Mesafe traducir francés
2,386 traducción paralela
Affedersin, mesafe.
Désolée. Ton espace vital.
Ama aranızda mesafe kalmayınca işte o zaman aşılacak okyanuslar kalmamıştır.
Bien là... quand il n'y en a plus de distance, là... Quand... quand il n'y en a plus d'océan à traverser pour allervoir l'autre puis qu'il reste juste à traverser le couloir, bien...
Bu bir havan topu bombası. İnsan öldürecek yaşa geldiyseniz nasıl yaptığınızı ifade edecek doğru kelimeleri seçecek yaşa da geldiniz demektir. Havan topu 500-1700 metre arasındaki kısa mesafe için son derece uygundur.
C'est un obus de mortier. vous l'êtes aussi pour décrire vos actes avec des mots justes. vous oubliez de saluer.
Güzel. Mesafe korunacaktır o zaman çünkü yüzlerinden okuduğumda göre, bu çocuklar konsere yanlarında bir eczane dolusu ilaçla gelecek.
Alors, tiens-les à l'écart parce que d'après ce que je lis, ils vont apporter une pharmacie complète au concert.
Dubai Üç saatlik mesafe.
Dubai est à seulement trois heures de vol.
Ayrıca yangının daha uzun bir mesafe katetmesini sağlar.
Cela assure également que le feu se propage sur une distance plus longue.
Numaralar, arazi etüdünde mesafe ölçmek için kullanılır.
Les nombres sont utilisés par les géomètres pour mesurer la distance.
Jack, bunu yapamam çünkü bu anlaşma oluyor ve eğer Don Geiss buna karşıysa, aranıza mesafe koymaya başlamalısın.
Jack, je ne peux pas. Le rachat a bien lieu et si Don Geiss s'y oppose, tu devrais prendre tes distances.
Mesafe mi koymalıyım?
Prendre mes distances?
Biz konuştuğumuz sırada muhtemelen aramıza mesafe koyuyordur.
Elle prend probablement ses distances.
Bizi unutmayın, araya mesafe girmesin.
Merci de penser à nous.
Düşünüyordum da, aradaki mesafe...
J'ai réfléchi et la distance est...
Saatte 70 km. hız ile gidebilecekleri en uzak mesafe 50 km. olur.
A 70 km / h, le plus loin où ils aient pu aller est à 50 km.
Bu mesafe yeterli.
Restez où vous êtes.
Mesafe alarmı çaldı mı?
- Pas d'alarme?
Yani, 8 saatten az bir süredir bu davaya bakıyorum ve şimdiden, sizden ve FBI'dan daha fazla mesafe katettim.
J'enquête depuis moins de 8 heures, et j'ai déjà plus avancé que le FBI et vous en 2 ans.
Eğer para bankadan belli mesafe uzaklaştırılırsa sinyal kesilir bu da boyanın patlamasına neden olur.
Si l'argent part à une certaine distance de la banque, le signal se coupe, et l'encre se répand.
- Olsun, biraz mesafe vermiş olurdun. - Eyvah!
Bien sûr, ici, ça pose pas de problème...
Ambulans girişine kadar yürüdük, ve stajyerlele arama mesafe koyacağımı söyledim ona.
Je l'ai raccompagnée aux ambulances et j'ai promis de me tenir éloigné de ses internes.
Gece görüşü, mesafe ölçer, parabolik mikrofon... hepsi en iyi kalite.
Vision nocturne, longue vue, micro parabolique... Du haut de gamme. Tout ça chez un employé du métro?
Önce onu incitirsin böylece mesafe sorun olmaz onu sonra yüz üstü bırakacaksındır.
Tu blesses d'abord pour abandonner sans remords par la suite.
Onun yanında ol ve onu geçmişi yüzünden mesafe koyarak ve susarak cezalandırma.
Sois là pour lui et cesse de le punir pour son passé par ton silence et ta distance. Laisse passer.
Mesafe : 138 metre.
- Distance : 138 mètres.
Elinde 20 kiloluk bir çocuk varken çok yüksek bir mesafe.
C'est haut, surtout quand on porte un gosse de 23 kg.
Geçmişte Patricia ile aranda biraz mesafe vardı şimdi onun hastalığının vahameti kesinleşti.
Vous avez eu des différends avec Patricia par le passé, et maintenant, la gravité de sa maladie est devenue réelle.
Sonra o kendi dünyasına dönüyor gerçek dünyaya, yaşadığı dünyaya ve bir anda kendini geri çekiyor ve birlikte aştığımız mesafe yok oluyor.
