Ne getirdin traducir francés
755 traducción paralela
- Bu sefer ne getirdin?
- Qu'as-tu?
Üç gündür burada. Ne getirdin?
Il est ici depuis trois jours et vous, idiots, qu'avez-vous trouvé?
Ne getirdin?
- Qu'est-ce que t'as apporté? .
- Baba, bana ne getirdin?
Père, qu'avez-vous ramené?
- Ne getirdin?
- Que prenez-vous?
Ne getirdin bakalım?
Qu'est-ce que tu amènes?
- Ne getirdin?
- Qu'avez-vous là?
Sana Tokyo'dan bir şey getirdim. - Ne getirdin?
- Je t'ai ramené quelque chose de Tokyo.
Peki sen ne getirdin? Utanc.
Et tu apportes... le déshonneur.
Ne getirdin?
Qu'est-ce que tu as là?
Evet, şimdi bakalım. Ne getirdin?
Maintenant, montre-moi ce que tu as
Ne getirdin?
Qu'est-ce que tu as la?
- Ne getirdin bakalım?
- Qu'as-tu amené?
Bana ne getirdin?
- Qu'y a-t-il pour moi?
# Bak beni ne hale getirdin!
Regarde ce que tu m'as fait
Ne şirin, değil mi? Sen mi getirdin?
C'est toi qui lui as rapporté ça?
Çocukça yapılmış bir şeyi ne hale getirdin.
Pourquoi reviens-tu toujours sur ce stupide...
Bunu yapmanın sebebi ne, C.K. Dexter Haven? - Neden bizi buraya getirdin? - Bunu neden yaptığımı biliyorsun.
Et toi, qu ´ est-ce que tu vaux, C.K. Dexter Haven... pour nous avoir introduits ici?
Ne de olsa iki tane bardak getirdin.
N'as-tu pas apporté deux verres?
Ne getirdin, moruk? Çok yakında öğreneceksiniz.
Qu'as-tu là?
Ne kadar getirdin bana?
Combien tu en amènes pour moi?
- Beni niye buraya getirdin? - Nerede olduğumuzun ne önemi var?
- Pourquoi m'as-tu emmenée ici?
- Bana ne haberler getirdin? - Bütün ülke sizin arkanızda.
Le pays vous soutient, M. le Président.
- Ne haberler getirdin?
- Quoi de neuf?
- Çelengi getirdin mi? - Ne çelengi?
As-tu apporté la couronne?
Yıllar önce beni oradan mı alıp getirdin?
Ne me pose pas de questions. N'y ai-je pas vécu enfant?
Ona söylemeye çalıştım ama bana izin vermedi. Pekala, notu getirdin.
Elle ne m'a pas écouté.
Bu hançerleri ne diye getirdin?
Pourquoi avez-vous rapporté ces poignards?
Biliyorum sormamalıyım, Catherine, ama bana bir şey getirdin mi?
Je ne devrais pas te le demander, mais m'as-tu apporté quelque chose?
Beni buraya ne için getirdin?
Pourquoi m'avez vous fait venir?
Bunu ne için getirdin?
Pourquoi me donnez-vous ceci?
Sen tam iki saattir buradasın. Ne benimle konuştun, ne de bir şey getirdin. Bari gel de dans edelim?
Ça fait deux heures que tu es ici, tu ne me parles pas, viens danser.
Oh, Doug, Bu şeyi ne diye getirdin?
Oh, Doug, pourquoi as-tu emmené ça?
Ne kadar getirdin?
Combien as-tu apporté?
- Geciktin! Ne kadar getirdin?
Tu es très en retard!
Ve bizim hayatımıza neşe getirdin.
" Ne te ronge pas de chagrin.
Onu ne diye getirdin?
Pourquoi tu l'amènes?
Onu ne diye buraya getirdin?
Pourquoi l'avoir amené ici?
Selam evlat. Bana bir şey getirdin mi?
Tu ne m'apportes rien?
Ne haber getirdin bana?
Quelles nouvelles apportes-tu?
Yanında ne kadar para getirdin?
- Combien vous rapportez?
Sırtını yere getirdin ama yine işini bitiremedin.
- O. Tu l'as mis au tapis, mais tu ne l'as pas vaincu.
Bugün ne tür felaket haberleri getirdin?
Quels sont les croassements de malheurs pour aujourd'hui?
Ne getirdin, su mu?
C'est de l'eau?
- Ne diye beni de yanında getirdin ki?
Pourquoi m'emmener avec toi?
En azından iyi biri olduğuna hemfikir miyiz? Diyelim ondan hoşlandığına kanaat getirdin. Ne yapardın o zaman?
Pourtant, si cet excellent garçon te plaisait, toute cette histoire deviendrait extrêmement simple.
Boşuna nefes tüketme! Seninle karşılaştığımdan beri bana hep uğursuzluk getirdin.
Ne gaspille pas ta salive.
Ama "kitabı" yanlış yere getirdin.
Vos règles ne s'appliquent pas ici.
- Ne haber getirdin? - Yeni bir şey yok.
- Quelles nouvelles vous avez?
- Ne kadar adam getirdin?
- Combien d'hommes as-tu amenés?
Londra'dan ne haberler getirdin söyle bakalım?
Que se passe-t-il de si grave à Londres?
getirdin mi 50
ne gerek var 29
ne gece ama 42
ne gece 18
ne geceydi ama 33
ne gerekiyorsa yap 19
ne geldi 17
ne gerekiyorsa 35
ne geceydi 17
ne gerçeği 28
ne gerek var 29
ne gece ama 42
ne gece 18
ne geceydi ama 33
ne gerekiyorsa yap 19
ne geldi 17
ne gerekiyorsa 35
ne geceydi 17
ne gerçeği 28