Ollie traducir francés
1,013 traducción paralela
- Hoşça kal Stanley.
- Au revoir, Ollie.
Bir. - İki... - Ollie.
1... 2...
- Hoşça kal Ollie.
Tu y es?
Hoşça kal!
- Adieu, Ollie. - Adieu!
- O haklı Ollie. Ben...
Il a raison.
Bu fena fikir değil Ollie.
Pas une mauvaise idée, ça.
- Hazır mısın? Bir. - Bir dakika Ollie.
Bon, tu es prêt?
Hey Ollie, bak.
Ollie, vise un peu.
- Ama daha bir şey olmadı. - Değil mi Ollie?
Mais sans résultat.
- Notta ne yazdın Ollie?
Tu lui as dit quoi?
Bizi merak etmeyin. - Hemen gidiyoruz, değil mi Ollie?
Ne vous en faites pas, on part aujourd'hui.
- Umarım yarın bulutlu olur. Ollie.
Pourvu qu'il y ait des nuages.
- Ne var?
- Ollie.
- Ollie, gerçekten sen misin?
Ollie, c'est bien toi?
- Çok üzgünüm, Ollie.
J'en suis désolée.
Bunu artık öğrensen de umurumda değil Ollie. Seni seviyorum.
Je vous aime, et peu m'importe que vous le sachiez.
Hİçbir şey onu değiştiremez. Hiçbir şey bizi değiştiremez, Ollie.
Rien ne peut nous changer.
Ollie, şu resme bak.
Regardez! Le "Victory" de Nelson!
Ollie, hadi ofise geri dönelim.
Oliver, retournons au bureau. Il y a du travail à finir.
Ollie çıkalım buradan.
Allons-nous-en d'ici! J'ai peur! C'était lréna!
Ollie, gördün mü?
Tu as vu cette guimbarde?
Toprağını satın al Ollie. Satın al ve defet onu buradan.
Rachetez son terrain, qu'il nous débarrasse!
Herkes bana sadece Ollie der.
On m'appelle Ollie.
Yukarı çağırdığın için teşekkürler, Ollie.
Merci, Ollie.
Hoşçakal, Ollie. Hoşçakal, Bayan Higgins.
Au revoir, Mme Higgins.
- İyi akşamlar, Ollie.
- Ollie.
Yukarı gelmemi Ollie istedi.
Ollie m'a demandé de monter.
Ollie yukarı çıkıp, sizi görmemi istedi.
Ollie m'a demandé de monter vous voir.
Ve sonra Ollie'ye yatıştırıcı için bir reçete vereceğim.
Je donnerai à Ollie une ordonnance de barbituriques.
Ollie, karın ölmüş.
Ollie, votre femme est morte.
Ollie, gerçekten çok üzgünüm.
Ollie, je suis vraiment désolé.
Teşekkür ederim, Ollie.
Merci, Ollie.
Ollie'yi ara.
Appelle Ollie.
Ollie cevap vermiyor.
Ollie ne répond pas.
Ollie beni aradı...
Ollie m'a appelé...
Ollie'yi tekrar ara.
Rappelle Ollie.
Pekâlâ, daha fazla geciktirme yok.
Bien, Ollie, plus de faux-fuyants.
- Ben uzun Ollie.
- Ole, le bûcheron.
Tamam, Ollie.
Je vous écoute, Ollie.
Olive ve Jesse'nin babası.
Le pere de ollie et Jesse.
Haydi Ollie, takımı hazırla ve yolcuları bindir.
d'accord, Ollie, gardez ce groupe prêt et faites monter les passagers.
- Merhaba beyler. - Selam Ollie.
Salut, les fauves!
Seni üzdüysem üzgünüm Ollie.
Navré de t'avoir blessé.
- Hoşça kal Ollie.
- Adieu, Ollie.
- Ollie.
Ollie?
- Beni bırakma Ollie. - Hazır mısın?
Me laisse pas!
- Hoşça kal Ollie.
Bon.
Değil mi Ollie?
Pas vrai, Ollie?
En doğru yol bu Ollie.
Naturellement.
Ollie? O nasıl, doktor?
Comment va-t-elle, Doc?
Yaşamıyor, Ollie.
Non, elle est morte.