Olmalısın traducir francés
26,029 traducción paralela
Zeki olmalısın Tice.
Faut être malin Tice.
Birimizin yolunu değiştirmesi gerek ve bence bu sen olmalısın.
L'un de nous deux doit changer de cap. Et j'estime que ça doit être toi.
Sen de Sör Malcolm Murray olmalısın.
Vous devez-être Sir Malcom Murray.
Yavaş olmalısın.
Il faut que tu ralentisses.
Bu kişi de sen olmalısın.
Ça devrait être toi.
Bence sakin olmalısın, ona kadar say, nefes alış verişine odaklan.
Je pense que tu dois te calmer, compte jusqu'à 10, concentre-toi sur ta respiration.
Onların sistemini hacklemiş olmalısın.
Tu dois avoir piraté leur système.
Şu an gidip onunla beraber olmalısın.
Mais pour le moment, tu dois partir et être avec elle.
Yeni hayatında bir hemşire olmalısın.
Tu sais, tu devrais être infirmier dans ta nouvelle vie.
Konsantre olmalısın, lütfen.
J'ai besoin que tu te concentres une seconde, s'il te plaît.
Yani, burası için inanılmaz elektrik harcıyor olmalısınız.
Je veux dire, vous devez consommer des tonnes d'électricité.
Şaka yapıyor olmalısınız.
Vous devez plaisanter.
Felicity, alarmı çalıştırmış olmalısın, güvenlik görevlileri laboratuvara geliyor.
Felicity, tu dois avoir enclenché quelque chose parce que la sécurité arrive au laboratoire immédiatement.
İçime girdiğinde, sert olmalısın.
Quand tu seras dedans, tu devras être dur.
Sen Brian olmalısın.
Vous devez être Brian.
Sen yeni gönüllü öğrencim olmalısın.
Oh, vous devez être ma nouvelle élève bénévole.
Sen Yale asisi olmalısın. - Kapa çeneni!
- Ah, vous devez venir de Yale.
Ama sakin olmalısın, düşüncelerinde ve eylemlerinde ölçülü ol.
Mais tu dois te calmer, mesurer tes pensées et tes actes.
- Şaka yapıyor olmalısın.
Vous devez me faire marcher.
Ama modülün içinde olmalısın. Protokoller kendi güvenliğin için.
Mais tu devrais être dans le module.
İyi olmalısın.
Tu dois être bon.
O hazır olana dek sen Thane olmalısın.
Tu dois être thane jusqu'à ce qu'il le soit.
- Çok kötü bir çocuk olmalısın.
Vous avez du être un vilain garçon.
Sadece, sakin olmalısın, adamım.
Faut juste que tu te détendes.
Ders aralarında dikkatli olmalısın, tamam mı?
Je veux que tu fasses attention quand tu traines entre les cours.
Yaptıklarınızın oğlunuz üzerinde olumlu etkisi olduğuna emin olmalısınız.
Vous devez vous assurer que ce que vous faites a un impact positif sur votre fils.
Kardeşlerim ve bacılarım bu dünyadan göçerken nereye gittiğiniz hakkında biraz bilgi sahibi olmalısınız.
Frère et sœurs, il est temps de penser à là où vous irez après votre séjour sur Terre.
Birbirinize olduğunuzdan daha yakın olmalısınız Tanrı'ya.
Soyez plus proches de Dieu que de votre prochain.
Yaptığı konuşmadan sonra anlamış olmalısın.
Tu as dû le comprendre, après son homélie.
Kız kardeşin için güçlü olmalısın.
- Soyez forte pour votre sœur.
Öncelikle sakin olmalısın.
D'abord, il faudra garder ton calme.
Akıllı bir kadınsın, mutlaka biliyor olmalısın.
Tu es une femme intelligente, tu devrais le savoir.
Hazırlıklı olmalısınız, Voiello.
Vous avez intérêt à être prêt, Voiello.
İki yıldır kanatlarımı çıkaramadığımı fark etmiş olmalısın.
Tu as dû remarquer que je n'ai pas été capable de les sortir pendant presque deux ans.
Öyleyse muhakkak Hristiyan olmalısın.
Vous êtes donc chrétien?
Onlardan biri sen olmalısın.
L'un d'eux devra être vous.
Çok aç olmalısın.
Vous êtes sûrement affamé.
Artık özgürlüğe kavuşmayı istiyor olmalısınız.
Vous voulez sûrement être libre.
Sanırım Sawano Chuan'dan değil, kendinden bahsediyor olmalısın.
Je crois que vous parlez de vous-même. Pas de Sawano Chuan.
Yarın okuluna gidip kaybettiğinde kendisini toparlamasına yardımcı olmalıyız.
Il n'a aucune chance de gagner. Soyons là demain pour l'aider à s'en remettre après sa défaite.
Sana inanmış olsam bile onu durdurmanın başka bir yolu olmalı.
Si je devais vous croire, il doit y avoir un autre façon de l'arrêter.
Şaka yapıyor olmalısın.
Vous devez plaisanter.
Camın yanında olmalıydı ya da camın dışında aslında.
Il devrait être près de la fenêtre. Voire passer par la fenêtre.
Sen de Sol olmalısın.
Vous devez être Sol.
Kulaklıklarınız çalışıyor olmalı.
Vos oreillettes devraient être en place. Vous entendez bien?
Yüz kısmı pek önemli gelmeyebilir ama insanlar, gördükleri yüzleri hatırlarlar, o yüzden aynısı gibi olmalı.
Le portrait n'est pas un élément de contrôle, mais les gens se souviennent des visages, ça doit être parfait.
Bir hikayen de olmalı. Ve TMZ bu görüntülerden bir klip yayınladığı anda söz veriyorum dünyanın en büyük sanatçısı sen olacaksın.
Tu as besoin d'une histoire, et à la minute a laquelle TMZ montrera les images de la vidéo, je te promets, tu seras la plus grande artiste au monde.
Leah'ın kapısının önünde 2 polis olmalıydı.
Il devrait y avoir deux Marshals devant la porte de Leah.
- "Tanrım, burası yazıldığından ne kadar küçük bir yer" diye düşünüyor olmalısın. - Anlaşıldı..
- C'est noté.
Tanrı'nın sana verdiği muazzam sorumluluğun altında önemsiz, silik, yıkılmış, ezilmiş anılar olmalılar.
que Dieu t'a confié.
Bir ailen olduğu için mutlu olmalısın...
Estime heureux d'avoir une famille.