Osman traducir francés
172 traducción paralela
Kimin için konuşuyorsun, Şeyh Osman? Kendim için.
Au nom de qui parlez-vous?
Şeik Osman, Hartum'un en saygın vatandaşısınız.
- Nous sommes enfermés. Cheik Osman, vous êtes le citoyen le plus respecté de Khartoum.
Osman emmi geldi. Pamuğa ırgat topluyorlar.
- Oncle Osman demande si nous irons sélectionner le coton.
Hepimizin büyüğü Osman Bay, ilimizi temsil edecek altı çapandazı seçmemi istedi. Bu çok önemli ve büyük bir olay.
Osman Bey, mon maître et le vôtre... m'a ordonné de désigner six de nos chapandaz... pour ce grand événement.
- Vali'de orda Kabil'den gelen bir subay. Osman Bay da onlarla...
- Avec lui, le Gouverneur... un officiel de Kaboul, et ton maître Osman Bey...
Cahil'le oğlum Uraz yarışacak Osman Bay'ın adına. Gerçek ve büyük bir Buzkaşi olacak Kabil'de, Kralın şehrinde.
Uraz, mon fils, le montera et il portera... les couleurs d'Osman Bey... dans le Bouzkashi Royal... à Kaboul, cité du Roi.
Elbette olur. sabırlı olun, anlatacağım. Meymene'nin özü sözü doğru bay kişisi benim dostum Osman Bay, en sevdiği oğlunu evlendiriyordu Üç Türk ilinin vali ve paşalarını ağırlıyor, binlerce insanı konuk ediyordu...
C'était dans la province de Maimana... sous les auspices de mon vieil ami Osman Bey... un grand Seigneur du Nord.
Osman Bay iki hafta içinde zaferi kutlamak üzere büyük bir toy düzenleyecek.
Dans deux semaines... Osman Bey donnera une fête pour honorer... la victoire de Salih dans le Bouzkashi Royal.
Salih ; Osman Bay'ın sağına oturacak. Benim sağımda da sen olursan övünç duyarım.
Salih sera à la droite d'Osman Bey... et je veux que tu sois à la mienne.
Oysa, küçük oğlunuz Osman'ın, cinayetler işlendiği zaman nerede olduğunu bilmiyoruz.
De plus, nous ne savons pas où était votre fils Osman pendant que les meurtres étaient commis.
Evet, Osman Eczanesi, 7'yle Burdoch'ın kesiştiği yer.
C'est la Pharmacie Osman, au coin de la 7 e et de Burdoch.
Osman öleceklerinden emindi.
Osman était sûr qu'ils allaient mourir.
- Osman nerede? - Şimdi bulurum.
- Où est Osman?
Hayrola, Nusret abi? Piyango bir iş bağlamışsın. Ha, Osman ben de anlamadım.
- Alors.C'est comme une lotterie.
Hemen. Osman!
- A tes ordres, patron.
- Osman, Bodrumdan.
Dis lui que je suis occupé. - Osman, de Bodrum.
Aleyküm selam, söyle Osman.
Bonjour. Dis, Osman...
Osman, bu kahramana biraz çay ver.
Osman, donne du thé à notre héros.
Geçen gün Osman Bey geldi. Sarmısak kokuyordu...
L'autre jour Osman Bey est venu et a senti de l'ail.
- Osman'la gideceksin.
- Tu iras avec Osman.
Osman'dan kalanlar bunlar.
Voilà tout ce qui reste du bonhomme.
Adamın kimliği Osman Selcuk olarak belirlendi. Bir Türk taşımacı ve şüpheli bir kaçakçı.
C'est le corps d'Usman Selcuk, un agent de transport turc soupçonné de contrebande.
Osman.
Osman.
Niçin, Osman?
Pourquoi, Osman?
Osman'dı adı.
Son nom est Osman.
Hah işte deden o adama ısmarladı, bunu getirsin bize diye.
Ton grand-père a demandé à Osman d'apporter un projecteur.
Oh, üzgünüm.
Désolé, c'est Osman.
Osman. Adım Osman.
Je m'appelle Osman.
Osman. Bak, tur harikaydı ama gerçekten yorgunum.
Osman, j'apprécie vraiment cette visite, mais je suis épuisée
Orada ne oldu Osman?
Que s'est-il passé, Osman?
Sağol Osman.
Merci, Osman.
Hoşçakal Osman.
A plus tard, Osman.
Osman!
Osman!
Osman!
Allez, Osman!
Yüz ellü cengaver ilen Osman ogli Orhan Gazinün ve dahi sizün emrünüzdeyüz.
Nous sommes aux ordres de Orkhan le Combattant fils d'Othman le Vaillant, et aussi à vos ordres avec nos guerriers au nombre de cent cinquante.
Söz ver, Osman.
Donne-moi ton mot, Usman.
Osman...
Usman?
"Pasaportunu Osman'la yolluyorum"
Jenvoie ton passeport avec Usman.
Söz ver, Osman...
Donne-moi ton mot, Usman..
Osman, söz ver..
Donne-moi ton mot, Usman.
Maria ile baş edemeyen, Osman ile hiç baş edemez!
C'est trop pour toi.
Etti'Ali Osman nerede, biliyor musun? 'Yoo, bilmiyorum dedim. "Biliyorsun, biliyorsun!" dedi.
Sais-tu "où se trouve Ali Osman?" non, lui dis-je.
Mahmut komiser " Ali Osman'ı bir daha gör de ki onu karakolda bekliyorum.
Renvois Ali Osman, dis lui que je l'attends au commissariat. Je dis "oui Monsieur!",
Anlasana oğlum, falakaya çekecek ya Osman'ı!
II n'y à rien à comprendre, Osman va passer au tabac!
- Ali Osman, gittin mi?
- Ali Osman, tu es parti?
O zaman hadi bakalım. Bu hafta sıra sende Ali Osman.
Alors, maintenant, à ton tour cette semaine, Ali Osman.
Ali Osman, Ali Osman?
Ali Osman, Ali Osman?
Ali Osman'a arabasızlık yakışmaz.
Ali Osman se doit d'avoir une voiture.
Al sana, tam takır kuru bakır
Il te faut une honnête femme, Osman.
Osman mı?
Osman?
[Ali Osman'ın ayak sesleri] Kaçma, kaçma öyle. Nedir bu mutfağın hali?
Quel est l'état de cette cuisine?