English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ M ] / Moran

Moran traducir francés

512 traducción paralela
İşaret fişekleri için konteynır yapsın diye Çavuş Watson'dan yardım alacağım ama biraz yakıtınıza ihtiyacımız var.
Nous ouvrirons les bidons pour les signaux... mais il nous faudra du mazout. Cela regarde Moran.
Hayır, Bay Moran. Uçak.
Non, M. Moran, dans les avions.
Bakın, bayım beni batırmaya mı çalışıyorsunuz? Capone'a karşı gelemem. Moran'a olduğu gibi.
Vous allez me faire tuer par Capone ou par Moran!
Tek bildiğim Moran, araba sürüyor.
Celui qui conduit un tramway?
Bu aynı Moran olamaz di mi?
Ce n'est pas le même Moran?
7 yıl önce Moran'ın kuzey çetesinin üyesi oldu.
Membre du gang Nord de Bugs Moran depuis 7 ans.
9 yıIdır kuzey çetesinin üyesi.
Membre du gang de Moran depuis 9 ans.
Moran'ın adamlarından.
Un des hommes de Moran, Frank Gusenberg.
"Moran sadece racon kesiyor, Al."
"Moran se donne de l'importance."
İşçi bayramından beri, Moran'ın böcekleri... Böcekler! Sadece Chicago bulvarında 28 barımızı ele geçirdi.
Depuis septembre, à cause des salauds de Moran, on ne vend plus notre bière dans 28... 28 bistrots dans le quartier Sud!
Lanet olası Moran'ın adamlarından birisi az daha onu öldürüyordu.
Le mois dernier, une de ces crapules de Moran a essayé de le descendre!
Koridorun ortasında, öğleden sonra 4 : 30... Moran'ın adamları... Kafasının arkasından 2 kurşun sıkıyor.
A 4h30 de l'après-midi, 2 balles lui transpercent la tête, tirées par des gars de Moran!
Demek istediğim, Moran'ın peşinden koşmak. Bu, iyi bir iş olmaz.
S'en prendre à Moran n'arrangera pas nos affaires.
Bunu, o aptal kafana sok... Moran bu işe asılıyor. O çok yakınımızda!
Mettez-vous dans votre petite tête que Moran ne fait que commencer!
Ve şimdi, Moran...
Au moment où je vous parle,
Çılgınca birşeyler yapmaya çalışıyor.
Moran nous prépare quelque chose d'aussi dingue.
Tamam, Al. Sen Moran'ın ölmesini istiyorsan, vururuz.
Tu veux sa peau... tu l'auras.
Adamın pek çok mekanı var. Nerden başlayacağımızı bilmiyoruz.
Il y a trop de renseignements qui nous manquent sur Moran.
Bu konuda yanılıyor olabilirim ama son birkaç aydır, Moran'ı biraz araştırdım.
Peut-être que ça ne me regarde pas, mais je surveille Moran depuis 2 mois.
Ve senin moran hakkında ne kadar bilgin olduğu açık. Ondan kurtulma görevini sana veriyorum.
Puisque tu connais si bien Moran, tu vas m'en débarrasser.
Moran'ın adamlarından birkaçını da onunla birlikte almalıyız.
Moran ne mourra peut-être pas seul.
George Clarance Moran... 9 Temmuz 1893'de St. Paul, Minesota'da doğdu.
George Clarence Moran. Né à St Paul, Minnesota, le 9 juillet 1893.
Zanlı... 5 yıl önce, Moran'ın kız kardeşiyle evlendiktan sonra Moran'ın ekibinde ikinci adam oldu.
A épousé la sœur de Moran il y a 5 ans. Depuis, est le numéro 2 du gang Moran.
Ara sıra Moran'ın ekibi için otomobil teknisyeni olarak çalıştı.
A travaillé parfois pour Moran comme mécanicien.
Bay Moran, ben Nick Sorello.
Monsieur Moran? Je suis Nick Sorello.
Moran çizgiyi aşıyor.
Bugs Moran a dépassé les limites.
Şimdi, Moran kafasına göre hareket ediyor.
Moran est une tête de mule.
Sana sormuyorum, Patsy. Sana anlatıyorum. Moran'dan kurtulacağım.
Avec ou sans ta permission, je vais me débarrasser de Moran.
Bay Moran ile telefonda konuşmuştum.
C'est moi qui ai téléphoné à monsieur Moran.
Bay Moran bunu sormadı. sadece...
Monsieur Moran n'a pas été chercher si loin...
7 Ocak günü, Moran Çetesi, Patsy Lolordo'yu... öldürmek için harekete geçti.
Le 7 janvier, le gang Moran met en exécution le plan d'assassinat de Lolordo.
ikisi Moran'ın adamı... ve Giuseppe Aiello.
Deux hommes de Moran et Giuseppe Aiello!
Moranla konuş, Ona bir şans ver mi diyorsun?
" Cause avec Moran. Paie-le pour qu'il décampe.
Moran ölücek.
Moran, je l'aurai!
Wienshank kelimenin tam manasıyla bir gangster olmadığı halde Kuzey Çetesi'nde üç yıl boyunca ilk kurulan gizlice içki satılan yerlerden sorumluydu.
Wienshank n'est pas un gangster, mais il travaille avec Moran depuis 3 ans.
Şuanda ise Moran'ın çetesinde sendikaya bağlı olmayan temizleme ve boyama kuruluşunu yönetiyor.
D'abord dans des bars clandestins, il s'occupe maintenant d'une chaîne de blanchisserie non syndiquée, contrôlée par Moran.
Anladınız mı, Bay Moran?
Vous comprenez, monsieur Moran.
Bay Moran, bir şey daha var.
Monsieur Moran... Je voulais vous dire...
Yalnız Jack, bunun çok kanlı bir sevgililer günü hediyesi olmasına dikkat et tamam mı?
Que le cadeau de Moran soit rouge sang!
Ona söyleyeceksin, Bert. Vazgeçemezsin.
Tu me promets de refuser la proposition de Moran?
Adam ne saklıyor?
Qu'est-ce qu'il fout, ce Moran?
Onlardan birisi de Moran'mış!
Ils ont eu Moran!
Sevgililer günü katliamından birkaç saat sonra gazeteciler polis henüz birşey yapamadan Moran'ın yerini bulmayı başardı.
Quelques heures après le massacre de la Saint-Valentin, les journalistes découvrirent Moran, ce que la police n'avait pas réussi à faire.
Olaylar sırasında nerdeydiniz, Bay Moran?
Où étiez-vous quand c'est arrivé?
Polislerin sizi aradığını biliyor muydunuz, Bay Moran?
Vous savez que les flics vous cherchent?
Bay Moran, kasabada pek çok insan sizin yedi adamınızın polis tarafından öldürüldüğünü söylüyor.
Bien des gens croient que c'est la police qui a tué vos... ces 7 hommes.
Bay Moran, Bingazi'ye zamanında varabilecek miyiz?
Serons-nous à l'heure à Benghazi?
Kızak demek istiyorum Bay Moran, kızak.
Des skis, si vous préférez.
Onu bitirdiğinde montajı göstereceğim. Bay Moran, onu bitirdiğinde kuyruk kısmına gel lütfen.
Quand vous aurez fini ceci, je vous montrerai le schéma de montage.
Moran?
Moran?
Bu Moran.
Voici Moran.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]