New england traducir francés
307 traducción paralela
Bir sürü inşaat işinin olduğu bir yer biliyorum. New England.
Je sais qu'il y a beaucoup de chantiers en ce moment en Nouvelle-Angleterre.
New England'dan soylu bir Püriten ailesi, hayatım.
Une famille respectable et puritaine de Nouvelle Angleterre.
Sadece büyük yelkenliler, New England eyaletiyle ticari bağlantıya sahip. Zengin Mississiği Vadisi ile.
Seuis ies grands voiliers relient les États actifs de ia Nouveiie Angieterre avec ia riche vallée du Mississippi.
Binlerce yoktu elbette, ancak insan avı komşu şehirleri, eyaleti ve sonunda tüm New England'ı içine alarak yayıldı.
Pas des milliers, bien sûr. Mais un mince filet de suspects allait se transformer en flots déferlant des cités voisines, de l'état, de toute la Nlle Angleterre.
Sonra teyzesi gelip, yazı geçirmek için New England'a götürdü onu.
Puis, sa tante l'a emmenée en Nouvelle Angleterre pour l'été.
O sene New England sahillerini dev dalgalar vurmuştu.
Ce fut l'année où le raz-de-marée a touché la côte de la Nouvelle Angleterre.
Teyzesi ile New England'a gitti dediniz.
Qu'elle était en Nouvelle Angleterre avec sa tante.
New England aksanını bir mil uzaktan anlayabilirim.
Je connais l'accent de la Nouvelle-Angleterre.
Burası kış sporlarının yapıldığı New England Vermont'mu?
C'est bien le Vermont? Le paradis des sports d'hiver?
Biz getirmiyoruz. New England'ta onun tugayından olanlar sadece. Unutulmadığını göstermeye yetecek kadarı gelse tamam.
On doit pouvoir trouver assez de copains pour remplir ce patelin et prouver au Vieux qu'il n'est pas oublie!
Yanılıyorsam New England'ın dert ablalığı bölümünden istifa edeceğim.
Si je me trompe, je ne suis plus presidente des Commeres Anonymes!
Böyle bir seyahat kesinlikle ucuz değil. New England çevresinde yaşayan arkadaşlar için çok zor olmasa da.
Et un tel voyage peut etre couteux, sauf pour ceux qui habitent les environs.
- New England'lısın.
- En Nouvelle-Angleterre,
- New England'dan muhabir var mı?
- Y en a-t-il de Nouvelle-Angleterre?
Önce İngiltere'de, şimdi de New England'da.
D'abord en Angleterre, puis en Nouvelle-Angleterre.
Yarın New England bölgesini faturalandıracağım.
Il faut que je facture toute la Nouvelle Angleterre, demain.
Siz New England'lıları işte bu yüzden çok seviyorum çok dost canlısısınız.
C'est qui me fascine chez les gens du New England- - leur hospitalité.
Charles Dexter Ward'ın New England'daki malikanesine döndüğünü öğrenecek.
Il apprendra que Charles Dexter Ward... dorénavant vivra sur sa propriété du New England.
Tuhaflıklarla dolu 90 küsur sene önce... Hugh Crain adında bir adam, New England'ın... en ücra köşesinde, karısı ve kızı için yaptırmıştı bu evi.
90 ans auparavant, un certain Hugh Crain l'avait construite pour sa femme et sa fille au fin fond de la Nouvelle Angleterre.
Acaba bu New England fosili kaç para eder?
Combien pourrais-je tirer de ces fossiles?
Buldum. Resimleri yırtıp... New England'lı akrabalarıma Noel kartı niyetine yollayayım.
J'utiliserai les images comme cartes de vœux pour mes cousins de Nouvelle Angleterre!
Bir an için New England Addamsları John ve John Quincy ile bir ilişki olduğunu düşünmüştüm. İnsanlar sık sık bu hataya düşüyor.
On s'est arrêtés devant une librairie, et un de ses assistants, Donald Salzman...
New England'da.
En Nouvelle-Angleterre.
Bu Crane'in ailesiyle beraber New England'dan geldi.
Il vient de Nouvelle-Angleterre, de la famille de Crane.
