Mikey traducir francés
2,157 traducción paralela
Hey, Mikey, nasıl gitti?
Alors?
Söz veriyorum Mikey, beni o uçağa bindirmezsen, Sean'ın icabına bakılır.
Je te promets, si tu me fais pas monter dans cet avion, Sean se fait écrabouiller.
Sen adamsın, Mikey.
T'es le boss, Mikey.
Güzel, Mikey.
Bien joué, Mikey. On se voit après-demain.
Mikey, sen?
Mikey?
Yardım lazım Mikey.
Tu me files un coup de main, Mikey?
Sanki beş tane Mikey var!
C'est comme si on avait cinq Mikey maintenant!
- Mickey. - Tatlım.
- Hé, Mikey?
Mikey... ayağa kalk!
Relève-toi, Mike!
Jennifer, sanırım bunu sana daha önce hiç söylemedim,... ama hepimiz gelmene memnun olduk... çünkü o kız Mikey'yi senden önce terketti,...
Jennifer, je ne crois pas te l'avoir déjà dit, mais on a tous été ravis quand tu es arrivée... parce que la fille avec qui Mikey sortait avant toi...
- Oh, Mikey.
"Mikey!"
- Mikey.
Mikey.
Bu, Mikey de bana güvenmez demek
Donc Mikey ne me fait pas confiance.
- Korkuyorum - Biliyorum, dostum
- J'ai tellement peur, Mikey.
Gideceksin, Mikey
Je veux que vous partiez!
- Mikey.
- Mikey?
- Ben bilmem, Mikey.
Je sais pas, je suis marié.
En güçlü kaynağımızı kullanacağız, Mikey.
Utilisons notre meilleure ressource :
Sana bir şey diyeyim. Ekmeğimizle oynuyorlar, Mikey.
Ils jouent avec notre gagne-pain, Mike.
Boulis'in aklı başına gelir. Güven bana, Mikey.
Boulis va changer d'avis, tu vas voir.
Mikey, yavrum!
Mikey, ma poule!
Mickey, Carlos, L.J. K-Mart.
Mikey, Carlos, L.J... K - Mart.
Mikey.
Mike.
Geçen gün Mikey'nin eşyalarını elden geçiriyordum.
Tu sais, j'ai passé en revue les affaires de Mikey l'autre jour.
Bir erkek kardeşim vardı. Mikey.
J'avais un frère, Mikey.
Mikey ve ben arka koltukta şakalaşıyorduk.
Mikey et moi étions à l'arrière, on chahutait,
Ayrıca, Celeste? Mickey'e karşı kibar ol.
Et Céleste... sois gentille avec Mikey
İnsanları nasıl kandırabildin, Mikey ya da ismin her neyse?
Comment t'as fait pour tromper ton monde, Mikey, ou quel que soit ton nom?
İyi eğlenceler, Mikey.
Amuse-toi, Mikey.
Var Mikey. Hatun boş değil.
- Il y a du foin, Mikey.
İyi misin, Mikey?
- Ça va, Mikey?
Mikey, şu bank sabah orada değildi.
Mikey, ce banc n'était pas là ce matin.
Mikey, hadi.
- Mikey, allez.
Polisler yolda, Mikey.
La police est en route, Mikey.
Hey Fi, oradaki Mikey mi?
- Hé, Fi. Mikey est là?
Mikey, Gilroy'la yalnız buluşmana izin vermeyeceğim
Voyons, Mikey. Je n'allais pas te laisser voir un type comme Gilroy sans soutien.
Ortalıkta görünme Mike.
- Sois discret, Mikey.
Mikey, sakın bunu geciktirme. Nasıl biri olduğumu bilirsin.
Tu me connais.
Mikey.
Mikey.
Mikey, onu duydun.
Tu m'écoutes.
Ve Mikey!
Mikey!
- Mikey.
T-rex!
Mikey
Mikey.
- Mikey
Mikey...
Dikkatli ol, Mikey.
Fais gaffe.
Mikey mi?
Mikey?
- Of Mikey.
Mikey...
İyi çocuksun, Mike.
T'es un brave type, Mikey.
Nasıl gidiyor, Mikey?
Que se passe-t-il?
Hey, Mikey.
- Hé, Mike.
Oradan çıkmalısın Mikey.
Détale, Mikey. Il sort par l'arrière.