English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ N ] / Ne buldunuz

Ne buldunuz traducir francés

751 traducción paralela
Ne buldunuz? Ne olmuş?
De quoi s'agit-il?
Ertesi sabah çalışma odasına girdiğinizde ne buldunuz?
Qu'avez-vous trouvez dans la bibliothèque au matin?
Peki orada ne buldunuz?
Qu'avez-vous trouvé à l'intérieur?
- Ne buldunuz? Biz yok incitmek seni.
On ne te fera pas de mal.
Ne buldunuz?
Qu'avez-vous trouvé?
- Ne buldunuz?
- Qu'est-ce que c'est?
Ne buldunuz?
Qu'est-ce qu'on a?
Ne buldunuz? Bozguna uğrayan samuraylardan kalmış.
Pris sur des samouraïs.
Arkadaşlar, ne buldunuz?
- Les gars, qu'est-ce-que vous avez trouvé?
Ne buldunuz, Doktor?
Eh bien, euh- - Qu'avez-vous constaté, docteur?
Diğer çizmemle ilgili ne buldunuz?
Qu'avez-vous de neuf au sujet de ma botte?
Beni inceleme altına aldınız. Ne buldunuz?
Il y a eu une enquête sur moi, qu'avez-vous découvert?
- Ne buldunuz?
Qu'avez-vous découvert?
Peki şu ana kadar gerçekten ne buldunuz?
C'est-à-dire?
- Ne buldunuz?
Qu'avez-vous trouvé?
- Peki, ne buldunuz?
- Alors, qu'avez-vous découvert?
Sör Robert Eversley çok ilginç biri El Ara'daki kazılarda ne buldunuz?
Sir Robert Eversley, qui est fort intéressant, qu'avez-vous découvert pendant vos fouilles à El Ara?
hadi ne buldunuz?
Sortons. - Et alors?
Tamam. Ne buldunuz?
- Vous avez quoi?
Ne buldunuz?
Montrez-moi ça.
Orada ne buldunuz?
Qu'est-ce que vous avez trouvé là-bas?
Söylemeyelim. Evet, ne buldunuz?
- Oh non, ne lui dites pas.
Hocam, o torbada ne buldunuz bilmiyorum ama daha önce hiç görmedik.
On n'a jamais vu ce sachet.
- Ne buldunuz?
Et alors?
Ne buldunuz? Adı Tina Grey.
- Elle s'appelait Tina Gray.
Sizin yüceliğinizi geri verip kendimi de zengin biri yapmayı umuyorum. Peki ne buldunuz?
J'espère faire de vous un homme plus heureux, et de moi un homme plus riche.
- Ne buldunuz kızlar?
- Qu'est-ce que c'est?
- Ne buldunuz efendim?
- Alors?
Onu buldunuz mu?
Vous ne l'avez pas trouvée? Non.
Onu buldunuz, şimdi ne yapacaksınız?
Eh bien, maintenant que vous l'avez trouvé, qu'allez-vous faire?
Ne dedin? Shawn'u buldunuz mu?
Vous l'avez trouvé?
Ziyaretçinin kanını çektiği bir köpek buldunuz. Niçin rapor etmediniz?
Pourquoi ne m'avez-vous pas parlé du chien saigné à blanc?
- Ne buldunuz? - Üniforma ve battaniyeler.
- Qu'avez-vous trouvé?
- Onu ne zaman buldunuz?
- Quand l'avez-vous trouvé?
Ne o? Uranyum madeni mi buldunuz?
Quoi, une source d'uranium?
- Ne tür parmak izleri buldunuz?
- À qui appartenaient ces empreintes?
Sizi şahsen karşılayamadığım için üzgünüm. İhtiyacınız olan her şeyi buldunuz umarım.
Je ne pouvais vous accueillir mais... j'avais tout préparé.
İtiraf için bula bula bu günü mü buldunuz?
On ne vient pas faire des aveux juste au moment des vacances!
Peki pişmanlık için tatil gününü mü buldunuz?
Et retarder mon départ en vacances ne vous en donne pas, de remords?
Buldum! Ne buldunuz?
"Vous avez quoi?"
Bu yetim çocuklar hep pahalıya patlar. - Nereden buldunuz onu?
Ces garçons de l'assistance coûtent plus qu'ils ne valent.
Yanlış adam buldunuz.
Je ne suis pas votre homme.
Ne güzel ev buldunuz
Vous avez crevé
- Ne demek istiyorsun? Uzayda sürüklenen ve içinde yaşam formları olan bir gemi buldunuz.
On trouve un vaisseau à la dérive avec des êtres vivants.
Beni nasıl buldunuz bilmiyorum ama bir şekilde mutluyum.
Je ne sais pas comment vous m'avez trouvé, mais j'en suis heureux.
Cesedi ne zaman buldunuz? Şu anki gibi, bu pozisyonda mıydı?
Le cadavre est resté tel que vous l'avez trouvé?
- Ne zaman buldunuz? - Dün.
Quand l'avez-vous trouvé?
Bu, yalnızca test. Fakat 20 : 00'da, bu akşam ne olduğunu öğreneceğiz. Nasıl buldunuz, Bayan Kummer?
Il y a d'abord la mire, et à 20 h, une émission qui nous informe du programme de la soirée.
- Bu teknolojiyi ne zaman buldunuz?
- Cette technologie est ancienne?
Hubbard, bu fikri, ne zaman buldunuz... yanlız adamlarla ilgili bir kitap yazma fikri?
M. Hubbard, d'où vous est venue l'idée... d'écrire un livre sur les hommes seuls?
- Ne buldunuz?
- Alors?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]