English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ O ] / Olurdum

Olurdum traducir francés

4,047 traducción paralela
Soğukkanlı bir kraliçe olurdum.
Je serais une reine de pierre
Eğer benim için yapsaydı, İngiltere'nin en mutlu kızı olurdum.
Si il l'avait fait pour moi, je serais la fille la plus heureuse d'Angleterre.
Fausta "Sırada ben varım" demeseydi ben de mutlu olurdum.
J'aurais préféré que Fausta ne dise pas, "Je suis la suivante"
- Daha çok ölü ya da hapiste olurdum.
Plutôt mort ou en prison.
- Öyle olsaydı birkaç yüz küsur yaşında olurdum.
Si c'était le cas, j'aurais environ 200 ans maintenant.
Tam o anda saate bakmasaydim su an ölmüs olurdum!
Si je n'avais pas vérifier l'heure à cette seconde exacte je serais mort!
Olsaydı bulmuş olurdum.
S'il y en avait un, je l'aurais trouvé.
Çocukken, yabancı yerlerde yattığımda uyurgezer olurdum şimdi yeniden oluyor.
J'étais somnambule étant enfant, quand je dormais dans des endroits inconnus, et maintenant ça recommence.
İnancım olmasa kaybolmuş olurdum.
J'aurai été perdu sans ma foi.
Buraya beni vurmaya gelmediniz anlaşılan yoksa çoktan vurulmuş olurdum.
Vous n'êtes pas ici pour me tirer dessus, je suppose, ou bien, je serai déjà abattu.
Yemin ederim, elimde olsaydı orada olurdum.
Je te jure, je serais venu si j'avais pu.
Sevgilin mi olurdum?
Je serais votre petite amie?
Ben berbat bir kurye olurdum.
J'aurais été nulle.
Dünyanın cilvecisi olurdum.
Je serais le * * du monde.
- Ben şu an sıcacık bir banyoda olurdum ama tüm bu yaygaranın ne olduğunu öğrenmek için gelmem gerekti.
Je serais dans un bon bain chaud, mais j'ai dû venir et découvrir de quoi retournait toute cette agitation.
Söylemeye çalıştığım, eğer benim annem bana çocukluğumda öğretilen her şey bir yalandı dese ve sonra ölse ben şöyle olurdum : "Af buyur?"
Je disais juste que si ma mère m'avait dit, que tout ce que l'on m'avait fait croire en n'était qu'un mensonge et ensuite mourrait, je serais, "Pardon?"
Eğer mecliste Demokratik Parti'nin hakimiyeti olsaydı, mümkün olduğunca en ağır şekilde cezalandırıldığından emin olurdum.
Si le parti démocrate contrôle le Congrès, Je m'assurerais personnelement qu'il soit puni de la pire des manières possibles...
Daha önce hindi vurdum. Ama o "Wild Turkey" idi. Sonrasında da acayip akşamdan kalma olurdum.
Et bien, j'ai déjà tué des dindes avant, mais c'était toujours sauvage et, tu sais, suivi d'une gueule de bois.
Tahminimce, "Babam beni seviyordu" gibi bir şey olurdum.
A mon avis je ferais : "Non, mon père m'aimait!"
Nasıl okunduğunu bilsem, bir savcı olurdum.
Si je savais lire, je serais procureur.
Açıkçası bunu bilsem A alıyor olurdum.
Evidemment, si je savais, j'aurais un A.
Kendi kendimin en sevdiği kuyruklu hayvanı olurdum.
Je serais mon animal à queue préhensile préféré.
Baba olmasam ne halde olurdum hiç bilmiyorum.
Je ne sais pas... Je ne sais pas ce que je serais si je n'étais pas père.
Ben şu an koşarak uzaklaşmış, vurulmuş, yıldırım çarpmış olurdum.
J'aurais été écrasé, tué, frappé par la foudre.
Ingrid insanların söyleyecekleri hakkında endişelenmeyi bıraktığım gün daha mutlu ve daha iyi bir amir olurdum.
Ingrid, le jour où j'ai arrêté de me soucier de ce que les gens allaient dire ou ce qu'ils allaient faire a été le jour où je suis devenu un homme heureux, et un meilleur Chef.
