Mişin traducir francés
260,230 traducción paralela
Candace, iyi misin?
Hé, Candace. Vous allez bien?
Doğrulabilir misin?
Pouvez-vous vous asseoir pour moi?
İşte oldu. Peçete verir misin?
Je peux avoir des mouchoirs, s'il vous plait?
Bana bir bardak su getirir misin?
Vous pouvez m'amener un verre d'eau?
Beni mutlu eden şey sen misin?
Et tu penses en faire partie?
Şunu söylemeyi keser misin lütfen?
Tu vas arrêter, s'il te plait?
- Evet. - Verir misin?
- J'en ai besoin.
Emin misin? Sürekli Seattle'a uçuyorum.
Je fais des aller-retours à Seattle tout le temps.
Konferansa gidecek misin?
Tu vas toujours à la conférence?
Mary, söyler misin ağrı karnının belli bir bölgesinde mi?
Marie? Euh, Marie, pouvez-vous me dire si la douleur est localisée dans n'importe quelle partie de votre abdomen, ou est-ce...
Nefes alabilir misin?
Pouvez-vous respirer? - [RESPIRER FORTEMENT]
Yardım eder misin Jer?
- Oh, Jer, pourrais-tu? - Oh.
DeLuca, şunu yapmayı keser misin lütfen?
DeLuca, pouvez-vous arrêter de le faire, s'il vous plaît?
Daha yeni başladım. Açmamı ister misin?
Je viens juste de commencer, tu veux que je réponde?
İyi misin?
Tout va bien?
Onunla konuşabilir misin?
Tu penses pouvoir essayer de lui parler?
Bunu da çeker misin Joanne?
Oh, Joanne, prennez bien ça en photo.
İyi misin?
Tu vas bien?
Ona geçmişte takılı kalmamasını söyler misin?
Vas-tu... Vas-tu lui dire... ne pas regarder en arrière?
Sen de seks yapmak istemez misin Catherine?
Eh bien, tu ne veux pas avoir du sexe avec des vieux, Catherine?
Dev bir tümör ister misin?
Tu veux une tumeur géante?
Hazır değil misin?
Tu n'es pas prête?
Nasıl olduğunu söyler misin?
Peux-tu me dire comment tu es tombée?
Bu gece evde misin?
Tu es à la maison ce soir?
Biraz burada bekler misin?
Bon. Reste ici une minute, ok?
İyi misin?
Ça va?
İyi misin?
Tout va bien. Comment tu vas?
Yardım edebilir misin Dr. Karev?
Pouvez-vous m'aider Dr Karev?
Gözlerimi iyileştirebilir misin?
Pouvez-vous réparer mes yeux?
Emin misin?
Vous êtes sûre?
Ciddi misin?
Vraiment?
Sen bildirir misin?
Vous pouvez le faire? - Je...
Polise asistanlarımızdan birinin kayıp olduğunu bildirir misin?
Pouvez-vous informer la police que nous avons un résident disparu?
Bir şeyler yemek ister misin?
Tu veux peut-être manger quelque chose.
İyi misin?
Ça va? Oui.
- Emin misin?
Tu es sûr?
- İyi misin?
- Tu vas bien? - Ouais.
Hastayla ilgilenir misin Maggie?
Maggie, peux-tu prendre la relève sur celui là?
İyi misin Edwards?
Edwards, tu vas bien? !
- İyi misin?
Tu vas bien?
Emin misin?
Tu es sûr?
Tamam ama sen iyi misin?
D'accord. Attends. Tu...
- Araba kullanabilecek misin?
- Tu peux conduire?
Araba kullanabileceğine emin misin?
Tu es d'accord pour conduire?
Seni götürmemi ister misin?
Tu veux que je t'y emmène?
Otumuzu verir misin? "
Tu peux nous donner notre beuh? "
Sen başlamak ister misin?
Tu veux commencer?
- Emin misin?
- Tu es sûr?
- Biraz hatta bekler misin?
- Tu peux patienter?
Nixon, dans eder misin?
Nixon, tu sais danser?
Ot içmek ister misin?
Tu veux fumer de l'herbe?