English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Parada

Parada traducir francés

147 traducción paralela
Aklın parada olduğu sürece...
Tant que tu penses au fric.
Parada senin de payın var, tabii istersen.
L'argent est pour vous aussi.
Ve bu parada broş için.
Et ça, c'est pour la broche.
Bana bak Cassius, senin için de bana gözü parada diyorlar. Devlet işlerini para karşılığı değersiz kişilere veriyormuşsun.
Quant à toi, on t'accuse d'avoir les dents longues et de vendre les charges à des incapables.
Benim gözüm parada ha! Tanrılar!
Moi, les dents longues!
Galiba parada var.
On dirait que c'est de l'argent.
Parada anlaşmadan önce bunun memnuniyet verici olduğundan emin olmalıyım.
Il faut que je sois satisfait avant qu'on fixe un prix.
Bu parada olabilir, viski ve kızlarda
L'argent, le whisky et les filles
"Bu parada olabilir, viski ve kızlar da"
L'argent, le whisky et les filles
Olay faaliyette değil parada.
Ne faites aucun prix. Il est assez riche pour payer.
Akılları sadece alacakları parada.
Ils ne se soucient que de leur salaire.
Aklınız hep parada.
Pourquoi posez-vous toujours la même question?
Hangi parada bahsettiğinizi bilmiyorum.
J'ignore de quel argent vous parlez!
Seninkiyse parada.
Vous, vous ne pensez qu'à l'argent.
İşimde ya da kazandığım parada... ya da benden daha güçlü olan... birçok şey konusunda... tevazu gösteririm.
J'ai de l'humilité dans mon travail, face à l'argent que je gagne. Face à beaucoup de choses qui sont plus fortes que moi.
Çalınan parada da bir miktar olabilir. Şansımız varsa, tabii.
Il peut y en avoir sur les billets volés.
Takılmak istemediğinden soyunup parada yuvarlanmak istemediğinden emin misin?
Tu ne veux pas rester un peu? Tu pourrais te rouler nue dans mes billets?
O parada hak iddia etmekte hiç gecikmedin değil mi?
Tu n'as pas été long à vouloir son fric, pas vrai?
- O parada hak sahibiyim ben!
Je suis censé hériter de cet argent!
Bir kazık yetmiyor, bir de parada kazıklanıyorsun!
Tu ne veux pas te faire baiser deux fois?
- Parada sistemine varış süresi?
- Arrivée dans le système de Parada?
- Parada'da mı?
- Les Paradas?
Bilgisayar, Parada sistemine ne kadar kaldı?
Combien de temps avant d'arriver au système de Parada?
Parada kamaraları için erişim şifresini istiyorum.
J'aimerais avoir les codes d'accès aux quartiers des Paradas.
Parada'dan gelen iletiler hakkında, Sisko tarafından girilmiş kayıtlar vardı, ama ne hakkında olduklarına dair bir şey yoktu.
J'ai trouvé plusieurs entrées de Sisko parlant de messages des Paradas, mais rien qui indiquait leur nature.
Odo, Sisko'nun kayıtları, gizli iletilerin, Parada sisteminden geldiğini gösteriyor.
Le journal de Sisko parle de messages envoyés du système de Parada.
Bu, Paradan hükümeti ile yaptığımız anlaşmayı şimdiden bozduğumuz anlamına gelir.
C'est interdit dans notre contrat avec le gouvernement de Parada.
- Parada sistemine varış zamanı?
- Arrivée dans le système de Parada?
Bilgisayar, Parada sistemindeki en büyük gezegeni belirle.
Identification de la plus grande planète du système de Parada.
Parada IV.
Parada IV.
- Rotayı Parada IV'e ayarla. - Onaylandı.
Cap sur Parada IV.
- Parada IV'ün kaç uydusu var?
- Combien de lunes y a-t-il autour?
- Parada sistemine yaklaşılıyor.
- Nous entrons dans le système.
- Parada ll.
- Parada II.
- Parada ll'de ne var ki?
- Qu'y a-t-il sur Parada II?
- Parada ll'ye bir rota çiz.
- Cap sur Parada II.
Bir madeni parada önemli olan şey ne durumda olduğu. Üzerindeki Kızılderililin saçını sayabiliyorsan bir şeydir. Bu yüzden bakmak lazım.
C'est l'état de la pièce qui prime, si tu peux compter les cheveux de l'indien...
Parada almıyorum zaten.
- Si encore j'étais payé!
Şayet parada gözümüz olsaydı, öğretmenlik mesleğini seçmezdik.
Si nous voulions gagner de l'argent, nous ne serions pas professeurs.
Sorun alacağın parada. İş iştir.
Il est facile si tu le prends comme ça.
- Mr. J, bu parada bir tuhaflık var.
- Ces billets ont l'air bizarres.
İşbirliği yaptığın o iki adam, beyaz çocuğu soydular, ve parada koltuğun altında.
Ce sont eux qui ont dépouillé le gamin. Le fric est sous un siège.
Şeref parada oğlum.
L'honneur est dans le dollar.
Otel Plaza'nın önündeki meydandan.
La Parada de l'Hôtel Plaza, El Prado, La Sortija.
Her parada tam olarak aynı yerde, 10 adet parmak izi var.
J'ai eu dix empreintes, chacune au même endroit.
Gözün parada olsun. "
Les yeux rivés sur mes objectifs.
Parada gözün kalmasın.
Tes yeux sont encore vissés à l'argent!
Parada zengin ama gönülde yoksul olanlar...
Riche dans la poche mais pauvre au cœur
Avukatlarımızın konuştuğu parada yedi sıfır var.
Avec à la clé, un chiffre à 7 zéros.
Ama benim de bu parada 25 %'lik bir komisyon payım var.
Oui, bien sûr,
Madeni parada görmüştür.
Elle m'a vu sur une pièce.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]