Neye mal olursa olsun traducir francés
198 traducción paralela
Sosyal konumun ve itibarın çevrendekilere neye mal olursa olsun korunmak zorunda mı? Neye mal olursa olsun?
Le maintien de ton rang social et de ta réputation passe avant tous ceux qui t'entourent, quel que soit le prix à payer.
Ne kadar sürerse sürsün, neye mal olursa olsun sonuna kadar gideceğiz.
On se battra pour vous... le temps qu'il faudra au prix qu'il faudra.
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
Conformément à la politique de la Jarretière Dorée, qui s'efforce d'amener à Deadwood les meilleures distractions, sans regarder à la dépense, j'ai le grand plaisir de vous présenter maintenant la plus belle, la coqueluche de New York, Mlle Frances Fryer!
Neye mal olursa olsun, çiftliğimizi düşmanlardan korumalıyız.
Nous devons sauver la Ferme des animaux de cet ennemi redoutable.
Sonra sağ cenahtaki havanları indirmek sana kalıyor. Neye mal olursa olsun.
Ensuite, touchez ces mortiers sur le flanc droit, coûte que coûte.
Neye mal olursa olsun döneceğim!
Vous pouvez compter sur moi, oui!
Pekala Albay. Neye mal olursa olsun.. .. onu alacaksın.
Vous pouvez l'avoir, pour ce qu'elle vaut.
Bu canavarı yakalamak neye mal olursa olsun!
Pour cette vermine, tous les moyens sont bons.
Emirlerim çok açık. Neye mal olursa olsun, diplomatik ilişki kurmalıyız.
Mes ordres sont clairs : établir des relations diplomatiques à tout prix.
Neye mal olursa olsun politik bir ceza vermek istiyorlar.
Il veut une condamnation exemplaire. Une condamnation politique!
Neye mal olursa olsun polisin, yargıcın, ya da yönetimin ceza vermek istediklerine inanmıyorsunuz sanırım.
Vous vous refusez à croire que police, juge et ministres veulent tous une condamnation à tout prix.
Masamın üstü gelen mesajlardan geçilmiyor. Gelen telefonların haddi hesabı yok. Herkes, neye mal olursa olsun kurtuluşun için sana iyi dileklerini iletiyor.
Ma table est couverte de telegrammes et je suis submerge par les appels de gens qui souhaitent que tu t'en sortes, quel que soit le resultat.
Araştırmaya neye mal olursa olsun devam etmek istemedin mi?
Pourquoi? Ne me demandez-vous pas de continuer à n'importe quel prix?
Neye mal olursa olsun, Bond ölmeli.
Bond doit mourir, à tout prix.
Neye mal olursa olsun, ona her şeyi en iyi mağazadan almanızı istiyorum.
Commandez tout Ie nécessaire dans Ie meilleur magasin.Et ne grappiIIez pas.
Ona neye mal olursa olsun?
Vous êtes prêt à lui voler ce moment?
- Brice'ı kurtaracağım. Neye mal olursa olsun.
Je sauverai Brice coute que coute.
Neye mal olursa olsun.
Pour ce qu'elle vaut.
Ne pahasına, neye mal olursa olsun.
À n'importe quel prix, quoi qu'il en coûte.
Neye mal olursa olsun ben kızımı geri almak istiyorum anladın mı?
Tant que je l'ai, je peux avoir ma fille quand je veux.
Neye mal olursa olsun.
A tout prix.
Neye mal olursa olsun, o rehinelerin yaşamalarını sağlamalıyız.
Il faut que les otages restent en vie.
Rehineler neye mal olursa olsun korunmak zorunda.
Nous devons protéger les otages.
Neye mal olursa olsun Shakaar'ı durduracağım.
J'arrêterai Shakaar par tous les moyens.
Ama kalbini kazanabilmek için, neye mal olursa olsun her şeyi yapacağım, beni reddetti- - beni!
Quel que soit le mal que je me donne, elle me rejette.
O gün kararımı verdim. Neye mal olursa olsun, Francie Brady domuz garajından kurtulacaktı.
