English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ndaydım

Ndaydım traducir francés

5,789 traducción paralela
Olay olduğunda neredeyse senin yaşındaydım.
La fois d'avant, j'avais à peu près ton âge.
Dokuz yaşındaydım.
J'avais 9 ans.
13 yaşındaydım.
J'avais 13 ans.
Rüzgar Gibi Geçti'yi ilk izlediğimde 22 yaşındaydım.
J'avais 22 ans quand j'ai vu "Autant en emporte le vent".
- 10 yaşındaydım.
- J'avais 10 ans.
Porunn'un yanındaydım.
Avec Porunn.
Hiç kimsen yokken, senin yanındaydım.
Tu sais, quand tu n'avais personne, j'étais la pour toi.
11 yaşındaydım.
J'avais 11 ans.
Yoğun bir müzakerenin tam ortasındaydım.
J'étais au milieu d'une intense négociation.
Olimpik eskrim takımındaydım. Üç altın madalyam var.
J'ai participé aux JO d'escrime et gagné trois médailles d'or.
Son kez uçtuğumda yine onun yanındaydım.
Et la dernière fois fut avec elle aussi.
- Evet, 12 yaşındaydım.
Ouais, J'avais 12 ans.
Uh... 16 yaşındaydım.
Euh... J'avais 16 ans.
En son giyinip çay içtiğimde 5 yaşındaydım.
J'avais 5 ans, la dernière fois que je me suis habillée pour le thé.
Altı yaşındaydım diyorum.
À 6 ans.
Tanıştığımızda 22 yaşındaydım.
Je l'ai rencontré à 22 ans.
14 yaşındaydım.
J'avais 14 ans.
Onu en iyi şekilde tamamlayabilmek adına büyük baskı altındaydım.
Beaucoup de pression pour y arriver, le faire bien.
Onu Japonya'dan getirdiğinde yanındaydım. Kadının yüzüne bile bakmıyor, ona "Anne" bile demiyordun.
Et bien, j'étais là quand tu l'as ramené à la maison du Japon, et, que tu ne voulais même pas la regarder en face et que tu ne voulais pas l'appeler "Maman".
İşimin başındaydım, şef.
Je travaillais, chef.
Sekiz yaşındaydım ve toplantıyı hâlâ iptal edebilirim.
J'avais 8 ans, et je peux encore annuler ce rendez-vous.
Kuş Kanadı'ndaydım.
J'étais dans l'aile des oiseaux
19 yaşındaydım, çok aptaldım.
J'avais 19 ans, quelle conne.
- İlkinde 12 yaşındaydım, mahsuru yok.
La 1ère fois j'en avais 12. Pas d'importance.
17 yaşındaydım.
Je pensais que c'était drôle.
Kazanmasına izin verdin. Onun takımındaydım.
J'étais dans son équipe.
Lillian annemin erkek arkadaşını vurduğumda 15 yaşındaydım.
J'avais 15 ans quand j'ai tiré sur le copain de ma mère.
Marketin arkasındaydım, şu 12.
J'étais derrière la supérette, vous savez, celle derrière la route 12?
Uyandığımda bir arabanın bagajındaydım. Cebimde de bir intihar mektubu vardı.
Je me suis réveillé dans un coffre, une lettre de suicide dans la poche.
Kanıt muayenemin ortasındaydım.
L'agent Doyle et ses singes volants.
12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans.
Blagojevich davasındaydım.
J'étais sur l'affaire Blagojevich.
Teşhis koyulduğunda yanındaydım.
J'étais là le jour où il a été diagnostiqué.
Escher'in talihsiz sonunda cinayet civarındaydım.
J'ai appris à l'être dans les environs quand Mr Escher a rencontré sa malencontreuse fin.
11 yaşındaydım küçük bir çocuk, güçsüz.
J'avais onze ans, un gamin, sans rien.
Tamam, ben Sheila ile Harvard dosta odasındaydım,
J'étais dans la salle des dossiers d'Harvard avec Sheila.
23 yaşındaydım, bilirsin?
J'avais 23 ans, tu comprends?
Bak, birkaç ay önce çalışma odasındaydım ve tek başıma geç saatlere kadar çalışıyordum.
Ecoute, y a quelque mois, j'étais dans la Kill Room. Et je bossais de mon côté, il était tard.
Bem Fuchsbau olduğumu öğrendiğimde 13 yaşındaydım.
J'avais 13 ans quand j'ai découvert que j'étais une Fuchsbau.
Bayan Hogue, anlaştığımız hikaye çalışmamızın Buell Green'deki zenci topluluğun üzerindeki olumlu etkiler hakkındaydı.
Mademoiselle Hogue, l'histoire est censée parler de l'effet positif de notre étude sur la communauté nègre ici à Buell Green.
Dadım yine havasındaydı.
Nanny est toujours de mauvaise humeur.
Günah çıkarma yerinin karanlığındaydı.
Il m'a parlé dans le confessionnal.
- Haydi Jack! Kardeşin üniversitenin fasulye sırığına tırmanma takımındaydı.
Ton frère était grimpeur de haricot dans l'équipe universitaire!
Bir arabanın resmi. Koyu gri bir sedandı. Adrian'ın okulu civarındaydı sanırım.
Des photos de voiture, une berline grise, devant l'école d'Adrian qui suivait l'enfant.
Yazdığım yeminim altı yıl önce kaybettiğim adam hakkındaydı.
Les voeux que j'ai écris, étaient destinés à l'homme que j'ai perdu il y a six ans.
Evet, Dimitri's'den aldığım kalan makarnamın yanındaydı.
Oui. À côté de mon reste de pâtes de chez Dimitri.
Her neyse, Marlis, farkında mısın bilmiyorum ama burada, küçük kasabamız Bon Temps'da geçtiğimiz hafta boyunca saldırı altındaydık.
Bref, au cas où vous l'ignoriez, notre petite ville de Bon Temps a subi une attaque, la semaine dernière.
12 yaşındaydım.
J'avais douze ans.
Bay Gallagher, açıkçası oğlunuzun davranış şekli okulda gördüğüm en korkunç davranışların arasındaydı ve ben epey uzun süredir buradayım.
Très franchement, M. Gallagher, le comportement de votre fils Fait parti des plus flagrants J'ai vu dans cette école, et je suis là depuis longtemps.
Ben yanındaydım!
J'y étais.
Ben... Ben sandım ki... İlgilenmiyor sandım ama dün gece burada, evin dışındaydı.
Je pensais qu'il n'était pas intéressé, mais il était là, hors de la maison.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]