People traducir francés
832 traducción paralela
# Hayatındaki insanlar gelip geçer #
♪ people in life, they will come and go ♪
PEOPLE ON SUNDAY, galasını Şubat 1930'da Berlin'de gerçekleştirdi.
Les Hommes du Dimanche fût projeté à Berlin en Février 1930.
PEOPLE ON SUNDAY Oyuncusu olmayan bir film
LES HOMMES DU DIMANCHE Un film sans acteurs
People's House'da yemek yedik ve tekrar fuar alanına döndük.
Puis on a dîné avant de retourner à la foire le soir.
Halk Konuşuyor diye bir program var. Dangalak arıyorlar.
The People Speak aussi cherche toujours des pigeons.
Yani Halk Konuşuyor'da olmak mı?
Ravie de participer à The People Speak?
MATANGO MANTAR ADAMLARIN İSTİLASI
MATANGO ( ATTACK OF THE MUSHROOM PEOPLE )
This is our second gig. This is the second time we've ever played in front of people, man!
C'est la deuxième fois qu'on joue en public.
As it happens these 4 people have not hurt a goddamn fly on the entire desert
Il se trouve qu'ils n'ont pas fait de mal à une mouche dans tout le désert.
Kuş dili " "Biz yaşayan en pis insanlarız" ".
" "We Are the Filthiest People Alive" en Latin.
Hayır. "People" şarkısını söyleyen kız. Adamın elini sokaktan alelade biriymiş gibi sıktım az önce.
Non, cette fille chantait People, je lui ai serré la main comme si c'était quelqu'un d'ordinaire.
Bu "People" dergisine kapak olacak.
Ça fera la couverture de "People".
Bernstein's 1869 tarihli "People's Book of Natural Science" kitabından çok etkilenmişti.
Il a été fasciné par le livre de Bernstein, publié en 1 869... le Manuel populaire de sciences naturelles.
Seni'People've'National Enquirer'dergilerinin başlıklarıyla damardan beslemeliler. Ve gerçekten iyi bir çocuk olursan, sana'Tonight Show'şırıngası bile verirler.
On devrait t'enfermer et te faire des piqûres intraveineuses... de gros titres de Paris Match et de VSD... et si tu es vraiment très sage... tu pourrais avoir un petit lavement de La Soirée des Césars.
Village Voice, People Magazine falan oku biraz...
Prends Village Voice ou People Magazine!
Dale Carnegie'nin How to Win Friends and Influence People'ını okumalısın.
Tu devrais lire "Comment vous faire des amis".
Çok uzaklarda, aşağımızda
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } The people far below
Partidekiler burada!
Party people in the place!
People dergisinde yazıyorum.
Je travaille à "People".
People dergisinden, benim gibi pis bir yaratık röportaj yapacak. Ne olmuş?
"People" m'enverra un crétin de mon genre pour m'interviewer!
Gemilerle gelen insanları mı gizleyeceksiniz? Hayır, gizlemeyeceğim.
Allez-vous parler des boat people?
Ben People dergisindenim. Burt Reynolds ile de yakınlaşması var mıydı?
Est-ce vrai qu'elle sort aussi avec Burt Reynolds?
Dişçimin ofisinden People dergisini çalarım.
Je pique People chez mon dentiste.
Berkeley People's Herald'da çalışıyorum.
Je travaille pour un journal local.
Why don't you tell these people you're sorry for bothering them?
Excuse-toi d'avoir dérangé ces messieurs dames. - Elle ne nous...
People dergisinin röportajının canı cehenneme.
Au diable cette interview! Rends-moi un service.
People dergisi de orada.
Les magazines sont là-bas.
Kelly, tatlım, arkadaşların şu an sana deli oluyorlar ama babanın ve benim resmimi People dergisinde gördüklerinde popüler olacaksın.
Kelly, ma chérie, tes amis t'en veulent pour l'instant... mais tu seras populaire dès qu'on sera en photo dans les magazines.
Pazartesi, saat 3'te Kadının Sesi.
Lundi, 15 h, People's Court.
People
People
Buralar, halkının kalpleri gibi güzel ve hoş yerlerdir. These are good and nice places, like the souls of these people.
Elles sont bonnes et belles, â la mesure des gens qui les habitent.
- Kalın hamurlu Chicago favorimdir. - Chicago öyle mi? Tamam.
Le 1er octobre 1990, la femme de George Bush Senior faisait la couverture de People.
People dergisi için değil, okul dergisi için röportaj yapıyoruz.
Vous vous adressez au Dingbat News, pas au People Magazine.
People Dergisi'ne reportaj vermekten onur duyacağım.
Ça me fait plaisir que People Magazine... veuille un article sur moi.
# Huh, now lookie here people
" Regardez par ici, messieurs dames
People dergisine çıkarız.
On pourrait être dans People.
People mı?
People?
Bölmek istemezdim ama, 70'lerde diskoda çok zaman geçirmişsin. * The Village People beynini çürütmüş senin.
Désolé de t'interrompre mais je crois que t'as trop écouté les Village People, tu as le cerveau détruit.
People dergisinde okumuştum. Nightline'da kendi meslektaşlarından çok farklı gözüktüğünü düşünmüştüm.
J'ai lu le récit de vos exploits dans la presse à sensation.
People dergisi bile seninle röportaj yapacakmış.
People Magazine va venir t'interviewer.
- Köylüye benziyorsun.
- Tu ressembles à un des village people.
"Touch Me" ve "Tell All the People"... bir zaman tanıdığımız the Doors şarkıları gibi değil.
Des titres comme "Touch Me" et "Tell All The People" sont très loin des Doors que nous avons connus.
And that, good people, is why He got dolled up and dropped by
Voilà pourquoi en cortège Cet amoureux vous assiège
- Mike Donaldson. People dergisinden.
Mike Donaldson, People magazine.
We must be charitable to these people, major.
Nous devons être charitables envers ces gens, major.
Go into town, tell the people to stay in off of the streets, especially children.
- Lieutenant. Allez en ville, dites aux gens de rester chez eux, en particulier les enfants.
Oh! [People Chattering ] [ Whip Snapping]
" John Lattimer
[People Murmuring] Cody ve 5. Süvari Alayı yolda.
Cody et la Cinquième Cavalerie arrivent.
- Bir ya da iki haftalığına deneyin onu.
J'espère que vous ne trouvez pas que j'ai été trop loin hiring this fellow to bring people in.
- Tamam özel bir şeyler var mı? Bunu People Dergisi'nden çaldık.
En fait, c'est une photo volée de People Magazine.
"Cyclone City", "Dream Angel", "Hell-bent for Texas" "Love on a Pogo Stick", "Moth and Rust", "Earthrise" "Crème de la Crème", "Tall Man from Tennessee" "Chicken at the Wheel", "Sea Dog" "Invasion of the Pickle People" "Odyssey of Pain", "The Pagan Plunder" ve onun en son, en büyük fantezi sinema filmi "Gece Rüzgarı".
"Cyclone City", "Chers anges", "Le Texas à tout prix",