Nöbetçiler traducir francés
330 traducción paralela
Nöbetçiler, hisa!
Hissez tout!
Bütün nöbetçiler yerlerini bıraktı.
Vous voyez... Peut-être toutes les sentinelles...
Tüm nöbetçiler. Müdür konuţuyor.
À tous les gardes, ici le directeur.
Kamyondaki yerli nöbetçiler sana ilacı verir. İlaç beyaz teneke kutudaki özel bir ilaç çantasında.
Les Noirs qui gardent le camion vous donneront le remède.
Fakat farzedelim köprüde askerler var, her iki tarafında nöbetçiler, ne yaparız o zaman?
Mais supposez qu'il y ait des soldats sur le pont, des sentinelles des deux côtés, que feriez-vous alors?
Bıçkı evindeki nöbetçiler?
Et le poste de la scierie?
Nöbetçiler bombalar duyulana kadar bir şey fark etmemeli!
Les sentinelles ne doivent rien voir avant les détonations!
Kapılar açık,... nöbetçiler sızmış kör kütük, dalga geçiyorlar sanki horul horul.
Les portes sont ouvertes. Et les valets repus ronflent au mépris de leur charge.
Ve'sabır'silahlı nöbetçiler tarafından korunan dikenli telin içinden geçemez.
La patience ne peut rien contre les barbelés.
Tapınağın her yanında nöbetçiler var.
Il y a des gardes partout.
- Kapida da nöbetçiler var.
- La porte est gardée.
Nöbetçiler dik ve bir devriye gönder.
Poste les sentinelles et envoie une patrouille.
- Bütün nöbetçiler yerlerinde efendim. - Teşekkür ederim.
Tout le monde est à son poste.
Nöbetçiler rüya görürken sen Büyük Efendi'yi öldüreceksin ve Noriyasu'yu suçlayacaksın.
Quand ils dormiront, vous tuerez Sa Seigneurie... et direz aux hommes que c'était un complot de Messire Noriyasu.
- Nöbetçiler uyarıldı.
- Les sentinelles sont prévenues.
Yardım edin! Nöbetçiler! Josiah!
À la garde!
Nöbetçiler buraya!
Caporal de la garde, poste numéro un.
Nöbetçiler.
Gardes.
Nöbetçiler!
Gardien! Gardien!
- Nöbetçiler! Kimse yok! Kimse!
- Il n'y a personne?
Uyanın, nöbetçiler! Eski bir askerin tavsiyelerine kulak verin.
Ça dort les factionnaires?
Oradaki nöbetçiler kampı gözlüyor, ağaçlıklı alanı değil.
un risque à courir. Ils surveillent le camp, pas les bois.
Rolls-Royce, Oxford, kremli nöbetçiler.
Rolls-Royce, Oxford, Big Bob.
Projektör ve nöbetçiler.
Le projecteur et les gardiens.
Nöbetçiler.
Les gardiens.
Çavuş Chillum, nöbetçiler yerlerine gitti mi?
Sergent Chillum, les factionnaires sont en place?
Şu andan itibaren tüm nöbetçiler silahlanmış olacak.
Dorénavant, nos gardes seront armés.
Nöbetçiler silahlanmayacak.
Les gardes ne seront pas armés.
- Gece vakti bir şey yapamayız. Her yerde nöbetçiler var.
Les hangars sont gardés.
Nöbetçiler.
Gardes!
Nöbetçiler neredeymiş?
Mais où étaient les sentinelles, bon sang?
Siz nöbetçiler!
Surveillez cette tente!
Alan gücü kapısı zarar görmüş ve nöbetçiler de kayıp.
Le champ de force est endommagé et les gardes ont disparu.
Nöbetçiler el bile salladı.
Même le garde nous a fait signe de passer.
Şu anda yok. Nöbetçiler sadece kışın kalıyor.
Non, on ne l'occupe qu'en hiver.
Nöbetçiler! Bu vahşi hayvanı kafesine götürün.
Gardes, emmenez cette bête dans le complexe.
Nöbetçiler!
Gardes!
Nöbetçiler!
Des intrus!
Nöbetçiler, kaçmasına izin vermeyin!
Gardes, ne le laissez pas s'échapper!
Bir şeyleri anladı. Ortalıkta nöbetçiler yok.
Sûrement, elle n'a pas envoyé de gardes.
Nöbetçiler de davetli mi?
Les gardes sont-ils aussi invités?
Vanna onlardan biriydi, nöbetçiler de öyle.
Vanna par exemple, et les sentinelles.
Nöbetçiler sizi götürebilir farkında mısınız?
Les sentinelles pourraient vous faire sortir!
Nöbetçiler saat kaçta değişiyor? Ve nerede?
A quelle heure ils relevent les gardiens et ou?
Nöbetçiler görevlerinin başındalar.
Les gardes sont à leur poste.
Nöbetçiler koyun!
Placez des gardes!
Nöbetçiler her 15 dakikada bir geçecekler.
Les gardes... Ils passent toutes les 15 minutes.
Nöbetçiler!
Brigade des mœurs!
Nöbetçiler?
Gardes?
Nöbetçiler!
- Serviteurs!
Nöbetçiler alın bunları.
Gardes, emmenez-les.