English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Pawnee

Pawnee traducir francés

785 traducción paralela
Dost Pawneeler, Hükümet, tarafından askere alınıp işçileri korudular.
Des Indiens Pawnee amicaux sont enrôlés par le Gouvernement pour protéger les ouvriers.
Telgraf Binbaşı North, Pawnee izcilerle yolun sonuna kadar hücum edin!
"Télégraphiez au Major North d'envoyer d'urgence ses éclaireurs Pawnee au bout de la ligne!"
Çok tehlikeli bir bölgeye giriyoruz, Flack o yüzden Pawnee köyüne gidip bir kaç tane kızılderili izci alacağım.
Nous arrivons en pays dangereux, Flack. Je vais aller chez les Pawnee recruter des éclaireurs indiens.
Pawnee köyüne gidiyor.
Il s'en va chez les Pawnee.
Pawnee'ler gidene kadar bekleyin ve sonrada arkası dönükken işini bitirin.
Surveillez-le jusqu'à ce qu'il quitte les Pawnee... et tirez-lui dans le dos.
Pawnee'ler ile birlikte bir kaç millik bir alanı kontrol edeceğiz.
Je vais me promener avec les Pawnee dans les alentours.
Bunu anlamış değilim Burası Pawnee yöresi ve Pawnee ler burada bufaloların bol olduğu zaman sığırlarla uğraşmazlar.
Je ne comprends pas. Les Pawnees ne volent pas de bétail s'ils ont des bisons.
Reis Sarı Yılan liderken ve Yüce Kartal atamızın toprağındayken Pawneelerle Oxbow Geçidi'nde dövüştük.
Quand chef Serpent-Jaune dirigeait et Aigle-Puissant était dans terre ancestrale, nous combattre Pawnee au croisement d'Oxbow.
Pawneeler Reluctant Debutante prova kopyalarımızı çaldığında 50 Pawnee öldürdük.
Quand Pawnee voler manuscrits de "Qu'est-ce que maman comprend à l'amour", nous tuer 50 Pawnee.
O zamanlar farkını bilmiyorduk, ama bize saldıranlar bir grup Pawnee'ymiş.
On ne faisait pas alors la différence, mais c'étaient des Pawnees qui avaient attaqué,
Ama bu Pawnee değildi. Bu bir Cheyenne yiğidiydi.
Celui-ci n'était pas un Pawnee, mais un brave Cheyenne,
Pawnee kampına gelmek istiyorum.
Je veux aller au camp pawnee.
Küçük Beyaz Adam ben aptal Pawnee.
Petit Homme blanc trompe Ie pauvre Pawnee.
Pawneeler beyazlara hep yalakalık yapardı.
Le Pawnee léchait les bottes du Blanc,
Pawnee dost.
Pawnee ami.
O zavallı Pawnee için hep üzülmüşümdür.
Je me suis toujours senti mal à propos de ce Pawnee,
Hayır. Beş kış önce Yaşlı Kadın Yağı'nda kamp kurduğumuzda Pawneeler çaldı.
Le Pawnee l'a volé au camp de Ia Butte de Ia vieille Femme, iI y a cinq neiges.
Bu Küçük At'tı, Pawneeler'le savaşmak istemeyen çocuk.
C'était Petit Cheval, le garçon qui voulait pas combattre le Pawnee,
Bir grup iğrenç Pawnee nehrin yakınında kamp kurmuşlar.
Un Pawnee a repéré une bande de vermines. Le long de Ia rivière.
Temizliği Pawneeler yapsın.
Laissons Ie Pawnee nettoyer.
- Pawnee'ye benziyorlar.
- On dirait des Pawnee.
Yakında bir savaşçı grubu, Pawnee'lerin üstüne gidecek ben de katılmak istediğimi söyledim.
" Un groupe de guerriers va bientôt affronter les Pawnee et j'ai demandé à y aller.
Onlar benim arkadaşlarım ve edindiğim kısıtlı bilgiden anladığım kadarıyla Pawnee'ler bu insanlara çok sıkıntı vermişler.
"Ce sont mes amis, et du peu que je sache, " les Pawnee ont été très durs avec ce peuple.
Tekmeleyen Kuş bilmek istiyor neden Pawnee'lerle savaşmak istiyorsun?
Oiseau Bondissant veut savoir pourquoi tu veux faire la guerre contre les Pawnee.
Pawnee'ler geliyor.
Les Pawnee arrivent.
Pawnee'ler atlarımızı almaya gelmiyorlar. Onlar kan dökmeye geliyor.
Les Pawnee ne viennent pas pour les chevaux mais pour le sang.
O bir Shawnee ya da Pawnee idi.
C'était un Shawnee ou un Pawnee...