C'est là que j'ai décidé à tout prix de quitter l'asile à cochon.
Doğru şeyi yapmaya hazır olmak olabilir mi? Neye mal olursa olsun?
Est-ce être prêt à faire le bon choix à n'importe quel prix?
Ve neye mal olursa olsun bu avcıları durdurmak için elimden geleni yapacağım.
Je ferai tout pour arrêter ces braconniers.
Neye mal olursa olsun bunu yapmak istiyorum... herşeyi adayacağım.
Je suis prête à me dévouer, à tout sacrifier.
Neye mal olursa olsun. Sadece bu işi bir an önce bitirelim.
S'il le faut, pourvu qu'on en finisse.
Neye mal olursa olsun onu bu evden uzak tut.
Tiens-le à l'écart de la maison.
- Neye mal olursa olsun.
- Je ferai ce qu'il faut, et plus.
Neye mal olursa olsun o katilden öcümü alacağım.
Je ferai tout pour me venger de cet assassin.
Bu benden geliyor, Bana neye mal olursa olsun.
C'est moi, pour tout ce que tu m'as fait perdre.
Her neye mal olursa olsun birlikte olmamız için her şeyi yapacağım.
Je suis prêt à tout faire pour qu'on s'entende.
Neye mal olursa olsun buna değer.
Je suis prêt à tout. Ca en vaut la peine.
Neye mal olursa olsun.
- Mettez le paquet.
Marslıyı neye mal olursa olsun geri almalıyız!
Il faut récupérer ce Martien coûte que coûte!
- Her şeyi yaparım sizden daha erken buradan çıkarsak, tabii ki de neye mal olursa olsun, seni buradan çıkaracağım!
Je ferai tout pour, si je sors avant vous, bien sûr. Je t'aime Maggie!
Benim küçük Prensim, her neye mal olursa olsun, bir Sardukar ordusunu yönetebilir mi?
Mon petit prince a-t-il ce qu'il faut pour mener une armée de Sardaukars un jour?
Neye mal olursa olsun durdurulmalılar dedim.
qu'ils doivent être arrêtés par tous les moyens possibles.
ve neye mal olursa olsun, aşık olduğum kişi.
Pour ce qui vaut la peine. C'est pourquoi je suis tombée amoureuse de toi.
Ona ihanet edersen... Yemin ederim,... bana neye mal olursa olsun, seni öldürürüm.
Si vous la trahissez, peu importe ce qu'il m'en coûte, je vous tuerai.
Neye mal olursa olsun, doğru bildiğin şeyi yaptın.
Pour faire ce que tu penses juste, peu importe le prix.
Sakladığı bir sırrı var ve ben de neye mal olursa olsun bu sırrı ortaya çıkaracağım.
Je suis sûr qu'il possède un secret, et quoi que ça me coûte, je ferais tout pour le trouver.
Burada neye mal olursa olsun uzaylı teknolojileri ele geçirme konusunda kesin emir almış, neredeyse bir suç örgütünden bahsediyoruz.
C'est une organisation quasi-criminelle dont le seul objectif est de s'approprier des technologies extraterrestres.
İyi yanı şu ki neye mal olursa olsun hükümet ödeyecektir.
La bonne nouvelle c'est que, quoi qu'il en coûte, le gouvernement vous paiera.
Neye mal olursa olsun, sana paranı vereceğim.
N'importe comment, je te paierai.
Neye mal olursa, olsun, arkasını kollamak için peşine birisini takacağız.
Nous lui affecterons quelqu'un qui s'occupera de lui.
Çünkü benim tanıdığım anne bütün hayatını doğru olanı yapmak hakkında atıp tutmakla geçirmişti. Neye mal olursa olsun. Hatta beğenilmese de.
Donc on était toujours ensemble, on dormait toujours chez moi, on avait des petits secrets, ce genre de choses, mais j'ai beaucoup grandi et il est toujours très jeune, donc c'est plus dur de "jouer" ensemble maintenant.
Neye mal olursa olsun bu ağacı kurtaracağım.
Je vais sauver cet arbre.