English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ P ] / Perseverance

Perseverance traducir francés

231 traducción paralela
İnatçı olduğunuz kesin. Tamam, başlayın o zaman.
Quelle persévérance!
Değerli taşı bulmak için iyi kazmalı.
Il faut de la persévérance pour trouver la perle rare.
Zor olsa bile küçük bir ipucunun ortaya çıkıp davayı çözecek bir şeye dönüşmesini umut ediyordu.
Le seul remède, c'est la persévérance, et l'espoir qu'un jour, on découvre quelque chose, une piste ténue qui mène quelque part, et permette de résoudre une affaire difficile.
Zorlu yapılan iş. Terle, uygulamayla ve yetenekle.
De travail acharné, de sueur, de persévérance et de savoir-faire.
İnadın kadar caziben olmaması çok acı. Var.
Si vous aviez autant de charme que de persévérance...
İngiliz yaratıcılığı, asla ölüm deme, tüm bu tarz şeyler.
Comme l'ingénuité anglaise et la persévérance.
Seni Karpatya Kraliyet Üstün Hizmet Madalyasıyla taltif ediyorum.
Je vous fais décorer... de l'ordre carpathien de la persévérance.
Doğa epey kıskançlıkla sırlarını koruyor ve yalnızca azim pençesinden zorla kurtarabiliyor.
La nature garde ses secrets jalousement, et seule la persévérance permet de les arracher à sa prise.
Farkımız yetenekten ziyade, azmimizde. Azim mi?
Ce n'est pas un problème d'habileté mais de persévérance.
Yakında klan yöneticisinin damadı olacaksın, ama bense klanda bir hiçim.
De persévérance? Bientôt, tu seras le gendre du Premier Conseiller. Moi, je ne suis qu'un samouraï subalterne.
Azim ve inanç.
Persévérance et foi.
Güvenilirlik, cesaret, dürüstlük, merhamet, nezaket, sebat ve sabrınızın olması gerekli.
Vous aurez besoin d'intégrité, de courage, et d'honnêteté... de compassion, de courtoisie... de persévérance... et de patience.
Israrına hayranlığımı kabul etmeliyim teyzeciğim.
J'admire vraiment ta persévérance, tantine.
Bu kadar yol kat etmemin sebebi benim ısrarım.
C'est grâce à ma persévérance que je suis en pleine forme.
Çok ısrarlı davrandınız.
Quelle persévérance!
A ise Azizlerin Korunması demek.
P signifie Persévérance des Saints.
Bir Alman yüzü ama her an değişiyor.
Le reste n'est que persévérance.
Biz hızlı değiliz. Sadece inatçıyız.
On avance pas vite, mais on a de la persévérance.
Merhametli Kannon
" Avec persévérance, nous poursuivons notre rêve
Azim.
Persévérance!
Yine de bu çalışma ve azim artı, bir çok Broadway kişiliği hakkındaki hayli geniş çok özel bilgileri sonucunda artık komple bir yıldız olması an meselesiydi.
Mais à force de persévérance, et grâce à sa maîtrise des personnalités de Broadway, elle finit par arriver à s'imposer comme une star épanouie.
Buna katlanacağınız için size teşekkür ederim.
Merci pour votre persévérance.
Israrcılığın önemli özelliklerinizden biri olduğu söyleniyor.
Il paraît que la persévérance est votre plus grande qualité.
Senden çok şey öğrenebilir. Çok zeki kızdır.
Vous pourriez lui enseigner la persévérance.
" Azimle ve çok çalışırsan...
" Le travail et la persévérance...
Bu yüzden ısrarına hayrandım.
J'admirais sa persévérance.
Azmine hayranım.
J'admire sa persévérance.
Bu alınyazısı olmalı, öyle değil mi?
La persévérance est toujours récompensée.
Israrını takdir ediyorum.
J'admire votre persévérance.
Yine de sanırım sebatı açısından onu takdir etmeli.
Il n'empêche qu'il force l'admiration par sa persévérance.
Azim güçtür.Etkilendim
La persévérance est une force. Je t'estime un peu plus...
Şanslıyım ki şu eller sabırla, tahammülle ve azimle öğrendiğiniz gibi gerçek bir mümine ait.
C'est ma chance que ces mains appartiennent à un homme de foi. Avec la patience, l'endurance et la persévérance qu'on vous apprends, vous êtes la meilleure personne pour venir à bout de ce travail.
Birazcık sabır ve inat karşılığını verdi.
Patience et persévérance ont fini par payer.
Yeter ki hayal etmeye cesaretin olsun. Fakat azim, çalışkanlık ve takım çalışmasının yerine geçebilecek herhangi birşey yok.
Mais qu'on ne remplace pas la persévérance et le dur labeur, et le travail d'équipe.
Yeni fikir ve teorilerin kanıtlanması için bütün dünyaya herhangi bir medya türüyle savaşması gerektiğini söylerler.
Convaincre d'aborder objectivement une idée nouvelle exige patience, persévérance et prédisposition à livrer le juste combat à travers tous les médias.
Tombul bir çocuktu, hala da öyle devamlılık konusunda yetenekli.
Costaud il était, costaud il est resté! Leur qualité première était la persévérance.
Kararlılık.
La persévérance.
- Biraz ısrarcılık.
- De la persévérance
Ve inadı sayesinde, Haracı alabildi.
Et grâce à sa persévérance, il a réussi à obtenir 20 dollars de protection.
İnattan bahsediyorum Ha Teyze.
- La persévérance, tante Ha.
Çoğu kadının ısrarcılığı sevdiğini sanırdım.
Les femmes n'admirent plus la persévérance?
Azimle.
Par la persévérance.
Uçmak üç şey gerektirir : - "sıkı çalışmak" ı 2 kere söyledin!
du boulot... de la persévérance et... du boulot
" Kış sonsuza dek sürecek gibi gözükse de aynı kararlılıkla dayanırız.
" Et si son emprise semble sans fin, notre persévérance l'est également.
Bu... yalnız yeni fikirler değil,... sebat gerektirir.
Ça demande non seulement de nouvelles idées... mais aussi de la persévérance.
Ben başarı oranımın kararlılığımla bağlantılı olduğunu düşünmek isterim.
Je préfère attribuer mon succès à ma persévérance.
Önce benim onun yatakta nasıl olduğunu test etmem lazım. Dayanıklılık, azim ve kendini feda etme.
Je dois d'abord tester ses manières au lit, endurance persévérance esprit de sacrifice
İnanç ve çok çalışmak. Çünkü benden önce ölmene izin vermeyeceğim.
"Persévérance et travail"... car vous n'avez pas intéret à mourir avant moi!
Bağlılık ve bir sürü özveri gerektirir.
Ca demande de Ia persévérance et des sacrifices.
Sabır, kararlılık.
Persévérance! Résolution!
Uğraş, daha uğraş, moral verici konuş, bunlardan sıkıldım artık.
j'apprends les vertus de la patience et de la persévérance et j'en ai marre!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]