Nono traducir francés
97 traducción paralela
Bir kaç dakika dinlen Nono.
Repose-toi un peu, Nonno.
Nono'yu burada bırakıp şu odayı da ben alıyorum.
Je prendrai l'autre chambre.
Şimdi olmaz Nono.
Plus tard, Nonno.
Nono'yu vurdular.
Ils ont eu Nono et...
Geliyorum Nono canım.
Je suis là mon cher Nono.
- Benim Nono'm ne istiyormuş?
- Qu'est ce qu'il y a Nono?
Hem bu seni iyi de göstermiyor... Nono'nun annesi olarak anılmak :
surtout que c'est pas très flatteur pour toi d'être appelé la maman de Nono.
Çabuk ol. Nono'yu uyandıracaklar.
vas-y vite ils vont réveiller Nono.
Kayın biraderin de şey değil mi...
Nono?
Pezevenk mi? Nono mu? Bunun için bile fazla aptaldır.
il est bien trop con pour ça.
Kim ki döşemeyi kestiğimi ve bu yüzden adamın düşüp belki de ölebileceğini söylemeye cüret ederse Salak gibi davranmayı bırak Nono kariyerimi mahvedip tabiatıma ters biri olmakla ve ciddi bir cürüm işlemekle suçlamış olacaktır.
celui qui dirai que j'ai scier la planche, sachant qu'un gars est tomber dans la merde... alors même que ça aurait pu le tuer, ça c'est déjà vu... - arrêtes de faire l'idiot, Nono... pourrai briser ma carrière... en m'accusant d'une chose grave et contraire à ma nature.
Nono gerçek bir erkek diye ona kızıyorsun.
tu en veux à Nono parce que c'est un vrai homme.
Nono, benim küçük güçlü erkeğim.
là, Nono, mon gentil homme.
- Ateş etmek yok Nono.
- mais non mon Nono, pas pour tirer avec.
Kes şunu Nono!
oh arrête, Nono!
Nono'yu rahat bırak.
- c'était ça ou la tole. laisse Nono tranquille.
Ölümle dalga geçme Nono. Kötü şans getirir.
oh non, faut pas jouer avec la mort, Nono.
Zavallı Nono... İddialarla bir yere varamazsın.
mais mon pauvre Nono, ce qu'il s'est soi disant passé entre moi et Rose, c'est rien.
Peki ya sen ve Nono?
et toi avec Nono?
- Aynı şey değil. Ben Nono'yu seviyorum.
- c'est pas la même chose moi et Nono.
Nono'nun ellerini gördün mü?
et les mains de Nono, il les a vu?
Nono kötü şeyler yapabilir!
il peux pas faire ça, Nono!
Nono... Biliyorum, oradaydım.
Nono... je sais, j'étais là.
Huguette'i, Nono'yu, Marcaillou'yu öldürüp öldürmemek sana kalmıştı.
c'était à toi, à Huguette, à Nono, à Marcaillou.
Nono, Feria'nın patronunun ismi bu.
Nono. C'est le nom du patron de la Féria.
Haklısın, Nono.
C'est ça. Nono.
Nono'ya başvurmalısın.
Nono est le contact qu'il te faut.
Nono seni sevecek.
Tu plairais à Nono.
Nono'ya bak.
Regarde Nono.
Merhaba Nono.
Salut Nono.
Nono'nun seni becermesine izin verdiğin halde neden bana vermiyorsun?
Si tu laisses Nono te baiser, pourquoi pas moi?
Ama Nono hakkında duyduğun herşeye inanmazsan iyi edersin.
Tu dois pas croire tout ce que t'entends sur Nono.
Tamam, Nono'yla yaptım.
D'accord, je l'ai fait avec Nono.
- Ama siken Nono'ydu, değil mi?
- C'est Nono qui t'a baisé, hein?
Sen Nono ile yattın ve bu bir suç değil. Tabii, seninle güzelce ilgilendikçe.
T'as couché avec Nono et c'est pas un crime... tant qu'il a pris bien soin de toi.
Eminim Nono'nun da hoşuna gitmiştir.
Nono a dû aimer ça lui aussi.
Ben görürüm o Nono'yu.
J'imagine Nono.
Nono, Querelle'le içinde bulunduğu oyunu... Quarelle'de keşfedilmesi gerektiğine inandığı azgınlığın... enerjik nasıl denirse, övüngen bir başkaldırısı olarak görüyor.
Nono voit dans son jeu avec Querelle la manifestation... fanfaronne d'une lubricité... qu'il croit avoir reconnue en lui.
Güçlü omuzları yüzünden... İçinde Nono'nun da günah çıkardığı keyifli bir eğlence.
Un peu de bon temps auquel Nono se laisse aller... à cause de ses puissantes épaules.
Nono, Querelle'i becermenin ne daha iyi ne de daha kötü olabileceğine karar verdi.
Nono acceptait de baiser Querelle par gentillesse.
Quarelle'in gücü yüzünden, Nono, ona karşı bir küçümseme hissetmiyordu.
À cause de la force de Querelle, Nono n'avait pas de mépris pour lui.
Nono beni sevmiyor... ama ben giderek artarak yeni birşeyin olduğunu hissediyorum.
Nono ne m'aime pas mais je sens de plus en plus... que quelque chose de nouveau est en train de se produire.
Beni Nono'ya bağlayan bir duygu.
Un sentiment m'attache à Nono.
Sadece, Nono beni becerdiği için beni domine ettiğini asla kabul edemem.
Je n'admettrai jamais que Nono me domine parce qu'il me baise.
Bu sebeplerden ötürü... Nono ile oyunlar oynamaya devam etme tutkumu kaybettim.
Pour ces raisons... j'ai perdu le désir de continuer de jouer ce jeu avec Nono.
Koca Nono!
Le grand Nono!
Nono ile sikiştin... sadece... kardeşini deli gibi sevdiğin için, doru mu?
Tu as baisé Nono... uniquement parce que... tu aimes ton frère à la folie, pas vrai?
Bunun Nono'yu da nonoş yapmasından başka!
À part que ça fait de Nono une tapette aussi!
357 magnum. Silah tüccarından satın aldım.
Musique de la boîte 357 MAGNUM, TRAFIQUE PAR NONO L'ARMENOUCHE.
- Neler söylüyorsun?
- qu'est ce que tu racontes, Nono?
- Şeker, şeker...
Je l'aime Nono.