Minsk traducir francés
121 traducción paralela
Moskova, Leningrad, Stalingrad Kiev, Kharkov ve Minsk, öyle değil mi?
Moscou, Leningrad, Stalingrad... Kiev, Kharkov, et Minsk, n'est-ce pas?
Ben hiç Minsk'ten söz etmedim.
Je n'ai jamais mentionné Minsk.
Tamam. Pinsk girdi. Minsk çıktı.
D'accord, on remplace Minsk par Pinsk.
Mink'te erkekliğinizi gördük.
Nous avons vu un de vos actes d'homme, à Minsk.
Bu sıralar diğer yarışmacılar Oslo'dan... Minsk'ten, Londra'dan, Atina'dan Lizbon ve Hamburg'dan ayrılıyorlar, 273 yarışmacı.
Au moment où je vous parle, d'autres concurrents partent d'Oslo... de Minsk, de Londres, d'Athènes... de Lisbonne, de Hambourg :
- Cheshire? Hayır.
Il vient de Minsk.
Belki Minsk. Bir şey dikkatimi çekti.
J'ai remarqué une chose.
- Minsk e vardım. - - Getto daki kardeşimi ziyaret ettim. -
J'arrive de Minsk pour rendre visite à mon frère, dans le ghetto.
Minsk Almanların eline geçmiş.
Les Allemands ont pris Minsk.
Bizimkiler Minsk'te yaşıyor.
Ils sont à Minsk, mes parents.
Smolensk, Minsk'in 320 km doğusunda.
Smolensk, 320 km à l'est de Minsk.
Berdykov da bizimleydi ama o Minsk'e gidiyordu. Minsk'te köylerin geri zekâIılarının toplantısı vardı ve ona katılacaktı.
Berdykov nous accompagna jusqu'à Minsk où se déroulait une convention des idiots de village.
Minskli bir toprak ağası nakit paraya fena sıkışmış.
Ce hobereau de Minsk a besoin d'argent liquide.
Minsk'teki bir toprak ağasının savaştan kaçtığını söylediler.
On m'a dit qu'un gros propriétaire de Minsk s'est déjà enfui.
Böyle bir minibüs Minsk'te kız bulmak için çok iyi olurdu.
Pas mal, cet engin, pour draguer les filles à Minsk.
Farz et ki biri Kuzey Burma tepelerindeki bir kabileyi kaleme aldı. Minsk'in ötesini görüp görmediğini bilmek istersin değil mi?
Si un type écrit sur les tribus birmanes, on a le droit de savoir s'il s'est aventuré au-delà de Minsk.
Kirov, Sverdlovs, Kiev, Minsk.
Le Kirov, trois Sverdlovs, le Kiev, le Minsk.
Bu akşam bir uydu Polijarni'nin üzerinden geçti. Fabrikalarda yoğun ısı belirledi Kirov'da, Minsk'de, ve 20'den fazla kruvazör ve destroyer, gösteriyor ki, yakında yola çıkacak.
Cette après-midi un satellite au-dessus de Polijarny a détecté des dégagements de chaleur, au niveau des moteurs sur le Kirov, le Minsk, et sur plus de 20 autres croiseurs et destroyers, indiquant qu'ils se préparaient à appareiller.
Ben de New Yorkluyum. Çok geriye gidersek Minskliyim. Bunu sormuyoruz tabii ki.
Je suis de New York moi aussi, enfin, de Minsk au départ, mais on va pas remonter jusque-là.
Minsk'de bir radyo fabrikasına götürülüyor. Burada tam anlamıyla bir sefahat yaşamı sürüyor.
Enfin ils le mettent dans une fabrique de radios à Minsk, et il mène la grande vie.
Belki üzüntüden o kadar hasta olurum ki, bir gemi seyahatine çıkmak isterim unutmak için.
- De Minsk. - De Minsk même ou de la banlieue? - De Minsk.
Minsk'le oynanan final oyunu.
La finale épique contre Minsk.
- Minsk.
C'est parce que c'est une institution.
- Minsk. - Minsk.
Quand le client arrive, il est à l'heure.
Demek Rochelle Rochelle. " Genç bir kadının Milan'dan Minsk'e garip, erotik yolculuğu?
L'étrange rêve érotique d'une jeune fille de Milan à Minsk.
Milan'dan Minsk'e erotik yolculukmuş.
Une odyssée érotique de Milan à Minsk.
Genç bir kadının Milan'dan Minsk'e yaptığı tuhaf, erotik bir yolculuk.
L'étrange voyage érotique d'une jeune femme de Milan à Minsk.
Minsk'teki akrabalarımı ziyaret edecektim.
J'ai de la famille à Minsk.
Bir kızın, Milan'dan Minsk'e yaptığı erotik bir yolculuk.
L'étrange voyage érotique d'une jeune fille de Milan à Minsk.
Ama hiç Minsk'e gitmedim.
- Ne soyez pas bête. Je n'ai jamais vu Minsk.
Minsk`e gitmeliyiz.
On part à Minsk.
Minsk. Hani Rusya da varya.
C'est en Russie.
Minsk`in nerede olduğunu biliyorum.
Je sais où se trouve Minsk!
- Max bana Minsk olayını anlattı.
- Max m'a dit, pour Minsk.
" Minsk`e gidip Lipson, Yamaguchi ve Flank`le çalışmak istemiyorum.
" Minsk, non! Je ne vais pas aller là-bas!
Minsk`e sensiz gitmeye karar verdim.
J'ai décidé de partir à Minsk sans toi.
Aynı gibi olmayacak... ... ama gene de Minsk`deyim.
Ce ne sera pas pareil... mais ça restera Minsk.
Minsk`e gidiyorsun.
Tu pars à Minsk.
Hayır, gitmiyorum.
Non, je ne pars pas à Minsk.
Minsk.
Minsk.
Minsk'teki kontağın adı...
Le contact, à Minsk...
Sonra onlardan bir mektup geldi annemin Rusya'da götürüldüğü Minsk'de öldürüldüğü yazıyordu.
Nous avons reçu une lettre annonçant que ma mère avait été tuée à Minsk, en Russie, où elle avait été déportée.
Bu şehir ne Kursk ne Kiev, ne de Minsk.
Cette ville n'est pas Koursk Ce n'est pas Kiev, ni Minsk
Minsk'te 40 milyona nükleer savaş başlığı alabilirim.
Tu sais que je peux acheter des ogives nucléaires à 40 millions?
Minsk'te seni andıran bir heykel var.
Il y a une statue à Minsk... Elle me fait beaucoup penser à toi.
Ama bir dahaki sefere sen Minsk'e geldiğinde...
Mais si tu passes à Minsk...
Eminim Minsk'e başka bir uçak...
Il y en a d'autres...
Şimdiye kadar deli olduğum tek erkek Minsk'e gidiyor ve onu bir daha göremeyebilirim.
Le seul mec dont je suis folle amoureuse part à Minsk... Je ne le reverrai peut-être jamais.
Hayır, kesinlikle Minsk'teyiz.
Non, c'est sûrement Minsk.
Minsk'den döndün mü?
Tu as quitté Minsk?
Minsk mi?
Minsk?