English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Pano

Pano traducir francés

124 traducción paralela
Neon-ışıklı pano satıcısı gibi konuşuyorsun.
On dirait un représentant d'enseignes au néon.
Işıklı pano dörtte bir elektrik yakardı ama Nick, konu bu değil.
Ça reviendrait bien moins cher.
Bir sürü ışıklı pano gördüm, ama bu ötekileri sollayıp geçti. - Seni kutlamam gerek.
J'ai jamais vu enseigne plus chouette!
Eski tabelayı onarmaya çalışıyordum, ışıklı pano satıcısı aklına geldi.
Moi qui voulais faire réparer l'ancienne...
Yeni bir pano, Noel ağacından daha çekicidir. Sağol, Frank.
Celle-là, elle est jolie comme un cœur!
- Hayır. Burada kalıp yeni pano şerefine içeceğim.
Non, je vais arroser ma nouvelle enseigne.
İkinci pano da gitmek üzere.
On passe au n ° 2.
O pano müstehcen! Farkında değilsiniz ama bir bakış yeter!
Il suffit de le regarder!
Israr etmekteyim, bu pano hemen yasaklanmalı!
Il faut interdire ce panneau.
Birkaç gün içinde, altın heykelli tapınaktaki cadı Çirçe gibi, erkek milletinin bütün pisliklerini etrafında toparladı bu pano! Şeytani bir görüntü tam karşımda!
En l'espace de quelques jours, l'abominable panneau, la monstrueuse Circé, comme aux temps du Veau d'Or, a rassemblé la corruption de toute une ville.
Şu pano... Numaralar asla durmuyor.
Les Catini sont comme des cornes d'escargots.
- Pano sorun yok diyor.
- Le tableau est normal.
Pano, Sir Drake Bulvarı.
La sortie Blvd Drake!
Öteki taraftan aç ; gizli pano kitaplıkta.
Passe par l'autre côté. - Comment? - Par la bibliothèque.
Lanet olası pano bozulmuş olmalı.
Ce tableau de merde doit être foutu.
60 feet ilerleyin, soldaki pano!
- Avancez-moi de 20 mètres, colonne gauche! Prenez position!
Bir pano belki?
Sur une cloison, peut-être?
Belki bunların yerine güzel bir mantar pano bulabiliriz.
Et à leur place, je veux un tableau d'affichage!
Tamam, pano çıktı.
Ça y est, je l'ai arraché!
Saga çevir ve geri aç il.
Pano à droite et recul.
Pano reklamlar da bana uygun.
J'accepte de faire des photos de pub.
Seyehatlerin asıldığı bir pano var.
Il y a un panneau d'affichage avec des offres de trajets.
Sol ve sağ, küçük dost.
Fais un pano.
- Evet, bu kareye kadar bekler ve son cümlesini soru ile değiştirirsen edecek.
Ça ira, si tu attends la fin du pano, là, et baisses la question sous la fin de son texte.
Tutsaydık, pano yerine bir başka bilgisayara ihtiyacımız olurdu. Doğru.
Il me faudrait un ordinateur rien que pour noter les appels.
Arkasında bir pano mu var?
Il y a une plaque?
- Güzel bir pano, değil mi? - Evet.
Belle enseigne, hein?
Pano. Panoda boku yemiş durumdayım.
Je suis foutu sur le tableau.
Boş pano.
Les cloisons sèches.
Pano boşalınca insanda başarılı olmuş hissi uyandırıyor.
Tu fabriques une cloison sèche et tu as un sentiment de réalisation de toi-même.
Kamerayı biraz sağa kaydır.
Pano sur la droite.
Panorex alalım.
On lui fait un pano.
Ancak pano...
- Mais Ia planche de oui-ja...
Yirmi dört tane pano.
24 panneaux.
Başka bir pano bulmam lazım.
Je vais la regarder autre part.
- Dr. Kovac'le pano üzerinden geçtik.
- J'ai vu les cas avec le Dr Kovac.
Radar O'Reilly'nin parmakları yokmuş diye duydum. O yüzden hep pano taşıyormuş.
Il paraît que Radar O'Reilly a pas de doigts, c'est pour ça qu'il trimballe toujours un truc, pour le cacher.
Delmore ve Vickers'da, binanın kenarındaki pano sizin mi?
Votre panneau vers Delmar Wicker's, sur le côté du bâtiment...
Eline bir pano almış geziyorsun.
Tu te balades avec ton faux bloc-notes.
Üzerinde üç form olan bir pano var.
Remplissez le formulaire n ° 1, près de la porte.
Pekala Kamerayı döndürmeye devam et çünkü ben şu tarafa geçeceğim.
Continue ton pano, je vais contourner par là.
Bobolit pano reklamlarını ikiledi ve haftaya kabloluda reklama başlıyor.
Bobolit a doublé sa campagne et il fait des pubs à la télé.
- Test, arkandaki pano
Test. Le tableau d'affichage.
Konuşman çok kısa.
II n'a qu'une réplique. Suivez-le en pano.
Chris, pano büyük müzisyenler için.
Chris, ce mur est pour les grands musiciens.
Pano sol tarafta, kameranın altında.
Le panneau de gauche, sous la caméra.
Pano eskiymiş ve gösterisi biz gitmeden bir hafta önce bitmiş.
- Le programme datait, les représentations ont cessé il y a une semaine.
Boş pano bela demekir. Boş pano ölümdür.
Un tableau vide, c'est la mort.
Boş pano. Olan şey, panonun boş olması.
Un tableau vide, voilà ce qui s'est passé.
Bu, pano için çektiğim fotoğraf.
Voici la photo que j'ai prise pour le tableau d'affichage.
Yanlara da iki tane pano koyalım.
On mettra deux panneaux sur les côtés.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]