Padre traducir francés
355 traducción paralela
4000 mil-kare alana yayılan 11 misyoner kilisesi olmakla birlikte, peder, görevli bulunduğu kendi ruhani bölgesi olan Mosquero'daki Saint Josef's'ten gelmenin uzaklık dezavantajının üstesinden, uçakla uçarak gelebiliyor.
Bien que ses 11 églises missionnaires soient étalées sur plus de 6'000 Km carré le "Padre" peut surmonter ce handicap de la distance en volant de sa principale paroisse, Saint-Joseph dans Mosquero, vers peu importe où ses fonctions l'emmènent.
Ertesi sabah evinde kahvaltı yaparken, köyden genç bir kız Peder'i görmeye geliyor.
Le lendemain matin, en mangeant son petit-déjeuner dans la maison paroissiale, une jeune fille du village vient de voir le "Padre".
Peder onunla konuşacağını söylüyor.
Le "Padre" dit qu'il veut bien.
Ve gerçekten de, Spirit of Saint Josef'in uçan pederi ödülü hakeden tek kişi.
Et ça, vraiment, c'est la seule récompense jamais demandée par le "Padre" volant du "Spirit of Saint Josef".
Padre Velasco senin hakkında iyi şeyler söylüyor.
Francisco Galvan. Le Père nous a tant parlé de vous!
Peder, bu Bay Lockhart.
Padre, je vous présente M. Lockhart.
Peder.
Padre.
- Merhaba, Padre.
- Bonjour, mon père.
Padre?
Aumônier.
Peder haklıymış.
Le padre avait raison.
- Devam edin peder.
Allez-y, padre. Merci.
O eski palavraları bırak rahip, peder, kendine ne diyorsan.
Pas besoin d'entendre ces âneries. Vicaire, "padre", peu importe ton titre.
- Sakin ol, Peder.
- Calmez-vous, padre.
- Peder, sorduğun soruya bak.
- Padre, vous êtes impayable.
Çok iyiydin, Peder.
Bravo, padre.
Ayrıca da elektriğim olduğunu biliyor musunuz?
Vous savez que j'ai l'électricité? Padre.
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh adına.
- Domine benedictu. - Padre!
Henüz hiçbir şey kaybedilmedi, Peder.
Rien n'est perdu, Padre.
Söyleyin Peder, şimdi ne yapacağım?
Alors, Padre, qu'en dites-vous?
Ne istiyorsunuz Peder?
- Que voulez-vous, Padre?
Peder Brown'a sor. Sokak Kedisi'ne sor.
Padre Brown et Chat de gouttière sont d'accord.
İşin doğrusu, Peder, tüm olanlar bir kazaydı
Honnêtement, Padre, ce n'était qu'un accident.
Beş.
- Padre, Kipper.
- Peder katılmadı.
- Padre n'a pas joué.
- Sakin ol.
- Du calme, Padre.
- Ben özür dilerim, Padre.
- Pardonnez-moi, mon père.
Burada bekle Padre.
Attendez ici, Révérend.
Peder'i dinleyelim.
- Padre! Laissons la parole au padre.
- Seninle şimdi konuşamam, Peder.
- Je vous parlerai plus tard, Padre.
Ama Murdocklar ölmeyi hak ediyor, peder.
Mais les Murdock méritent de mourir, Padre
Peder onları kilisenin içine toplayın.
Padre, ramenez les à l'intérieur de l'église.
Bir dakika, Peder, bir dakika.
Un instant, padre.
Kıçımı yala Padre.
Baisez mon cul, curé!
Demek rahipsin?
Tu es prêtre? Un padre?
Sanırım evlenmemizi isteyenler ne aptal olduklarını hissediyorlardır şimdi.
Ceux qui pensaient qu'on etait obliges de se marier... doivent se sentir assez betes maintenant, hein Padre?
Bence buradan sıvışmalıyız Peder.
On devrait se tirer en vitesse d'ici, Padre.
Papaza gerçeği söyledim.
J'ai dit la vérité au padre.
- Memnun oldum. - Ben de.
Mucho gusto, Padre.
Ama pederin konuşup konuşmadığını öğrenmeden senatörü öldüremezsiniz.
Comment tuer le sénateur sans savoir si le padre a parlé?
Ne yapabilirim ki? Ben bir kadınım.
Que voulez-vous que je fasse, Padre?
Aslında seni o delikte unutmayı tercih ederdim peder.
J'aurais aimé t'oublier lâ-bas, Padre.
Hey, peder.
Padre.
Pederle genç anne konuşuyor :
Le "Padre" parle à la jeune mère :
Padre, yemin ederim ki...
Je vous jure que...
- Evet, peder.
Oui, padre.
Bekle peder.
Attendez, padre.
- Olur, Peder Brown.
- Oui, Padre Brown.
- Kız, bu. - Çocuğumun babası, o!
E lui, padre.
- İyi günler peder.
Bonjour, Padre.
Günaydın muhterem.
Bonjour, padre.
Toz ol, Peder.
Dégagez, Padre.