Puis il repart dans le monde, le vrai monde, le monde réel, et il... Il implose. Et tout le travail qu'on a fait... disparaît.
Çok sinir bozucu sanki hiç mesafe kat edememişin gibi hissettiriyor.
C'est très frustrant de ne sentir aucune progression.
Doğruya doğru ama Mike, sen bu adamları yakın mesafe kapışmada ; bıçağın olsa bile alt edebilecek durumda değilsin.
Ouais, bon, Mike, écoute. Tu n'es pas en état de les affronter, même avec une lame.
Casusların bedavaya uzun-mesafe konuşma yapabilmeleri gibi.
C'est comme ça que les espions appellent gratuitement à l'étranger.
Başarılı bir yakın mesafe saldırısı uygulamak tamamen, ortamın iyi hazırlanmasına bağlıdır
Pour réussir une attaque rapprochée, il faut avoir bien préparé le terrain.
Bu uzun mesafe ilişki olayı kuşlara göre.
Les relations longue distance, c'est pour les oiseaux.
Wing Chun geliştirilmiş versiyonu iyi Kullanım dirsek yakın'uzak yumruk, yakın güreş, içeren uzun ve kısa mesafe hareketler'
La version améliorée du Wing Chun est le bon usage des "Poing lointain, près du coude, à proximité de lutte, incorporant des mouvements de longue distance et à court terme"
Çocuğunuzla aranıza mesafe koyma ihtiyacınızın, Violet'in çocuğuna olan yaklaşımını kabul etmenizi sağladığına mı inanıyorsunuz?
Le fait que vous ayez besoin d'air avec votre fille vous permet d'accepter le comportement de Violet envers son fils?
Mesafe : 14,200.
Distance : 14 200.
Hâlâ özel, ama aramızda çok büyük bir mesafe var.
Il l'est toujours, mais on est trop loin.
Araya mesafe koymayı tercih ediyorsun.
Vous préférez rester à distance.
Galaksiler arası mesafe merdiveni.
L'échelle de distance extragalactique.
İşte bu yüzden şu ana kadar Spencer ve soytarılıkları ile mesafe koyarak iş yapmayı becerdin. Onunla başa çıkmanın anahtarı bu.
- C'est parce que jusqu'à maintenant, vous avez réussi à garder Spencer et ses conneries à distance.
Mesafe koymayı öğrenmen gerekiyor.
Tu dois apprendre à garder tes distances.
Dışa basamıyorsun ve dizlerin hep dışarı çıkık duruyor, ayak bileklerinden bahsetmiyorum bile. Koordinasyondan tamamen yoksunsun, kolların ve vücudunun arasında mesafe yanlış...
Tu as perdu ta participation et presque disloqué ton genou, sans parler de tes chevilles, il y avait un manque complet de coordination entre la partie supérieure de ton corps et tes bras...
Mesafe, dün gece olanlarla bizim aramızda.
De la distance entre nous et ce qu'il s'est passé la nuit dernière.
O herifle aranda 15 cm den daha yakın bir mesafe olmayacak.
Pas moins de 15 cm entre toi et Dick.
Enlem : 36.31 Kuzey Boylam : 12.08 Batı İngiltere Karasuları'na 12 saatlik mesafe.
12 HEURES DES EAUX TERRITORIALES
Enlem : 39.63 Kuzey Boylam : 17.27 Batı İngiltere Karasuları'na 8 saatlik mesafe.
8 HEURES DES EAUX TERRITORIALES
Enlem : 46.58 Kuzey Boylam : 12.39 Batı İngiltere Karasuları'na 6 saatlik mesafe.
6 HEURES DES EAUX TERRITORIALES
Enlem : 49.58 Kuzey Boylam : 3.93 Batı İngiltere Karasuları'na 2 saatlik mesafe.
2 HEURES DES EAUX TERRITORIALES
Araba sizde kalacak. Araya mesafe koyun. Güvende... olun.
Tu prends la voiture, vous restez loin et... en sécurité.
Az da olsa anlıyorum seni, uzak mesafe ilişkisi ve cinsellik eksikliği yaşıyorsun.
Je comprends. Vous êtes dans une relation à distance qui manque d'intimité.
Pazarlıklarda mesafe kat edene kadar.
- Jusqu'à la fin des négociations.
O zaman 30 cm mesafe olacak.
Dans ce cas, 30 cm.
Üstüne çok yakın mesafe sayesinde kazanılırlar.
Il faut être proche pour les remporter.