Ben kırkına merdiven dayamış evde kalmış New England'lı bir kızım.
Je suis une vieille fille approchant la quarantaine!
- Havalı New England ismi.
Un nom cossu de la Nouvelle Angleterre.
New England'dan New York'a gelerek ilk adımı atmıştım.
Mon premier pas en partant de la Nouvelle Angleterre était pour aller à New York.
Ona sen bir de New England'daki doluları gör, dedim.
Moi, je lui ai dit : " vous devriez voir nos tempêtes en Nouvelle-Angleterre!
New England'daki Hilton'da, Glenn ve astronotların şerefine düzenlenecek yemekte bin kişilik, şehrin ileri gelenleriyle Boston Al Shepard ve Johnny Glenn'e bir kez daha "Bravo size!" diyor.
Après un déjeuner au Hilton... en l'honneur de l'équipage du Mercury... une centaine de notables se joignent à la foule en liesse... pour acclamer Shepard et Glenn.
Şey evlat, New England bana göre değil.
La Nouvelle-Angleterre, terminé pour moi.
Bu New England'dan daha iyi.
C'est pire qu'en Nlle-Angleterre.
Evet, New England'daki yoksulları yıllarca sömürmüşler.
Ils ont pu ainsi exploiter les pauvres.
- New England'a gidecektik.
Je devais emmener les enfants en vacances.
New England'daki olayları diğerlerinden ayırmayı unutma.
Mets à part ceux qui habitent la Nouvelle-Angleterre.
- Plymouth için kesintisiz müziğine döndük. New England Kayaları
Musique 24 / 24 h de Pymouth, le rock de la Nouvelle-Angleterre.
New England'ın efsanesi hangisidir?
Ce qui est le mythe de la Nouvelle-Angleterre.
Şey, New England'da ağır bir kasaba sadece.
Eh bien, c'est une ville mortelle en Nouvelle-Angleterre.
Tanrı aşkına. New England'ta yığınla bitki var.
Oh, pour l'amour de Dieu, la Nouvelle-Angleterre est pleine de plantes.
New England'ın kalbi Boston'a veda edin bakalım.
Dites au revoir à Boston, le coeur de la Nouvelle Angleterre.
New York'a karşı olarak New England'ın başlıca şairlerinden konuşmak ister misiniz?
Vous voulez comparer nos poètes à ceux de New York?
NEW ENGLAND TELEFON
TELECOMS NOUVELLE-ANGLETERRE.
Kardeşim kendini New England yatırmaca şampiyonu olarak söyler.
Mon frère se considère le champion de la Nouvelle-Angleterre.
New England'daki her yerde girdin.
Tu as épuisé tous les états de la Nouvelle Angleterre.
New England'da bir yerdi.
C'est en Nouvelle-Angleterre.
İstersen New England'ın hepsiyle birlikte ol.
Sors avec toute la Nouvelle-Angleterre.
Şehir o zaman Hollandalıların elindeydi ve New England'daki İngilizlerden bir saldırı bekledikleri için koruma amaçlı bir duvar yaptılar ancak özel müteahhitler çok para istediği için duvarı halk yaptı.
A l'époque, la ville était hollandaise, et ils s'attendaient à une attaque des Anglais. Alors ils ont décidé de construire un mur mais les offres des entrepreneurs étaient trop élevées, et les habitants ont construit le mur eux-mêmes.
New York'ta çalışmaman için bir neden yok. New York'ta bana ihtiyaç yok. Ben New England'a aidim.
Tu dois pouvoir travailler à New York lls ont besoin de moi en Nouvelle-Angleterre
Kuzeye ilk gittiğimde, New England'ın yerini bilmiyorlardı.
C'est moi qui ai découvert la Nouvelle-Angleterre
Çünkü çok dostum var, New England'da arabamı nereye bıraksam polisler ona göz kulak olurlar.
J'ai des amis partout, je me gare où je veux les flics veillent sur ma voiture
New England seçkisi ya da Vermont spesiyalitesi.
"Nous avons un grand choix."
New England'a bayılırım.
J'adore la Nouvelle-Angleterre.