Uygun bir zamanda gelip sizi ziyaret etmekten mutlu olurdum.
J'aurais été heureux de vous rendre visite quand vous pouviez.
Ben zengin olurdum.
Moi, si. C'est qui?
Caza'nın adamları yüzünden ben de diken üstünde olurdum.
Oui. Les tireurs de Caza me stressent aussi.
Ben, şey, genellikle karavanın arkasında bir gitar kutusu ile bir otostopçu arasında tost halinde olurdum. Doğru ya.
J'étais généralement à l'arrière du van, en sandwich entre un étui à guitare et un auto-stoppeur.
Normalde seninle aynı fikirde olurdum Paige ama kendine bir arayı borçlusun Charlie.
Normalement, je suis d'accord avec toi, Paige, mais tu devrais faire une pause, Charlie.
Eğer iyi bir dedektif olsaydım neden burada seni araştırmak için olduğumu varsaydığını sormuş olurdum.
Si j'étais un bon inspecteur, je te demanderais, pourquoi penses-tu que j'enquêtais sur toi?
Benim ortağım olsaydın sana âşık olurdum.
Si vous étiez ma partenaire, je finirais par craquer pour vous.
Eğer beynim bir böceğin vücudunda olsaydı, o zaman Böceklerin Kralı olurdum ; tıpkı Laboratuvarın Kralı olduğum gibi.
Si mon cerveau était dans le corps d'un coléoptère, je serais le roi des coléoptères, tout comme je suis le roi du labo.
- Buraya parmak basıyorum, eğer sana başta güvenseydim asteroitlere yatırım yapardım ve Dr. Wells'in önünde olurdum.
Je vais te prouver que si je t'avais fait confiance dès le début, j'aurais investi dans les astéroïdes. et j'aurais été en avance sur le docteur Wells.
Ben her zaman çöp toplama alanına giden yolda olurdum.
Je la voyais fouiller dans les poubelles.
Olurdum ama kader işte.
J'aurais pû l'être si la vie n'en avait pas décidé autrement.
Frank olmasaydı hâla kilit altında olurdum.
Sans la présence de Frank, je serais toujours enfermée.
Alabalıkların hınçlı olduğunu söylemiyorum, 292 00 : 11 : 14,255 - - 00 : 11 : 15,865 Ama öylelerse... baş düşmanları ben olurdum.
Je ne dis pas que les truites ont des envies de vengeance, Mais si c'était le cas, je... Je serais sûrement leur ennemi publi n ° 1.
Normalde hapse girdiğinden emin olurdum.
Normalement, je m'assurerais que vous alliez en prison.
Ben yeni ortağın olurdum ama adamı bir kere ürküttüm zaten.
Je serai ton partenaire, sauf que j'ai déjà effrayé le gars.
Hangi şehirde olursam olayım, aşağı yukarı hep aynı odada olurdum.
Peu importe la ville, c'était quasiment la même chambre.
Olurdum tabii, haklısın.
Oui, tu as totalement raison Je le serai
Dünyanın en kötü servet avcısı olurdum.
Je serais la pire vénale au monde.
Çünkü ikimizi de tehlikeye atmış olurdum.
Parce-que je nous aurais mis tout les deux en danger.
Onunla tanışmadan önceki kadar sert biri olsaydım eminim şimdi daha mutlu olurdum.
Si j'étais aussi forte que je l'étais avant de le rencontrer, je serais plus heureuse maintenant.
Yerinizde olsam dikkatli olurdum.
Je ferais attention à votre place.
Beni kim kurtarmak istese mutlu olurdum, aynısı senin için de geçerli.
J'étais bien contente que quelqu'un vole à mon secours, vous l'auriez été aussi.
Ben de altındaki sandalyeyi iten kişi olurdum.
Et j'aurais pris cette chaise sous toi.
Yoksa hiç tereddüt etmeden gönüllü olurdum.
Sinon, je me serais proposée.
Yerinde olsam dikkatli olurdum.
Je ferais attention si j'étais toi.
Ona destek olurdum.
Je serais restée à ses côtés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]