English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Paki

Paki traducir francés

67 traducción paralela
Paki ikinizin arasında ne geçti?
Eh bien, que vous est-il arrivé?
Paki ya otomobil, onu görmemiş, hah?
Elle n'a pas vu la voiture?
Bugün, Paki'nin camından içeri tuğla attığın gündü.
Aujourd'hui, c'était pour la brique dans la fenêtre du Paki.
Her Pakistanlı o tuğlalardan bir tane yiyecek ve bok ve pislik ve petrol de.
J'en ai une pour chaque Paki.
Okuldan veya Pakistanlının şeker dükkanından çalmamanın yeterli olduğuna inanıyorsun değil mi?
Tu crois que ne pas voler à l'école, ou chez le Paki du coin,
Beni uzaklaştıran şu Pakistanlı piçin.
Le putain de Paki qui m'a fait mettre à l'ombre.
Merak etme. Pakistanlının işi bitti.
T'inquiète pas, l'heure du Paki avait sonné.
Burada bana baktıklarında, Onlar bir Hint veya bir Paki -
Quand ils me regardent ici, ils voient un Indien ou un "Paki".
O... çocuğu zenciyle, Hindu karşımı bir bok rengine sahipti.
C'était un connard, C'était pas un enculé de paki.
Paki ya, şey, ah...
Ou les cassettes de Creedence. Et l'attaché-case?
Deden seni bir Pakistanlıyla görürse ayvayı yersin.
Ton pépé se pétera une couille s'il sait que tu flirtes avec un Paki.
Kahrolası bir Pakiyle evlenmeyeceğim ben!
J'épouserai pas une Paki, putain!
Benim bir Pakiyle evleneceğimi düşünüyorsanız avucunuzu yalayın!
Allez vous faire foutre si vous croyez me faire épouser une Paki!
Um... - Paki?
Paki?
Paki bunun içine nasıl girmiş?
Comment est-elle entrée?
- Paki öyleyse neden bahsediyoruz?
- Alors on parle de quoi?
- Yani demek istediğin cahil bir Pakistanlı olduğu mu?
- Tu veux dire qu'elle n'est qu'une Paki stupide?
Madem o basit bir Pakistanlı, sen nesin peki?
Et si elle n'est qu'une Paki, tu crois que t'es quoi?
Onu geri ver! - Tutucu bir Paki'den beteri olamaz.
Sale Pakistanaise!
Paki hâlâ film yapıyor musun? Hâlâ oynuyor musun?
Tu fais toujours du cinéma et du théâtre?
Tommy, Paki polisi aradı dostum.
Regarde-la. Tommy. Le proprio a appelé les flics.
Paki maymunu tırmanıp, kovsun kuşları.
Le macaque n'a qu'à grimper à l'arbre.
- Ne biliyorsun ki, Paki?
- Si, je sais. - Du flan!
Aferin sana Adam.
- Paki de merde! Bravo.
- Paki'yle mi?
- Avec un bronzé?
Biz sadece Paki'yi almaya geldik.
- Allez-vous-en. - T'en mêle pas. On veut juste faire la peau au bronzé.
Paki ya Kyle?
Et Kyle alors?
Tavsiyem, toplanmaya başlaman. Enayi.
Je te suggère de commencer à faire tes valises, Paki.
Paki o zaman, bence kahvaltıyı boşverip yine yatağa girelim.
Et bien, dans ce cas... Oh, je pense qu'on devrait sauter le petit-déjeuner et ramper jusqu'au lit.
Bunu hiç duymamıştım. - Paki, peki. Hangi okula kabul edilmedin.
Pourquoi est-ce que tu travailles dans ce cabinet, petit merdeux?
Hayır, sana söyledim.
- Je viens de le dire. C'était un Paki.
Pakistanlı dükkanında eroin satıyordu, tamam mı?
Le Paki dealait de l'héroïne dans son magasin.
Pakistanlı ; Liberace'in çükünün çıplak bir kadına baktığında olduğu gibi canlı.
Le Paki comateux est aussi vif que la bite d'Elton John devant une femme nue.
Malı kim satıyor? Pakistanlıyı kim öldürdü?
Qui vend la drogue, qui a tiré sur le Paki.
Ben Yale'de Nasser adlı bir Paki'den sonra İki numaraydım.
J'étais numéro deux à Yale. Derrière un pak du nom de Nasser.
Bunlar Paki.
Ce sont des Pakis.
Müslüman, mülteci, zenci, Paki veya her ne bok olursa olsun.
Même s'il est nègre musulman.
Bana göre hepiniz Paki Town'dan geliyorsunuz.
Pour moi, vous venez de chez les Pakistanais.
Paki a * cığı!
Con de Paki!
Sana söyledikleri "Paki" de ne demek?
Pourquoi ils vous appellent "Paki"?
Nereye gitmemizi söyleyecek bir Paki'li izciye ihtiyacımız yok.
On n'a pas besoin qu'un Paki à dos de chameau nous dise où aller.
- Şimdi de, Paki'li izci mi olmak istiyorsun?
Oh, alors t'es cool avec les Pakis maintenant?
Güneşin olduğu... doğduğu yerde, Seni pakistanlı kancık!
Vers le soleil, quand il se lève, putain de Paki à la con!
Hendekte köpeklerle çiftleşiyor muyum yoksa Pakistan Rambosu muyum?
Je suce un chien dans un fossé ou est-ce que je suis le Rambo Paki?
Benim bir fasulye düzücüsüyle yada sapkın bir pakistanlıyla yada bir casusla işim olmaz
d'haricot, d'un caméraman Paki ou d'un barbouze du dimanche.
Siz... Paki-homo sunuz. - Ne?
Vous êtes une bande de Pakis farcis.
- Onu ben öldürmedim! Evet, sen yaptın, hiç katılmaman gereken bir toplantıda onun kendini rezil ettiğini gördükten sonra onu buraya getirdin.
Bien sûr que si, t'as ramené le Paki caméraman après l'avoir vu se ridiculiser à une conférence où tu n'aurais même pas dû te rendre.
Oh! Ah, Bak şu Pakistanlı barış elçisi "Bono" ya.
Ah, regardez le Bono Paki.
Paki ya olmasaydı, onunla benden önce tanışsaydın?
Puis, c'est ton père. - Et s'il ne l'était pas?
Jackie olayını. Paki Jackie.
Jackie la kaki
- Bize Paki lazım.
On vient chercher le bronzé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]