lui dirai : "Je vais t'en donner de la pitié!" Et je l'incendierai!
- Merhamet mi?
- Clémence?
Ne istiyorsunuz Peder, merhamet mi bağışlanma mı?
Que demandez-vous, mon père? La grâce ou le pardon?
Merhamet mi?
De la compassion?
Merhamet mi dedin?
- "Compassion"?
Sizce ona merhamet ederler mi?
Pensez-vous qu'ils auront pitié?
En iyi yıllarını amcanız için harcayan bir kadına tüm mahkemelerde merhamet gösterilmez mi?
N'importe quelle Cour ne serait-elle pas favorable à une femme... qui a laissé ses meilleures années à un homme comme votre oncle?
Bize merhamet göstereceklerini mi sanıyorsun?
Crois-tu qu'ils auraient pitié?
Sen ona merhamet ettin mi Delilah?
L'as-tu épargné toi-même, Dalila?
Onlara hiç acıdın mı? Merhamet ettin mi?
Vous n'avez pas pitié d'eux?
Kürsünde merhamet için vaaz verdin mi?
Accordez-vous le pardon...
Yoksa kadınlara merhamet etmek seni güçsüzleştirir mi?
Est-ce une forme de pitié car une femme est un être faible?
- Merhamet mi?
- Grâce?
Bu kadar sevgi zengini olan merhamet yoksulu olabilir mi?
Peut-on être si riche en amour et si pauvre en compassion?
Ona işkence ettiğinde merhamet dilendi mi?
T'a-t-il supplié d'avoir pitié quand tu l'as torturé?
Meryem size merhamet etti mi?
Vous l'avez eue la grâce, vous?
Senden merhamet dilememi mi bekliyorsun,?
Tu veux que j " implore ta clémence?
Sen katilin cesaretinin ticaretini yapıyorsun. Bu mahkemenin merhamet göstermesi için, değil mi?
Vous voulez échanger votre courage de meurtrier contre la clémence de ce tribunal!
Merhamet mi?
Pitié?
Fakat bilerek kendisine karşı gelenlere de merhamet eder mi?
Mais cette compassion doit-elle s'étendre à ceux qui le défient?
- Merhamet et! Elden geçmek mi?
- J'ai besoin d'une révision?
Merhamet mi?
Compassion?
Ufaklığa merhamet edip geride mi bıraktılar?
On a eu pitié du pauvre gosse
- Merhamet ifadesi mi? - Sakin olun, biz koridorda bekleriz.
Calmez-vous, on attendra dehors.
Merhamet gibi birşey mi bu?
C'est comme la compassion?
Benim ülkeme de merhamet gösterecek mi?
Aura-t-il pitié de mon pays?
Eğer yollarını değiştirdiyse, ona merhamet gösterebiliriz... değil mi, İstafan?
Soyons cléments si elle change. - Tu ne penses pas?
Sen de zavallı Yüzbaşı Crais'e merhamet etmeye mi karar verdin?
Tu as de la pitié pour ce pauvre capitaine Crais?
- Suçluluk, merhamet ya da sevgi hissetmezler, değil mi?
Ils ne ressentent ni culpabilité, ni compassion, ni amour.
Merhamet seksi mi?
Tu as pitie de moi?
Ses tonundaki bu merhamet doğal mı... yoksa gazetecilik okulunda öğrendiğiniz bir şey mi?
Ce ton compatissant vous vient naturellement ou est-ce qu'on vous l'apprend à l'école?
Merhamet için yalvaran dostlarının çatlak seslerini mi?
Entends-tu tes amis mendiant ta clémence?
Sende hiç mi merhamet yok?
Tu n'as aucune compassion?
Yerine hücrede olan arkadaşına, sen merhamet gösterdin mi?
Vous avez de la pitié pour celui qui est à votre place?
Tanrı bunu yapana merhamet eder mi?
Tu crois que Dieu serait Clément envers celui qui a fait ça?
Merhamet değil. Bunun gerçek bir aşk olduğunu söylemeyeceksin, değil mi?
Ne me dis pas que tu es amoureux d'elle.
Ateş Ulusu insanlara merhamet etti mi?
Elle nous a laissés partir? Elle a eu pitié?