Kiowa'da, Omaha'da Ponca'da, Oto'da ve Pawnee'de gözünüzü kırpmadan katliamlar yaptınız.
Vous avez massacré les Kiowa, les Omaha, les Ponca, les Oto et les Pawnee sans pitié.
"Pawnee Katili."
"Pawnee Killer".
Pawnee Hükümeti adına, sana yardım edebilmek için elimizden geleni yapacağımızı belirteyim.
Et l'ensemble... de la mairie de Pawnee aimerait vous assurer que nous ferons tout notre possible pour vous aider.
Pawnee'de yaptığımız en eğlenceli şeylerden bir tanesi yıllık paskalya yumurtası avı.
Un des trucs les plus drôles qu'on fait à Pawnee, c'est l'annuelle chasse aux oeufs.
Daha kaç Pawnee vatandaşı biz orayı bir parka dönüştürmeden önce o çukura düşecek?
Combien d'habitants de Pawnee vont encore tombés dedans avant que ça ne soit un parc?
Devam etmeden önce size Pawnee'nin tarihi hakkında kısaca bilgi vermekten mutluluk duyarım.
Avant de continuer, j'aimerai juste vous conter la petite histoire de Pawnee.
Pawnee şehri 1817 yılında... Peder Luther Howell isimli genç bir adam Terre Haute'den bir öküz üstünde geldikten sonra kurulmuş.
La ville de Pawnee a été créé en 1817, quand un jeune homme répondant au nom de révérend Luther Howell, est venu de Terre Haute sur un buffle.
Pawnee hippilerle dolu...
Pawnee est pleine d'hippies...
Geleceğin Pawnee'sinde uzay taksilerinde uçuyor olacağız saatlerimiz üzerinden iletişim kuracağız ve duygularımızı konuşarak ifade etmek yerine göz kırparak birbirimize aktaracağız.
La future Pawnee nous verra voler dans des taxis de l'espace. On communiquera avec nos montres, et on exprimera nos sentiments d'un clin d'oeil, au lieu d'utiliser des mots.
Ama bilirsiniz işte Pawnee böyle.
Vous savez, c'est Pawnee.
Bakın burada neyimiz var, Pawnee stili hanımeli çiçeği.
Regardez ça. Du chèvrefeuille champêtre. Made In Pawnee.
Pawnee Gazetesi'nde yazıyor ki, o gazete bizim kasabanın Washington Post'u gibidir.
Elle écrit pour le Pawnee Journal, qui est comme notre Washington Post à nous.
Burası "JJ'in Lokantası", Pawnee siyasi elitinin gayri resmi buluşma mekanı.
Nous sommes chez JJ, le lieu de rencontre officieux de l'élite politique de Pawnee.
Pawnee'deki rakun sorunuyla ilgili olarak muazzam kapsamlı bir makale yazdınız.
Dont votre superbe article de fond sur le problème des ratons-laveurs.
- Sence ben Pawnee'deki en yakışıklı ilk beş Hintli'den biri miyim? - Hayır.
Tu me classes dans le top 5 des plus beaux Indiens de Pawnee?
"Pawnee Gazetesi'nde medya etiği" hakkında rapor yazıyorum.
- J'écris un éditorial sur la déontologie pour le Pawnee Journal, donc oui, je suis occupée.
Tüm Pawnee hükümetindeki herkese atmak üzere, itiraflarla dolu bir e-mail hazırladım.
J'ai écrit ma confession, que je vais envoyer par mail à tous les fonctionnaires de Pawnee.
Pawnee gibi eski şehirlerin her metrekaresinde tarih vardır.
Dans une ville vieille comme Pawnee, l'histoire est à chaque mètre.
Annem onuruna bir ziyafet verilecek ve Pawnee'de yürüttüğü hizmetlerdeki üstün başarısı nedeniyle Tellenson Ödülü'nü alacak.
On donne un banquet en l'honneur de ma mère pour la remise du prix Tellenson de l'excellence du service public.
Lakabı "Pawnee'nin Demir..." idi.
C'est, la * * * de fer de Pawnee.
Pawnee'den gelip geçmiş tüm önde gelen kişiler hayatlarının bir döneminde bu sandalyeye oturmuşlardır.
Tous les décideurs passés par Pawnee sont passés par ce fauteuil à un moment ou à un autre.
Pawnee'nin ilk kadın belediye başkanı olduğumda saçımı böyle yapacağım.
Et je les couperai ainsi quand je serai la 1re femme maire de Pawnee.
Merhaba Pawnee Hükümeti.
Bonjour, fonctionnaires de Pawnee.
Kapsamlı bir rüzgar gibi, Pawnee izcileri aceleyle koştular.
Tels une bourrasque, les éclaireurs Pawnee se précipitent à la rescousse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]