Onsuz traducir francés
2,400 traducción paralela
Onsuz hayat çok zor burada Biliyor musun?
C'est dur de vivre sans lui.
Bekleyin! Onsuz gidemeyiz!
On peut pas partir!
Onsuz ne yapardım... - Baba.
Je sais pas ce que j'aurais fait sans elle.
Siz ikiniz geri kalan hayatınızı birlikte geçirmek zorundasınız. Onsuz sefil olursun.
Tous les deux, vous êtes faits pour passer toute votre vie ensemble!
- Onsuz kutlama yapmayacağız!
On ne va pas faire la fête sans lui!
Onsuz başardığım şeylere baksanıza.
J'en ai fait, des choses, sans lui!
Çocukken onsuz yapamazdım.
Enfant, j'avais tant besoin d'elle.
Köpek onsuz daha mutlu.
Le chien est plus heureux sans elle.
onsuz görüşmeye gidemem.
Je peux pas aller aux entretiens sans.
Çünkü gerçekten onsuz yaşayamam diye hissettiğini söylüyorsan...
Parce que t'as dit que si je ne pouvais pas m'en passer...
Ve sen de onsuz yaşayamayacağına karar verdin.
Et tu as décidé que tu ne pouvais pas t'en passer.
Evet, onsuz çok yalnızdım.
Oui, je me sens très seul sans elle.
Onsuz olmaz.
Pas sans elle.
Ama hayatım, onsuz nasıl giderim ki?
Mais comment veux-tu que je parte sans lui?
Yine de, onsuz yapamayız.
On ne peut se passer de lui.
- Evet, onsuz iş çekilmez.
- Sans lui, je craque au boulot.
Onsuz dene, millet, devam edelim.
Essaie sans pour voir, et on y va.
- Onsuz olmaz?
Pourquoi pas sans bière?
Bence onsuz daha iyiyiz.
C'est mieux pour tout le monde.
Onsuz yaşayamayacağım biri.
Celui sans lequel je ne peux pas vivre.
Evet, onsuz hiç şansımız yok, onu söyleyeyim.
On n'a aucune chance sans lui.
Bana kalırsa onsuz daha iyiydik.
Si vous voulez mon avis, on était mieux sans lui.
Onsuz yaşayamam, Marni.
Je ne peux pas vivre sans lui.
Bir sevgilim var ve onsuz gitmem.
J'ai une copine et je ne veux pas partir sans elle.
Onsuz ne yapardık kim bilir.
On faisait avec.
Onsuz yaşamak zor olmalı.
Ça doit être dur sans elle.
Onsuz yaşamaya alıştım artık.
J'ai l'habitude.
- Onsuz daha iyi duruyorsunuz.
Vous êtes mieux sans.
Onunla her şey, onsuz hiçbir şeyden daha iyiydi.
Et que tout avec elle, c'est mieux que rien sans elle.
Onsuz kendine gayet de yeni bir hayat kurdun.
Tu t'es reconstruite sans lui. Et maintenant, tu remets tout en question.
Burada yok o yüzden onlara, töreni onsuz yapamayacağımız dışında ne söyleyebilirsin bilmiyorum.
Je ne sais pas, maman. Il n'est pas ici. Que veux-tu leur dire, à part qu'on ne peut pas l'enterrer sans lui?
- Onsuz karanlık.
- Je comprends, Paul.
Onsuz dövüşmeyi yeğlerim.
Je préférerais me battre seul.
O zaman onsuz ölürsün.
Et mourir de toute façon.
- Hayır, onsuz gidemeyiz, yapamayız.
- On ne peut pas la laisser.
Tamam, buradaysa söz veriyorum onsuz gitmeyeceğiz.
D'accord. Si elle est là, tu as ma parole qu'on ne partira pas sans elle.
Bu baba başka bir kadını ve o onsuz edemez.
Que son père aime une autre femme et qu'il ne peut pas vivre sans elle.
Onsuz olduğundan biraz daha az yanıyorsun. Ama yine de yanıyorsun.
Et on brûle plus lentement que sans l'avoir bu, mais on brûle quand même.
Onsuz ne yapardık?
On ferait quoi sans lui?
Onsuz bir yere gitmiyorum.
Je le laisserai pas.
Onsuz hiçbir yere gitmiyorum.
On a rien pour... Je ne partirai pas d'ici sans lui.
Bir haftadır burada onsuz yaşıyorum ve daha fazla dayanamayacağım.
Ça fait une semaine que j'en ai pas pris et je le supporte plus.
Ayrıca halkımız onsuz daha iyi bir hayat sürecek.
Et les citoyens de Los Angeles s'en portent mieux.
Onsuz pek anlamı olmuyor.
Ça n'a pas de sens, sans lui.
Bu onsuz ilk yıl olacak.
Cette année, on ira sans lui.
Onsuz bir yaşam çok saçma geliyordu, Denemesi bile beyhudeydi.
Vivre sans me semblait ridicule. Rien qu'essayer était futile.
{ \ c591FFB } Damages Sezon 03 Bölüm 02 "Köpek Onsuz Daha Mutlu"
Damages Saison 3 Épisode 2 The Dog is Happier Without Her
Ben onsuz yaşayamam.
" Je... je ne peux pas vivre sans lui.
Devam etmeden önce, yeğenim Amanda Lane'e teşekkür etmek istiyorum, onsuz bunların hiçbiri mümkün olmayacaktı.
Amanda Lane, sans qui rien n'aurait été possible.
Onsuz darmadumanım.
- Moi aussi.
Onsuz hayatın bir anlamı yok.
Je veux pas vivre sans elle.